Psikolog Adnan Göktuğ Adalı


Güçlü Görünmenin Yorgunluğu


Güçlü olmalıyız. Zayıflık göstermemeliyiz. Ağlamamalıyız. İsyan etmemeliyiz. Çünkü zayıflık, eksikliktir; kırılganlık, utanılacak bir şeydir. İşte böyle büyütüldük. Duygularını gösteren çocuklara "abartma", "sen artık büyüdün", "ağlayacak ne var" denildi. Zamanla öğrendik: Gerçek duygularımızı bastırmak, onları başkalarından gizlemek hayatta kalmanın bir yoluymuş gibi…

Bugün, kendini “iyi” hisseden ama içten içe yorgun olan, gülümseyen ama gece sessizce ağlayan, kimseye yük olmamaya çalışan bir nesil var. Hep bir rol üstlenmiş gibiyiz: Her şey yolundaymış gibi yapan, yardım istemeyen, kendini hep ikinci plana atan bir nesil… Çünkü güçlü görünmek, bazen sevilmenin ya da kabul edilmenin tek yolu gibi öğretilmiş bize. Ve çoğu zaman, “Ben iyiyim” cümlesi, içimizde fırtınalar koparken ezberlediğimiz bir cümle hâline gelmiş.

Oysa duygular bastırıldıkça yok olmaz. Birikir. İçimizde ağırlık yapar. Tükenmişliğe, öfkeye, huzursuzluğa, hatta bedensel rahatsızlıklara dönüşür. Güçlü görünmek adına bastırdığımız her duygu, aslında kendimizle olan bağımızı zayıflatır. Ne hissettiğimizi unutur, neye ihtiyacımız olduğunu anlayamaz hâle geliriz.

Toplumda hâlâ “güçlü insan” tanımı, duygularını belli etmeyen, her şeyi kendi içinde halleden, dimdik ayakta duran biri olarak yapılır. Oysa gerçek güç; kendine dürüst olabilmekte, “iyi değilim” diyebilmekte, yardım istemekte ve duygularını sahiplenebilmektedir. Çünkü kırılganlık, insan olmanın bir parçasıdır. Ve insan, her zaman güçlü olmak zorunda değildir.

Bize küçük yaşlardan itibaren öğretilen bu güçlü görünme zorunluluğu, zamanla içselleşir. İnsan, kendi içinden bile utanır hâle gelir. “Ben neden böyle hissediyorum?” diye kendini suçlar. Oysa en insani şeydir duygular: kırılmak, üzülmek, korkmak, özlemek, yalnız hissetmek… Hepsi yaşamın doğal parçalarıdır. Onları bastırmak değil, anlamak ve ifade edebilmek iyileştirir.

Bugün hâlâ kendini ifade etmekte zorlanan, “ben iyiyim” derken aslında içten içe tükenen birçok insan var. Belki sen, belki ben… Ama artık bilmeliyiz ki duygularımız bizi zayıf yapmaz. Onlar, kim olduğumuzu bize hatırlatan birer pusuladır.

Gerçek güç; o duygularla yüzleşebilmekte ve kendimize şefkatle yaklaşabilmektedir.

                                                                                                                

                                                                                                                      Psikolog

Adnan Göktuğ Adalı

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593