Sizlere biraz eskilerden bahsedeyim.
Yıl 1985
Lise son sınıf öğrencisiydim.
O zaman ÖSYM sınavına girmek için şimdi ki gibi sınavlar Ünye’de yapılmadığından arkadaşlarımla Samsun yazmıştık.
Hem sınava girer, hem de sonrası gezeriz diye.
Bir gün önce kuzenimin evinde kalarak sınava girmeyi doğru bulduğumdan, okulumu görmek, sorun yaşamamak hatta sınav günü geç kalmamak için erkenden gittiğimi hatırlıyorum.
Ünye Birlik, o yıllarda bugün ki Yunus Emre Parkı Çiloğlu Büfe yanından otobüs kaldırırdı.
90 dakikadan önce Samsun’a varılmazdı.
Yol gidişli gelişli.. Kimilerinin tabiriyle patates tarlası gibi çukurlarla doluydu. Hatta bazı otomobiller jant büker, lastikçilerde “jant düzeltilir” tabelaları çokça dikkatimi çekerdi.
Yaşı uygun olanlar ve sık gidenler bilir.
Tam Gelemen’de bir köprü yükseltisi vardı.
Babam araba ile bizi götürdüğünde tam orada gaza basar, yükseltiyi geçerken araç havalanıp, karnımızda hoş bir his oluşurdu.
Çocukken Kirazlık ’ta yol genişletme çalışması için dinamit ile patlatma yapıldığında çok beklediğimizi hatırlıyorum.
Yani bugün geçtiğimiz o yollar eskiden dar ve kaya düşme tehlikesi olan yerlerdi.
Genelde Ünye’den Samsun Fuarı ve ticari alışverişlere gidilirdi.
Ünye Birlik ’in altın çağlarıydı diyebilirim.
Hatta bugün ki Şoförler Odası Başkanı Bekir abi ile çok yola gittim.
Şehrin merkezinde kalan ve bugün Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak kullanılan alan, havaalanı idi.
Modern Pazar’da bulunan ve tam orayı gören evden, inip kalkan uçakları seyrederdik.
Rahmetli babamı İstanbul’dan ameliyatı sonrası geldiğinde, oradan alıp eve getirmiştik.
Modern Pazar’a bulvar açıldığı yılları da hatırlıyorum mesela.
Çiftlik Caddesi üzerinde bulunan ve bugün hala uğrayıp döner yediğim Çalıkuşu, öğrencilik yıllarımdan kalan alışkanlığım oldu.
Uygun olduğunda hala gidip oranın lezzetli dönerinden tadıyorum.
Saathane Meydanı ilgimi çekerdi.
Orada bulunan şarküteri o yıllarda sattığı sucuk, hala aklımda.
Ben şimdi o tadı asla bulamıyorum.
Mecidiye!
Bugün olduğu gibi alışverişin merkeziydi. Sokakta adım atılamazdı.
Meydanın yanı başında, şimdi birçok markayı içinde barındıran Bulvar AVM, sigara fabrikasıydı. Oradan geçerken tütün kokusu, beyaz önlüklü çalışanlar hala aklımda..
Ve liseden mezun olduğum yıl, arkadaşlarımla katıldığım o dönemin yıldızı Vidinli Otel’in en üst katında yaptığımız eğlence.
Bugün bile geçerken hatırladığım, gençliğime damga vurmuş anılardı.
Neco Gazinosu vardı.. Fuar içinde.
İbrahim Tatlıses ve Bülent Ersoy gibi isimleri ilk kez canlı izlediğim Samsun’un ailecek gidilen mekânıydı.
Samsun Limanı.
Feribot ile ailecek arabalarıyla gezmeye İstanbul’a giden Recai Sırmabıyık’a heves etmiştim.
Babamın mazereti nedeniyle gidememiş üzülmüştüm.
Hala içimde kalan bir ukde o.
Samsun dönüşü, Çarşamba’dan geçerken “eyvah yine sel gelmiş” dediğimiz, üzüldüğümüz bir ilçeydi.
Ne zaman geçsem aşırı yağmur yağdığında sel gelir, halkı mağdur ederdi.
Şimdi modern bir kent görünümünde.
Sakarlı / Terme, babamdan dolayı sık gittiğimiz bir yerdi.
Babaannem Avanoğlu sülalesindendi.
Akrabalardan… Nadide Halamı ziyarete gittiğimizde bugün köprü olan yer, arabayla dere içinden geçilerek varılan evleriyle, hatıralarımda kalmış köydü.
Çocuk aklımla nasıl geçeriz arabayla! Diye korkardım.
Yol boyu kağnı arabaları ve onları çeken, zaman zaman çamurda yatan, çocukken Camış (Manda) diye isimlendirdiğimiz hayvanlar vardı.
Nadide Hala ise ta o yıllarda Kıbrıs’a gidip, oradan aldıklarını Samsun ve Ünye’ye pazarlayan, çeyizlik, makyaj ve hac malzemesi, mutfak aparatları, vb. satan ticari bir zekâydı.
Onunla sohbet her zaman bana keyif verirdi.
Mahallede Gülhanım Teyze, Sebahat Yengem ve Memnune Teyze ile buluşmaları, ev okumaları, hala aklımda.
Allah rahmet eylesin. Hepsine..
Mekanları cennet olsun.
Bilmiyorum bu hafta benimle hoş zaman geçti mi?
Köşe yazımda ben bile geçmişi yad ederek mutlu oldum.
Sürekli köşemi okuduklarını bildiğim Hüseyin Arın, Ziya Özdemir gibi değerli büyüklerimi de anarak hepinize sağlık diliyor ve vefatı nedeniyle üzüldüğüm Ecz.Dr.Turgay Güven’e Allah’tan rahmet, kederli ailesi başta olmak üzere, Güvenay Eczanesi çalışanlarına, köşe yazarlığı yaptığı Ünye Kent Gazetesi’ne sabırlar temenni ediyorum.
Kalın sağlıcakla..


