İNCİ ÇETİR


Hayat!


Hayat; yenilen kazıkların, çekilen çilelerin, iyi ya da kötü tüm yaşanmışlıkların ve en önemlisi de kırılan hayallerin bir bileşkesi gibi gözükse de; yine de o savaştan sağ salim çıkabildiğin tek yerdir…

Uzlaşmak ve o döngüye teslim olarak devam etmek bir nebze de olsa kabulleniştir ve herşeye rağmen yoluma devam ediyorumlardan ibarettir.

Kendine hiç bir zaman geç kalma, önce can... 

Sonrası canan derler…

Geçte olsa farkına var, yeni dersler yeni tecrübeler kazandır kendine. Korkma. Kaybettiklerin umruna gelmesin. 

Kayıpların getirdiği kazançları da kazanç sayma. 

Zaman geri alınmıyor. Takılırsan üzülürsün yada dövünürsün. Bundan sonraki sürecin sağlam adımlarla ilerlemek olsun… Hedefinden şaşma. 

Sen kıymetli olansın. Verdiğin değeri değersizleştirenler için sadece gül ve geç. Ne kaybettim diye arkana bakıpta dövünme. 

Zaman her zaman senden yana olmayacak bunu anla, gör ve hisset. Hissettiklerin hayal kırıklıklarına dönüşmesin. Dönüştürülen tek şey verdiklerinin yeşermiş hali olsun. 

Kendi içini de yeşertmekten asla vazgeçme!

 

Birilerinin avuç içlerinde yaşam belirtisi ararken buluyoruz kimi zaman kendimizi. Kimi zaman da sadece yalnızlıkla dövünüp duruyoruz. 

Ufuk mudur güneşe teslim olan veyahut güneş midir ufukta beklenen…

 

Yerini yadırgamadan nerde ve nasıl olduğunun farkında farkında olmaktır mühim olan…

Sevginin, saygının, paylaşmanın, ortak olmanın ne olduğunu bilmeden bir çırpıda büyütüldük aslında birçoğumuz.

Kimimiz gürültü çokluğunda büyütüldü. Kimimiz de merhamet yoksunluğunda..

Bilinçli bireylerin olduğunu aile fertleri içerisinde şefkatle büyüyenlerimiz de vardı muhakkak.  Kastım herkese aynısınız demek değil. Lakin çoğunluğun azınlığa dönüştüğü kadarıyla bundan da bahsetmek mümkün…

Bizlere bırakılan, büyüklerimizden kalacak olan avuç dolusu topraklar olmadı hiçbir vakit…

Uçsuz bucaksız yerlere göklere sığdıramadıkları koca bir yük, koca bir miras. Avuçlara dahi sığmayan binlerce dizi öfke..

 

Kavgalar…

Kavgalarımız…

Sesler…

Mertcan BAKIŞGAN
5.02.2023 03:56:31
Ünye'de Kadın yazar görmek sevindirici. Hatta bu yazar, geçmişine kitap da sığdırdıysa daha da kıymetli. Fakat eleştirim şu yönde ki birçok açıdan imlâ hatâları var. Elbette Türkçe esnemeye müsâit bir dil. Ancak bu en aza indirilerek de yapılabilir. En basit hâliyle bir ekonomist açısından düşünecek olursak önemli bir kâr sohbetinde eğer kişi şapkalı a'yı es geçerse ve ortaya şöyle bir cümle çıkarsa: "senin karına saldıracağım". Bu durumda o yerde 3. Dünya savaşı çıkabilir. Ancak "senin kârına saldıracağım" söylemi, tatlı bir rekâbetten öteye gitmeyecektir. Bu söylemim en basit hâliyle bir örnekti. Bir de bu okumuş olduğum yazıya değinecek olursam, hayat içinden sağ çıkamayacağımız tek yerdir. Ve bizi hayat öldürmez, içinde yaşadıklarımız öldürür. Bu yüzdendir ki öteki tarafı iyi düşünerek haraket etmemiz öğütlenmiştir, bu yüzdendir ki ben yeni kaybettiğim babamın acısından dolayı hayat beni öldürüyor.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593