ARİF TAKICI


Gün Gelir Umursuzluğun Tokatı Suratınıza İner


Umurunuz da olmayan şeyler konforunuza dokunmaması adınaysa nefsinize haz verebilir. Ancak unutulmamalıdır ki, nefse hoş gelen her şey umduğunuz uzun vadeli konforu ya da her neyse mutluluğu vermeyebilir.

Zulme uğrayanlara kendi rahatlarının bozulmaması için kulak tıkayan insanlar ve ülkeler için söylüyorum bunu.  Beni sokmayan yılan bin yaşasın deyimi safsatadır, içi boş bir deyimdir… Seni sokmayan o yılan işinin gereği olduğunda bir gün sokar.

Dünyanın değişik yerlerinde başka devletler tarafından, ya da kendi devleti tarafından zulme, göçe, işkencelere maruz bırakılan insanlar yaşamaktadır. Hak etmiştir ya da etmemiştir, bunu sorgulamak o insanlara yapılan insanlık dışı muameleleri haklı kılmaz… Hukuk herkes için vardır!

Kendi nefsi ve çıkarları için Emperyalist ülkelere maşalık yapanlara bakın, sonunda hüsrana uğradıklarını görürsünüz. Bu durum ülkeler içinde, kişiler içinde böyledir. Nemrut, Firavun, Filipinleri yöneten Marcos, Romanya’yı yöneten Çavuşesku, İran Şahı Rıza Pehlevi gibi Devlet yönetenler ya da PKK ve FETÖ gibi örgüt yönetenlere bakın aynı akıbeti görürsünüz.

Dünyanın birçok yerinde zulüm var. Çin’de özerk bir bölge olan doğu Türkistan’da Çin Hükümetinin yaptığı çeşitli insanlık dışı baskıların bir kısmını duyabiliyoruz, ama çok fazlası olduğunu biliyoruz.

Şimdiki Çin devlet başkanı Şi Cinping’den önceki dönemde bu denli baskı görmüyorlardı doğu Türkistan Türkleri. Benimde yakından tanıdığım dostum olan Suudi Arabistan hükümetinin dış ülkelerde dini yaymakla görevlisi Nimetullah Hoca, daha önceki dönemlerde Çin Uygur bölgesine Kuran gönderiyor, bazen de kendi götürüyor ve irşat yapıyordu.  O zamanlar Uygur Türkleri dini vecibelerini özgürce yerine getirebiliyor olmalarının yanı sıra Çin hükümetinin izniyle hacca da gidebiliyorlardı.

Ancak günümüzde çok büyük baskı altında insanlık dışı muamelelere maruz kalan Uygur Türkleri dayanılması zor şartlar altındaki durumlarını dünyaya duyuramıyorlar. Duyurulanlar için de dünya kılını kıpırdatmıyor zaten… Tıpkı Gazze için yaptıkları gibi.

Gazze’de yaşanan insanlık dışı muameleye birkaç ülke dışında ses çıkaran olmaması dünyanın içinde bulunduğu ilgisizlik ve merhametsizliği göstermesi açısından bir ibret ve ayıp vesikası olarak tarihe not edilecektir.

Ülkemiz, tabiatıyla devletimizi yönetenler Gazze’deki acımasızlığa yüksek perdeden ses çıkaran ülkelerin başında gelmektedir… Bu esasen İmparatorluk mirası olan Cumhuriyetimizin kendine yakışanı yapmış olmasının bir tezahürüdür. 

Ülkemiz artık Monşer diplomasisinden sıyrılıp Dünya siyasetinde güçlerin karşısına geçerek bende oyun kurucu ve söz sahibiyim denklemine geçmiştir.

Bu noktada tarihe utanç abidesi olarak geçecek olan İslam ülkelerinden bahsetmeden olmaz.

Sayın Cumhurbaşkanımız esasen sıranın kendilerine de gelebileceğini ifade eden cümlelerle İslam ülkelerini Gazze konusundaki kayıtsızlıkları münasebetiyle uyarmıştır.

İslam ülkelerine aynı benzer uyarıyı Kaddafi’de yapmıştı… Ama mesela Esat dinlemedi, kullanım tarihi doldu, bu onun sonu oldu.

Saraylarında sefa süren petrol zengini İslam ülkeleri sanmasınlar ki bu şatafatlı ballı hayatları hep sürüp gidecek. Bu kayıtsız tutumları bir gün ayaklarına dolanacaktır. 

Filistin’de ve Çin’de çile çeken insanlar, hele hele çocuklar ve anaların göğe yükselen ağıtları ve acıları,  bunlara sessiz kalıp zalim batıya destek veren körfez ülkelerini yönetenlere kâbus olup dönecektir. 

Hey ot bitmeyen Çölde Allah’ın lütfuyla petrol zengini olup lükse kavuşan ülkelerin yöneticileri, Suriye’de olanlara ses çıkartmadınız… Şimdi ise Çin ve Gazze’de zulüm altında inleyen insanların, hele o sabuh çocukların ve anaların göğe yankılanan ağıtları ve bedduaları, bilesiniz ki bir gün canavarınız, kâbusunuz olacak. Merhamete, insafa gelin, bu konuda İslam ülkeleri olarak yekvücut olmanın gereğini yapın… Böyle giderse Amerika ve İsrail durmayacaklar, o zaman sıra size de gelecektir.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593