Huzurevi Ünye’de yilan hikayesine dönen bir çalisma…
Ta 1980 yillarda Belediye Baskani Ismail Cerrahoglu ilk sözünü etmisti.
Sonra Osman Yurt durdu üzerinde…
Necip Avci’nin seçimde verdigi sözlerin basinda geliyordu.
Ahmet Arpacioglu pek lafini etmedi.
Ahmet Çamyar yerini buldu. Proje çalismalarini baslatti.
Su anda Hüseyin Tavli da konunun takipçisi oldugunu ifade ediyor.
Bu arada sunu belirteyim, 2013 yilinda Tekkiraz’da Belde Belediye Baskanligi sirasinda Necdet Yilmaz, beldesinde huzurevi açmayi beceren baskan olarak geçti tarihe.
Geçtigimiz günlerde katildigim bir cenazede uzun yillar görmedigim bir arkadasimla karsilastim.
Ünye disinda Malatya’da yasiyor.
Arkadasimin esi rahmetli olmus... Üç çocugundan üçü de yaninda degil. Herkes baska baska yerlerde, isinde gücünde… Kendi hayatini yasiyor.
O ise 5 yil önce kaybettigi esinden sonra yalniz yasiyor. Üstelik rahatsiz, kendi isini kendi görmekte zorlaniyor.
Çocuklari ‘bakici’ diyormus ama bulunamiyormus.
Erkekler bakicilik yapmiyormus; kadinlar ise erkek birine bakmaya yanasmiyormus.
Ne yapsin bu arkadasim? Çaresiz… Üstelik yasadigi çaresizlik içine dert oldukça hizla çöküyor, iyice hastalaniyormus.
Zaten bu durumu yüzüne vurmus… Gözlerinin feri çok düsmüs.
Dedim ki; “Huzurevi düsünmedin mi?”
Düsündügünü, ancak bos yer olmadigini söyledi.
Bana, “Ünye’de neden huzurevi yok? Olsa ne kadar iyi olurdu, Gelir yerlesir. Son günlerimi memleketimin havasini teneffüs ederek geçirir. Son nefesimi burada verir. Anamin babamin yanina yatardim.”
Çok dokundu bana bu sözleri.
Hatta kendimi geçirdim gözden.
Aslinda sik sik ettigim dualardan birisi de “Allah’im beni esimden sonrasina koyma, emanetini ondan önce al.” duasidir.
Öyle ya, aynen bu arkadasimin durumuna düsmek var. Kendime yetemem, bakici bulamam… Ne yaparim?
O halde tek çare huzurevi.
Tabi ki insanin kendi memleketinde… Gün içinde çikabildigi… Bir, iki es dost ziyareti yapabildigi… Diger taraftan seni ziyaret etmek isteyenlerin kolayca ulasabildigi Ünye’de bir huzurevi…
Altinordu ilçesinde var… Fatsa ilçesinde var…
Ünye’de hala neden huzurevi yok?
Ben geçmisten beri her belediye baskanina söyler dururum; “Huzurevini daha bekletmeyin, yaptirin. Bakin size de lazim olabilir.” derim.
Bakima Muhtaç Yasli Ve Engelli Gündüz Bakimevi…
Ünye Belediye Baskani Hüseyin Tavli düsürdü aklima bu Bakima Muhtaç Yasli Ve Engelli Gündüz Bakimevi isini.
Daha önce kurum olarak adini duymamis… Böyle bir hizmetin oldugundan da haberim yoktu.
Sn. Tavli’nin ifadesine göre; Ünye’de yasli ve engelliler için gündüz bakimevi kurulacak. Burada bakima muhtaç yaslilara ve engellilere gündüz hizmeti verilecekmis.
Diyelim ki, bir ailede yasli var ve bu 24 saat bakima muhtaç…
Evde en az bir kisinin eli sürekli bu yaslinin üzerinde olmak zorunda.
Ya da evde bakima muhtaç bir engelli varsa... Ayni sekilde ailede en az bir kisi bununla 24 saat ilgilenmek zorunda.
Peki, bunlara bakan aile bireyinin hiç mi disarida isi olmayacak?
Diyelim ki disi agridi, disçiye gidecek. Ne yapacak, hastasini kime birakip ta gidecek?
Bu isin bir tarafi…
Diger taraftan yasli ya da engelli hep evde, hep evde…
Empati yapalim, kendimizi o insanlarin yerine koyalim…
Bakan her gün evin içinde… Bakilan her gün evin içinde… Sürekli ayni seyler, ayni hayat…
Ne kadar dayanilir sürekli ayni yerde geçen bir hayata…
Hapishaneden bile zor… Düsünsenize oradaki mahkumlara havalandirma hakki verilmis; tebdili mekan yapabiliyorlar.
Tebdili mekana, aslinda bakima muhtaç yasliya, engelliye bakanlarin da çok ama çok ihtiyaci var… Ayrica o yasli ve engellinin de buna çok ama çok ihtiyaci var.
Bunun için diyorum ki merhamet…
Hani denir ya; “Insan aci duyabiliyorsa canlidir, baskalarinin acisini duyabiliyorsa insandir.”
Aynen öyledir…
Huzurevi, gündüz bakimevi; bu iki kurum aci çeken… Hayatini zorluk içinde yasayanlarin siginabilecegi çok önemli iki kurumdur.
Sehrimizde huzurevi ve gündüz bakimevi bir an önce hizmete girsin istiyoruz.
Kalin saglicakla…


