Farklı alanlarda olsa bile on binlerce emekçi 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü coşku ile kutlayacak, taleplerini gür sesle siyasi iktidara haykıracak..
Ortak kutlama için yapılan girişimlerden uzlaşma çıkmaması üzerine Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) İstanbul Kartal Meydanında, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Kadıköy Meydanında 1 Mayıs’ı kutlayacak. İktidara yakın duran Türkiye Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) ise Rize’de kutlamayı gerçekleştirecek.
Emekçilerin sorunlarının ortak olduğu, hayat pahalılığının her kitleden bireyi fena vurduğu, ücret, maaş ve aylıkların yüksek enflasyondan ötürü kuşa döndüğü, yoksulluğun hızla arttığı bir avuç varsılın kat be kat zenginleştiği, çalışanın ve emeklinin milli gelirden aldığı payın her geçen yıl gerilediği, vergide adaletsizliğin sürdüğü ortamda işçi ve memur sendikalarının ortak ses ve coşku ile 1 Mayıs’ı kutlamaları gerekirdi.
Türk-İş içinde bazı sendika başkanlarının DİSK ile bir arada görünmekten, yan yana gelmekten çekinmesi üzerine iki büyük konfederasyon bu yıl da ayrıştı. DİSK’ten bu denli çekinmeyi ve korkmayı doğrusu anlamak olası değil. Adam mı yiyor DİSK. Onlar da üyesi emekçilerin kazanımları için, Türk-İş de tabanının çıkarları için mücadele ediyor. Hak-İş’ten ortak kutlama beklemek zaten düşük olasılıktı. Zira siyasi iktidara yakın durduklarından özellikle DİSK ile bir araya gelmek istemezler. Oysa, geçtiğimiz aralık ayında asgari ücretin saptanması aşamasında Türk-İş’in ev sahipliğinde bir araya gelip, ortak tutum takınmışlardı. Aynısı bu yılki 1 Mayıs kutlamaları için de geçerli olabilirdi. Ne yazık ki bu olanağı değerlendiremediler.
Her üç işçi sendikaları konfederasyonlarının farklı alanlarda gerçekleştireceği 1 Mayıs kutlamalarına memur sendikaları ile çeşitli sivil toplum kuruluşları da katılacak. İşçi kadar memur, asgari ücretli, emekli, dul yetim, esnaf ve çiftçi de çekilmez boyuta ulaşan derin ekonomik sorunlardan etkileniyor, ekmeği küçülüyor, eline geçen paranın satın alma gücü azalıyor, cebi boşalıyor. Emeği ile geçinen herkes yakınıyor mevcut olumsuz tablodan . Alanlardan siyasi iktidara haykırılacak taleplerin başında milyonlarca dar ve sabit gelirlinin ekonomik durumunun iyileştirilmesi, maaş, ücret ve aylıkların insanca yaşanabilir düzeye yükseltilmesi olacak. Emekçi, ürettiği ile katkı sağladığı milli gelirden gerçek payına düşeni verilmesini bir kez daha isteyecek. Yıllardır bu istemini her platformda dile getiriyor. Ne var ki karşılık bulamıyor.
Emekçi, işsizliğe , taşeron çalıştırılmasına, kayıt dışılığa, güvencesizliğe, hayat pahalılığına, vergide adaletsizliğe, yoksullar aleyhine olan milli gelir dengesizliğine, sendikalaşmanın önündeki engellere, keyfi işten çıkarmalara, insan onuruna aykırı asgari ücret ve en düşük emekli aylığına, güdük bayram ikramiyelerine, emeklinin komik aylığını pula çeviren sağlıkta katkı payı kesilmesine, hukuksuzluğa gür sesle “Hayır” diye haykıracak.
Üretenlerin, ekonominin çarkını çevirenlerin, onurlu insanların çığlığı alanlardan yurdun dört bir yanına dalga dalga yankılanacak. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.
