Dogan Abi! Ben yokken neler oldu, deme.
Pek de bir sey olmadi; eski tas eski hamam!
Neyzen Tevfik’in dedigi gibi:
“Saz gene ayni saz/Bir varsa tel degisti/
Yumruk gene ayni yumruk/Bir varsa el degisti”!
Saçmaliklar sarmalinda yasayip gidiyoruz.
Diller dikenli, sözler tasli, havada çöl kumu, yagmurda çamur…
Meselâ? Diyorsun.. Anlatayim:
Sözgelimi, kafayi uzatan sair oldu.
Memleketin hâli bir garip.
Her ne güzellik varsa yok ettiler.
Madenciler geldi; Kapitalizm dislerini gösterdi.
Ne insan taniyorlar ne doga…
Eskiden ‘Karadeniz’de günes yok;
Turizm olmuyor bu yüzden;
Sürekli yagmur yagiyor
Turist islanmaya mi gelecek’ diye üzülürlerdi.
Hiç degilse dogamiz bize kaliyordu.
Saglikli yasiyorduk.
Bir Çernobil vurdu, sonra madenciler.
Sonra da HES’çiler.
Kutuplar eridi, buzullar çöktü
Iklim kalmadi nerde eko-denge
Havalar bir isindi pir Karadeniz’de
Turist gelecek diye beklerken
Madenciler geldi HES’çilerle
Kimi dilinden amel olmus, burnundan zirzop
Salya sümük akitip duruyor yalanci
Agzindan çikandan haberi yok,
Sabun yutmus gibi köpürüyor agzi
Yalan yazip çirkinlesiyor…
Yilanlar kayniyor agzinda
Gezip duruyor insan bazinda
Seytanca bakiyor gözü…
Alavere dalavere sözü…
Cinlikten çikiyor cani,
Çakalca geziyor ortalikta.
Kuyrugu yerde, magrur tilki.
Ben köy çocuguyum,
Çok orman gördüm, çakal, porsuk…
Kimi gezer âdeta marsik
Gevezeye geveze derler.
Ama tasrada sair(!) de diyor bâzilari
Lâfebesine lâfebesi derler.
Edebiyatçilar demiyor da
Demiyor da isin gerçegini bilenler
Tasrada kösegen de diyorlar bunlara
Kukumav kuslari gibi ötüp duruyorlar.
Tasra sayfalarinda imlâsi bozuk yazarlar.
Ayri yazilacak de yapisik.
Bitisik yazilacak de gökte uçar.
Ayri ki bitisik ki hak getire
Yazi(!) okuyan’in Türkçesi bozulmakta.
Yanlis yazimdan kes olmus kimi kalemler.
Yanlis Türkçeden ün salmislar kafiyelerle.
Bu kafiyeler ki, gezer dururlar
Yaylaya giden kafilelerle…
Bana ne, ben siir yazmazdim ki deme Dogan Abi…
Her yazim Türkçeye tâbi.
Her Cumhuriyet Yurttasi,
Özenmek zorunda Türkçesine…
Hele eli kalem tutuyorsa.
Hele sairim, yazarim diyorsa.
Dernek, Oda, Birlik baskaniysa.
Hele söz aliyorsa toplum adina,
Parti baskaniyim, siyasetçiyim diyorsa.
Türkçeyi dogru yazacak, dogru konusacak.
Degil mi? Felsefe, Toplumbilim, Genel Kültür…
Sanat, Edebiyat bilecek…
Türkçeye Fransiz kalmayacak…
-Siirin buraya kadari 25 Temuz 2019’de yazildi-
Su sairlik meseleleri çok garip abi
Tasra bir kafiye cehennemi
Sagli sollu buldun mu kafiyeyi
Diline pelesenk olur yagli bulasik gibi
Öyle cilk öyle kirpi
Okuyunca kayiyor insanin tipi
Hani derler ya
Yagdi yagmur çakti simsek
Sen de mi sair oldun
Esseg’oglu essek
Istifa etti Sakir Simsek
Tasrada kafiyenin zulümü
Getiriyor ruhlara ölümü
Eziliyor konçlar altinda güller
Avcidan kaçarca bülbüller
Biri bana siir okuyacak da
Ebemi aglatacak diye
Öte-beri kaçiyor okurlar
O okurlar ki kahvede okey dokurlar
Taslar naz u isve yapar birbirine
Aci çaylarin altinda
Tasrali sair ölü sairdir Dogan Abi
Ne varligi belli ne yoklugu
Ne açligi belli ne toklugu
Okunur mu okunmaz mi belli degil
Sözleri dokunur mu dokunmaz mi belli degil
Estirü pistürü saçmalayanlar degerli sairden
Sairlik gökte ölü uçan kartal gibi tasrada
Ormanda ölüsü kalmis kaplan gibi
Akka gukka sakka sukka
Gâvur gibi kafiye bulmus bak bak
Ben cigarayi biraktim
Birakmadiysan cigara yak
Hattâ sen de birak; olsun trak
Iste böyle saçma sapan
Gel ki çok bulunur bunlara tapan
Gerçek saire itibar olmaz da
Hamaset dolu kafiyelere
Çok bulunur alkis tutan
Biliyorsun senin oglan da bulasti sairlik isine
Bir kitapla düstü alici kusun pesine
Yakalar mi yakalamaz mi bilmem
Gres yagi degmis soför gibi
Inmiyor direksiyondan
Demek ki sairler ülkesini yurt tutmus
Tasranin hantal kafiyelerinden korkmus
Kus olup daglara uçmus
Metropolden geliyor sesi
Bu martilar da neyin nesi
Balik mi yok kitlik mi var
Gelmisler Zoraki Çöplügüne
Cevizdere’nin
…mislar üstüne güzelim doganin
Kargalarla fareler yarisirken
Ölümcül koku cigerlere karisirken
Pat pat geziyor motorlar
Çöpünü getiriyor bütün ilçelerin…
Artik tasra gas’teleri bile basmiyor siiri
Sairim diye geziyor birçoklari
Matbaaya giden bastiriyor
Bastirinca sair oldum saniyor
Bunlarin içinde kimler yok ki
Aklin durur akademisyen
Makademisyen akillisi delisi
Kozmopolit dilin kafiyelisi
Kiminin dilinde argo
Eskiden kamyon vardi Fargo
Getirip götürüyor kargo
Kimi iyi kimi kötü posta
Kibir mi katiyor
Ferahlik mi veriyor dosta…
Sen siir isine bulasmazdin pek
Ama severdin Yoksul Irfani’yi
Irfan Yildiz’i da severdin
Beslioglu’nu da
Aydin adamdin
Bilirdin tasranin münevvere ettigi zulümü
Örnegin ben denize attim külümü
Sonsuz bir saygiyla andim ölümü
Hangi deniz saklar simdi gülümü
Hangi göklerde yasar yoksulun turnasi
Düsün bir de avcinin vurmasi
Ne agir gelir saire
Dogan Abi, benim derdim bitmez
Ölünceye dek üstümden gitmez
Tasrada dizeleri bile
Kimse topraga itmez
Ortada kalir ölü kafiyeler, les gibi
Yagmalarlar siiri beles gibi
Dogan Abi sana son sözüm
Orda kendine iyi bak iki gözüm
Ulvi’yi koruyup kolla dileginle
Kirlangiç olup göçme
Serçe ol yanina sokul
Sen idin ona en iyi okul
Biraz yüzü gülüyor bugünlerde
Yalvar yakar ki oldugun yerde
Yüzü hep gülsün çocugun
Isiltisi gitmesin iki boncugun
Dogan Abi, Yunus Emre’yi görürsen ellerinden öp
Benim için Karacoglan’in da Pir Sultan’in da
Yunus’a de ki, bir ögrencin var izini sürer
Ismi Irfan, ârif olup sendeki irfâni arar
Rüzgârinla ormanlari tarar
Yunus, Yunus diye inler daglar
Irfan, sesini duyunca aglar
Sular seller gibi çaglar
Irfan ögrencin, dersine çalisiyor de
Destur desin bana, Türkçenin irmaklariyla
Abi! Artik bir zaman yazamam!
Anam öldü, yastayim- -
Sairlik mevzuundan bir miktar hastayim…
Kendine iyi bak, bizi unutma!
-Siirin bu son bölümü 06 Ekim 2021’de yazildi-