FATMA CANBULAT ERDEM


İngilizce Sorunumuz!


“Anliyorum ama konusamiyorum” yillardir duyariz ve belki de biz de çogu zaman kurduk bu cümleyi. Ne yazik ki, bizim kusagin bir türlü ingilizce ile sinavi bitip tükenmemistir. Nereden mi biliyorum? Tabi ki kendimden! 70’li, 80’li yillarda egitim ögretim çarkina giren Devlet Okullarindan okuyan benim kusagim. 5 yil ilk okul, 3 yil orta okul, 3 yil lise, 4 yil Üniversite etti mi sana koskocaman bir 15 yil. Ilk okulda yabanci dil dersi almazdik, orta okula basladigimizda Ingilizce dersi veya diger yabanci dil dersleri olurdu. Nereden baksan 10 yil ingilizce dersi alip da sadece “What time is it? (Saat kaç), What is your name? (ismin ne)” den öte konusamadik hiç birimiz. Bu kapsama 5.siniftan sonra kolej sinavini kazanip da, kolejde bir sene hazirlik okuyanlari dahil etmiyorum. Devlet okullarinda ilk ögretimi tamamlayip, yabanci dil hazirligi olmayan Üniversite mezunlarindan bahsediyorum.

Tabi ki istisnalar olabilir, çocuk ve aile bilinçli ise, kurslarla, özel derslerle bu sorunu halledebilmislerdir. Ben ve benim gibiler ise, hayat boyu yabanci bir dil ögrenme hevesinde ve azminde paralar akittilar, kurslara, özel derslere is güç sahibi olduktan sonra. Bu açik da öyle kolay kapanmiyor ne yazik ki. Küçük yasta ögrenildigi gibi degil, bir de yanlis ve eksik ögrenilen bir takim kurallari ve kelimeleri düzeltmek gerçekten de çok zor oluyor.

Yine de ben azmimden ve çalismamdan hiç vazgeçmedim. Hala rahat konusabilmek için online konusma dersleri almaya devam ediyorum. Biraz arastirdim bu sorunumuza çözümü için uzmanlar neler öneriyor onlari derledim. Belki sizlere de bir yardimi dokunur.

1.       Bir yabanci dil ögrenirken hayatin her alaninda oldugu gibi, bakis açimizi degistirerek keyifli oldugu kadar verimli hale çevirmek mümkün

2.       Ingilizceyi, ana dilimiz ile yaptigimiz her tür eylemi yapabilecek bir dil olarak görmek önemli

3.       Gün içinde ana dilimizde de sinirli sayida sözcükle ve dilbilgisi kuraliyla kendimizi ifade ediyoruz. Ingilizce için de bu geçerli, sinirli sayida sözcük ve kuralla aslinda kendimizi çok güzel ifade edebiliriz

4.       Yeterki bu sinirli sayida sözcük ve kurali akici bir sekilde kullanabilelim

5.       Sunu kabul etmemiz gerekiyor: Ingilizce konusan insanlar da bu dilde agliyorlar, kiziyorlar, kavga ediyorlar, yardim istiyorlar, sevgilerini dile getiriyorlar ve bunlari yaparken de öyle çok karmasik ifadeler kullanmiyorlar

6.       Ingilizce film ya da dizi seyrederseniz bunlari gözlemlemek mümkün. Akicilik için yapmamiz gereken tek sey tekrar!

7.       Bir çocugun bir sözcügü kullanmayi ögrenmek için o sözcüge en az 200 kez maruz kalmasi gerektigini gösteren bilimsel çalisma sonuçlarini göz önüne aldigimizda "ne kadar çok tekrar" edersek ayni seyleri aklimizda ve konusurken dilimize geliverme olasiligi o kadar artiyor.

8.       Ancak bu tekrari "söyleyerek", "okuyarak" ve "yazarak" yapmak hem alici hem üretici olmak adina çok önemli. Konusacak kimse bulamiyorum diyorsaniz "iç sesinizle" Ingilizce konusmaya çalisin.

9.       En basit bir Türkçe cümleyi, örnegin "masanin üzerinde bardak var"i Ingilizce nasil söylerim diye düsünmeye çalisin ve bunu iç sesinizle tekrar edin: "there is a glass on the table"... Unutmayin!

10.    Eger sözcük dizilisini Ingilizcenin kuralina göre yapiyorsaniz isin neredeyse %50'sini halletmissiniz demektir

11.    Özne yüklem uyumunu dilinize yerlestirip dogru kullanabiliyorsaniz geriye uygun baglamda uygun sözcük kullanmak kalir

12.    Bunun için de en sik kullanilan Ingilizce sözcükleri bol bol dinler ve okursaniz beyninize ve dilinize kolaylikla yerlestigini göreceksiniz

 

Have a nice day!

(Iyi Günler)

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593