Milyonların gözünün odaklandığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2025 yılında uygulanacak yeni asgari ücreti saptama çalışmalarına başladı.
Asgari ücrete yapılacak zam oranlarına ilişkin tartışmalar gündeme oturdu. İşçi sendikaları konfederasyonları yeni ücretin emekçi ve ailesinin geçimini sağlayacak insan onuruna yakışır tutarda olmasını dile getiriyor. MÜSİAD başta olmak üzere patronlar net 17 bin 2 TL’lik mevcut ücrette en fazla yüzde 25 artış yapılmasını inatla savunuyor.
Patronların düşük zam ısrarı hiç de inandırıcı olmayan “Asgari ücrete yüksek zam enflasyonu azdırır” gerekçesinden kaynaklanıyor. Oysa bir yıldan bu yana asgari ücrette artış olmamasına karşın enflasyon bir türlü dizginlenemiyor. Merkez Bankası bu yıl için gerçekleşecek enflasyon oranını iki kez yukarıya doğru revize etti. Bu revize bir anlamda asgari ücret ile emekli aylıklarına yapılan zammın enflasyonu tetikleyici etkisinin olmadığının kanıtı.
Komisyona emekçileri temsilen katılan Türk-İş bir rakam açıklamadı. Ancak emekçi ile birlikte dört kişilik ailenin temel gereksinimlerini karşılayacak tutarın saptanmasını her yerde belirtiyor. O tutarın komisyonun ikinci toplantısında ortaya çıkacağını umuyorum. Patronları temsilen komisyonda yer alan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu da (TİSK) bir rakam duyurmadı.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yeni asgari ücretin net 36 bin TL olması gerektiğini açıkladı. Çerkezoğlu, “ Asgari ücret uluslararası standartlara uygun olarak işçinin bakmakla yükümlü olduğu hane halkı ile birlikte geçinebileceği bir ücret olarak belirlenmelidir. İki kişinin çalıştığı bir eve 72 bin 156 TL tutarındaki yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmesi asgari ücretle garanti altına alınmalı” diyerek 36 bin TL tutarındaki istemlerini dile getirdi. Aslında bu talep günün koşullarında son derece insancıl ve makul. Açlık sınırının 20 bin TL’yi aştığı günümüzde 36 bin TL ve üzeri tutar emekçi ile ailesini ancak soluklandırır.
DİSK Genel Başkanı’nın istediği 36 bin TL komisyonda kabul görür mü? Kesinlikle hayır. Zira hükümetin gönlünden geçen asgari ücrete gönenç payı ile birlikte en çok yüzde 35-40 zam yapılması. Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girerek yüzde 25 artışı savunan patronları sağlanacak teşvik ve kolaylıklarla yüzde 35 veya 40’a ikna etmesi yüksek olasılık. Mevcut ücret bu oranlarda artırılırsa yeni ücret 23-25 bin TL arasında olur. Ki bu asla hayat pahalılığı atında canı çıkan emekçiyi hoşnut etmez. Saptanacak yeni ücretin emekçinin cebine 1 Şubat 2025’te gireceği dikkate alınırsa 2 aylık sürede bir miktar aşınacağı da ortada.
2024 yılının başında net 17 bin 2 TL olarak uygulanan ve temmuzda ara zam yapılmayan asgari ücret yüksek enflasyondan türü 11 ayda 5 bin 105 TL eridi. Mevcut ücret 11 ayda enflasyon karşısında adeta buhar olup uçtu. Aralık ayında olası yüzde 2.5’lik TÜFE karşısında 12 aylık kayıp tutarı 5 bin 395 TL’ye yükselecek.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun enflasyon kayıplarını göz önüne alarak yürürlükteki ücreti yüzde 40’ın çok üzerinde artırması gerekiyor. Lakin hükümetten ve patronlardan gelen sinyaller mevcut ücretin en çok yüzde 40 dolayında artırılacağı yönünde. Yani komisyondan asgari ücretliyi sevindirecek kararın çıkması zor gibi.
Diğer bir ayrıntı ise yeni ücretin bir yıllık mı ya da 6 aylık mı saptanacağı. 2024’te bir yıllık uygulamadan ötürü 10 milyona yakın emekçinin ne denli zorlandığı ve kayba uğradığı göz ardı edilmemeli. Ortalama ücret haline gelen asgari ücrette ne kadar artış olacağı doğal olarak merakla bekleniyor. Komisyonun gerçekleştireceği üç veya dört toplantının ardından yeni ücretin saptanıp kamuoyuna duyurulması bekleniyor.