Beceremediğimiz tek şey duygularımızı yönetmek olmuştur belki de bir çoğumuzun. Kararlarımızın doğru veya yanlış olmasının da hiçbir hükmü yoktur. Bir karara varmanın bile, hiç karar verememenin yanındaki boşluk gibi hiç denilecek kadar azdır belki de…
Ama hisler
Hissettiklerimiz
Hissettirdikleriniz
Ve tüm bunların dışında en kötüsü de kendimize iyi bir duygu yöneticisi olamamak…
Kendimize yetememek…
Körü körüne gittiğimiz yolları bile başkaları uğruna kolayca gidebiliyorken; kendimiz için adım atacak dermanı bulamamaktı belki de bunun adı.
Yorgunlukların başladığı o nokta..
Farzı misallerin çoğaldığı o ilk anlar..
Sebepler
Suretler
Yoktan yere verilen belki de binlerce kayıplar…
Zahmet edip kendimize gelme gibi bi lüksümüz de kalmamış ayrıca. Karşımızdakilere de değil de; yalnız kendimize gelince hazırcılardan oluvermişiz…
Zahmet vermek istemeyerek aslında o zahmetlerin altında kendi kendimizi kendimiz ezmişiz farkında olmadan…
Neyi nasıl oldurduğumuza da bakmaksızın ortaya koyulanlardı gözle görülenler.
Gözle görünmeyen kısımlar yalnız kendimize dair kendi içimizdeki alanlarımızdı. Başkaldıramadığımız, bastırmaya çalışsak dahi beceremediğimiz o hissiyat kaybını çokça yaşadığımız duygularımızın bile katili en başta bizler olmuşuz.
Kendimiz olmuşuz yani…
Böylelikle insanın kendine yapacağı en büyük kötülük de bu olsa gerek…
Ve sonra tüm bunların adına da kendi tabirimizce duygularımızı yönetememek demişiz…
Kendi hatalarımızı görmezden gelerek bir de…


