EĞİTİMİN KAZANDIRDIKLARI (Eğitimli bir sürücü) Şimdi hikayemizi geri alalım ve bu kişi eğitim almış olsa idi ne olurdu onu inceleyelim: Trafik ışıkları kırmızı yanmaktadır. “Çok işim var, kuyrukta var ama acele etmemeliyim. Çünkü acele giden ecele gider. Her şeyin başı aceleciliktir. Dat dat dat.. Aaaa arkadakiler benim kırmızıda geçmem için baskı yapıyorlar Trafik, sabrımıza hakim olmamızı gerektiren en önemli yerlerden biridir. Çünkü motivasyonumuz düşerek, dikkatimiz dağılabilir. Bu da kazalara sebebiyet verebilir. Derken sarı ışık yanar yanmaz(Biliriz ki hazırlanma ışığıdır.)dat dat dat arabalar büyük bir aceleyle kalkarlar. Sarı ışık hazırlanma ışığıdır. Hazırlanmalıyım ve yeşilde geçmeliyim. Arabaların bir kısmı ileriden sağa döneceklerdir. Ama soldan gelen arabalar vardır. O anda: “Şu arabanın geçmesini beklemeliyim. Onun için emniyetli bir yerde hızımı azaltmalı ve beklemeliyim. Karşıda ki araba korna çalarak bana teşekkür etti. Bende ona. Helal olsun bana. Herhalde ben iyi şoförüm. Neyse yoluma devam edeyim.” Hız sınırı 50 yazan bir ifade görür. Benim arabama da 40 gösteriyor. Kurallara uymak önce bir hak, bir hukuk ve insanlık meselesidir. Aferin sana. Biraz ilerde bir yaya geçidi tabelası vardır. Tabi bizim şoför hemen fark eder. Yaya geçidine yaklaştığında yavaşlamaya başlar: “Buradan geçmek onların hakkı durup onlara yol vermeliyim der. Onlarda şoföre gülümser. Bu ise dönüşlerde ve yaya geçitlerinde yayalara yol vermek bir sürücünün asli görevi olsa gerek. Onun aldığı eğitime göre, yaya geçidine geldiğinde yavaşlaması, gerekiyorsa durması ve yayalara yol vermesi gerekiyordu. (Böyle örneklere sanki her yerde rastlıyoruz gibi değil mi ?(!) |
Yol tek şeride düşmüştür. Ardından ileride bir daha trafik ışıklarını görür yavaşlamaya başlar. Karşıdan gelen arabaların yolunu ihlal etmemelidir. O iyi şofördür. Çünkü trafikte bulunan herkese saygı göstermektedir. Sarı ışıkta hazırlanır ve yeşil ışıkta trafiğin düzenine uyacak şekilde yoluna devam eder ve yüzünde iyi bir vatandaş olmanın gururuyla yoluna devam eder. O çok mutludur. Çünkü trafik kurallarına diğer toplumsal kuralar gibi uymaktadır. Her şeyin bir yeri ve zamanı olduğunu düşünmektedir. Bu arada telefonu çalar ve arabayı emniyetli bir şekilde flaşörlerini açarak emniyet şeridine alır. Sonra durur. Telefonuna bakar ve emniyet şeridini çok işgal etmeden görüşmesini yapar. Sonra tekrar sinyalini verir ve yoluna devam eder. Arkadan bir ambulans sireni sesi duyulur. Bütün arabalar yol verir. Oda hemen yol verir. Çünkü o “Bir insanı kurtaranın bütün insanları kurtarmış gibi olduğunu” (bakara süresi). Tekrar yola koyulur. İleride ki fırından ekmek alacaktır. Her zaman ki yerine park eder. Çünkü orası onun için çok uygundur. Orası trafiğin akışına engel olmayan. Yayaları rahatsız etmeyen. Çünkü orası araba park yeridir. Derken ekmeğini alır.(Malum olduğu üzere sırasına girip ekmeğini almıştır.) ve yoluna devam eder. Önünde bir araba belirir. Takip mesafesine uygun arabayı takip eder. Ve artık önü açılmıştır. Artık ana yola çıkmıştır. Şehir içinde gerekli kurallara eğitimi gereği uymuş ve kimsenin hayatına kastedecek bir girişimde bulunmamıştır. O zamanında emniyet kemerini takmıştı. Çünkü, emniyet kemeri hayat kurtaracağını çok iyi biliyordu. Bu bizim şoför hızını hep hız limitlerinde tuttu. Çünkü çok hızlı gitmenin eve çabuk gideceği anlamına gelmediğini biliyordu. Burada şu soru sorulmalıdır. Hızlı bir şekilde çabucak eve varmak mı önemlidir, yoksa emniyetli bir şekilde ev varmak mı önemlidir. Artık hikayemizin sonuna yaklaştık. Bu hikaye şu şekilde bitecektir. Sürücü, ileride bir trafik kontrolü yapıldığını görerek hızını azaltır ve ekibin gösterdiği bölüme geçer ve evraklarını teslim eder. Bu arada trafik polisleri yaptığı denetimlerde sürücülerin çoğunun evraklarının eksik olduğu tespit etmiştir. Hız sınırını aşan, kırmız ışıkta geçen, emniyet kemeri takmayan, aracının muayene tarihi geçmiş vs. birçok sürücüye ceza kesmişlerdir. |
Trafik polisi, bizim sürücünün evraklarını inceledikten sonra “Trafik kurallarına uyduğunuz ve gösterdiğiniz hassasiyetten dolayı teşekkür ederiz, yolunuz açık olsun .”der ve evrakları teslim eder. H. Şaşmaz |


