Ünye, Karadeniz'in incisi olarak anılan güzel ilçemiz, sadece doğal güzellikleri ve tarihi dokusuyla değil, aynı zamanda dinamik ve umut dolu gençleriyle de dikkat çekiyor.
Gençlerin büyük bir kısmı, eğitimlerine ciddi bir şekilde odaklanmış durumda. Birçok genç üniversite eğitimi için büyük şehirlere gitmeyi planlıyor.
Ancak son yıllarda yaşadığımız ekonomik sıkıntılar, öğrencilerinde tercihlerini yapmakta önemli rol oynuyor.
İstanbul gibi büyük metropolleri düşünen neredeyse yok gibi.
Kiraların yüksekliği, ulaşımda artan rakamlar, yurt sayısında yeterli sayıya ulaşılamaması bir etken.
Çoğu öğrenci, adı sanı bilinmeyen üniversitelerin bölümlerinden mezun olup dönüyor.
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan üniversite sınavı sonuçlarına bile bu yazdıklarımın yansıyacağını görmek beni üzüyor.
Hele ailelerin evlatları için varını yoğunu ortaya koymaları, milyarlarca lira verip, onları mezun etmelerinin ardından, aldığı eğitim sonucuna uygun bir iş bulamayışları, büyük bir hayal kırıklığını da beraberinde getiriyor..
İşte en iyi kadro
Ünye’de 200 ‘e yakın avukat
Kimi büroları ortak, kimi tek başına mücadele ediyor.
Yeni gelecekleri daha saymadım bile.
İktisatçı…
Psikolog,,
Diyetisyen..
Atanmayı bekleyen öğretmenler…
Hepsi, üniversitelerine giderken ailelerine heyecan yaratan, mezun olup döndükten sonra ebeveynlerinden harçlık alarak hayatlarını idame ettirmeye çalışan bireyler oldular.
Şimdi, her gün alışveriş yaptığınız 3 harfli marketlere bakın.
Hepsi üniversiteli.. Hepsi bir hayalin peşinden koşmuş ve ardından gerçeklerle yüzleşmişler…
Hatırlarsınız.
Anap dönemi vardı.
Herkesin kolayca ehliyet aldığı günlerdi Ancak çoğu sadece ehliyet aldı. Araç kullanmayı bilmiyordu bile
Şimdi üniversitelerden mezun olup, iş sahası bulamayınca memleketlerine dönenlerden, yaşadığımız süreç ne kadar farklı sizce!
Sadece bir usule uyuyoruz.
Olması gerektiği gibi çocuklarımızın iyi yetişmesi için milyarlar harcıyoruz.
Çoğu 4 yılın sonunda gerçek hayatla tanışıyorlar.
İlla ki okutmak, hayata hazırlamak amacımız.
Belki doğru da yapıyoruz.
Bizim göremediğimiz şu oldu;
Ara eleman bitti.
Belki terzi yetişmeyecek.
Araç motorundan anlayan ustalar azalacak.
Berber, kundura tamircisi, elektrikçi bulamayacağız kim bilir!.
Bol diplomalı, işi olmayan nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz.
Tek bildiğim, bizim adımıza bilmesi gerekenlerin, maalesef bir şey bilmedikleriymiş...