Azerbaycan’a gittim. Bakü’yü gördüm.
Radyomuzda ekip arkadaşımız, Sima Çetin’in memleketi…
Hazar Denizi kıyısında.
O’ndan dinlediğimin çok ötesi izlenimlerle döndüğüm, mutlaka görülmesi gereken bir şehir.
Ünye Ticaret ve Sanayi Odası’nın 8-11 Haziran arası organizasyonuyla, farklı sektörlerden 42 kişinin katılımı, Oda üyesi arkadaşlarımızla gittiğimiz Bakü’ye bayıldım.
Azerilerin İzmir’i olarak nitelendiriliyor.
Hiç yabancılık çekmiyorsunuz. Şive farkı da olsa kullanılan dil Türkçe…
SSCB zamanında alt yapısı yapıldığı için, mükemmel bir imarla nakış gibi işlenmiş, dokusu bozulmamış, 3 şeritli asfalt yolları, geniş ve ferah caddeleriyle, tarih, kültür şehri.
Trabzon’dan Azeri uçağı ile 1.30 dakika da gidilen, indiğinizde de 20 dk. da şehre ulaştığınız, tarihinde isim yapmış şair ve yazarların isimlerinin verildiği caddeleri, 1. Okul 4. 5. Okul diye sıra numarası verilen eğitim binaları, Kültür Merkezi, geniş, etkileyici meydanlarıyla dikkat çekiyor.
Hiç görmediğim milyon dolarlık otomobiller gördüm.
Dünyanın en pahalı markalarının satıldığı izledim. Samsun Piazza’dan 2 kat büyük AVM’ sinde, özellikle Türkiye’nin en bilinen markalarını, satıldığını, dünya devi markaların satış ofislerinin çokluğundan etkilendim.
Türk malı orada 1. Sınıf tercih. Marketler hep bilindik Türk markaları.
Bakü’de para birimi Manat veya dolar geçiyor.
Zorlandık..
Döviz büfelerinin çoğu, değersizliği nedeniyle Türk Parası almıyor.
Parasal değerimiz çok düşük.. Mesela 10 Manat 150 Tl yapıyor.
Maaşları 300 ila 400 manat.
4.500 Tl veya 6.000 TL gibi rakamlara çalışıyorlar. Öğrendiğim, bu paralara geçinmek mümkün olmadığından, rüşvet orada normal bir yaşam biçimi. Burası yorumsuz.
İçeri Şehir dedikleri tarihi alanları, Kız Kalesi, Şehitlik, çok turist çekiyor.
Rusların, Uzakdoğu’dan gelen turistlerin ilgi alanı.
İlginçtir. Taksi plakası diye bir şey yok.
Her otomobil sahibi taksici olabiliyor. Taksi plakası diye bir şey yok.
Sanayi sitesinde satılan, taksi yazılı bir tavan görseliyle, tutturabildiğine rakamlarla sizi gideceğiniz yere götürüyor. Pazarlık yapıldığında yarı fiyata gideceğiniz yere gidebiliyorsunuz.
Hatta bugüne kadar görmediğim güzellikte, elektrikli araçlardan oluşan taksilere binmek keyif veriyor. Tam bir nostalji yaşatıyor.
Ön tarafta bulunan şoförle arka kapıda bulunan mikrofon düğmesiyle konuşuyor, 4 kişi rahatlıkla gidebiliyorsunuz.
Ünye Cumhuriyet Meydanı, Kale ve Asarkaya’ya bir ringle harika olur diye düşündüm.
Her taraf Azeri ve Türk bayrakları.
Ben Türküm, dediğinizde tepki çekiyor. Biz de Türk’üz diyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok seviliyor.
Her araçta, kafede, barda, bizim müzikleri dinliyor, eğleniyorlar.
Dünyanın en büyük bayrak ve direği olan, çalışmaların sürdüğü Bayrak Meydanı tam deniz kenarında. Türk şirket tarafından gönder yeniden yapılıyor..
Şehrin biraz uzağında Ruslardan kalma filmlerde gördüğünüz eski yüzlerce petrol kulesi var.
Doğalgaz rafinesi neredeyse şehre 10 km .uzakta.
Devlet zengin.
Orada bağımsızlığın mimarı bildiğim Elçibey’in hiç izini göremedim.
Haydar Aliyev ve Başkan İlham Aliyev fotoğraf ve büstleri sizleri karşılıyor.
Damak tadı olarak et ağırlıklı. Lezzetli bir mutfağı var.
Eğlenmeyi seven gençlerin adresi.
Haftaya Emre Altuğ konseri olacak gördüm.
Beklenen o ki Nahcivan kapısıyla sivil geçişlere açılsın ve bitirilecek yolla Türkiye’ye bağlansın.
Bugün karayoluyla gidilemiyor, uçak maliyetli.
Başkan ERDOĞAN Bakü’ye gelecek, ona hazırlanıyorlar. Belki birçok eksik hızlanır.
Dostlar.
Ayrıntıları Haftanın Yorumu programına saklayayım. Mutlaka dinleyin veya izleyin. Orada değerlendireceğim.
Ancak.
ÜTSO Başkanı İrfan AKAR ve yönetimini bu etkinlik için kutluyorum.
Katılan her birimiz çok şey gördük. Başarılı ve sorunsuz bir geziydi.
Hatta 2 iş insanı ticari bağlantı bile yaptı.
Biz dönerken ÜTSO Yönetimi Almanya ziyaretiyle ilgili planlamalara başladı bile.
Doğru bir atılım.
Bir eleştirim de Başkan Akar’ı arayıp, “bizim haberimiz olmadı, duysaydık biz de gelirdik diyenlere”
Savunmak bana düşmez belki ama, mesaj mutlaka gönderildi.
Ünye Kent Gazetesi ve Radyomuz Oney Flash Fm sosyal medyalarında, yerel medyalarda yayınlandı.
Hala duymayan varsa, bu kişisel kendi eksiği.
Onlar, ara ara ÜTSO ve benzeri odalara bakıp geleceklerine yön vermeliler.
Başını kuma gömerek ticaret devri bitti.
KOSGEB destekli % 60 geri iadeli bir geziydi.
Katılmayan çok şey kaçırdı.
Biz gardaşlarımızla hasret giderdik.
Kalın sağlıcakla.
