AHMET DERYA VARİLCİ


Karadeniz Arkeolojisi

Araştırmacı - Yazar


Karadeniz Bölgesi, özellikle Doğu kesimi birçok yönden Türkiye’nin en dinamik bölgelerinden birisidir. Karadeniz’in sadece havası değişken, denizi dalgalı ve dağları engebeli değil, insanı da son derece hareketli ve toplumu dinamiktir. Dolayısıyla bölge kültürü de özgün ve zengindir. Buna karşın Karadeniz’in kültürü ve etnik yapısı yeterince incelenmiş değildir. 

Aynı belirlemeyi Karadeniz Arkeolojisi için de yapabiliriz.

Anadolu’nun bu bölgesi, bunca insan ve kültür zenginliğine rağmen, maalesef arkeolojik araştırmalardan nasibini yeterince alamamıştır. 

Karadeniz arkeolojik açıdan Anadolu’nun en bakir bölgesidir.

Neden böyledir?

Çünkü aşılmaz dağları, yağışlı iklimi ve haşin coğrafyası arkeolojik verilerin elde edilmesine engel olmaktadır. 

İklimin yağışlı olması, yeşil bitki örtüsünü ve ormanları beslemektedir. Doğal olarak bölgede ahşap yapılaşma egemendir. Ahşabın ömrü diğer malzemeler kadar dayanaklı olmadığı için bölgede tarihöncesinden bugüne ulaşmayı başaran kalıntılara rastlayamıyoruz.

Erozyon ve sel baskınlarına taş yapılar bile dayanamamakta, nemli-yağışlı ortamda devasa surlar hızla dağılmaktadır.

Buna rağmen toprak, çok iyi bir saklayıcıdır. Arkeolojik veriler toprağın altındadır. Tarihi kalıntılar çürüse, dağılsa dâhi tarihe ve tarihöncesine ait bize çok önemli ipuçları sunmaktadır. 

Özetle söylersek, Karadeniz’de arkeolojik kazılar meşakkatlidir, zordur ama imkânsız değildir. Nitekim 1940-41 yıllarında Ünyeli Prof. Dr. İsmail Kılıç Kökten’in başlattığı çalışmalar kesintiye de uğrasa Karadeniz Kazılarını başlatmıştır. Ardından 1954’te Ünye’den Rize’ye kadar süren yüzey araştırmalarına (surway) girişmiştir.

 Ünye çevresinde ilk insan yerleşimi, günümüzden yaklaşık 15.000 yıl öncesine rastlamaktadır. İ. Kılıç Kökten'in Cevizdere Havzası'nda yaptığı arkeolojik çalışmalar sonucunda bu bulguya ulaşıyoruz.

En baştan başlayalım.

 

Tarihöncesi Anadolu ve Karadeniz   

 

Canlıların memeli türü olan primat (insansı), günümüzden yaklaşık 60 milyon yıl önce ortaya çıktı. (Güven Arsebük, İnsan ve Evrim, 1990)

Hominidler, insanımsı fizyolojiden araç kullanmaya elverişli fizyolojiye günümüzden 10 milyon yıl önce geçti. 

Homo Habilis (Yetenekli İnsan), 2,5-3 milyon yıl önce; 2 milyon yıl süren Dördüncü Zaman’da ortaya çıktı. Buzul Devri ve Buzul Sonrası (Pleistosen ve Halosen). Yer: Afrika, Etiyopya (Australopithecus Afrensis, 3,8 milyon yıl önce).

Homo Erectus (Ayağa kalkan İnsan): insan evriminin başlangıcı. 1,8 milyon yıl önce başladı. (Dinozor Çağı).

Homo Erectus’tan iki insan (homo) türü evrimleşti:

Homo Neanderthalensis. (Almanya, Neandarth Bölgesi) ve Homo Sapiens.

Günümüze ulaşmayı başaran insan türü Homo Sapiens olarak bilinir, diğer tür(ler) devam edememiştir. 

İnsan türün en eski buluntuları; Fransa’da Kromagnon (Cro Magnon Mağarası), Endonezya’da Java İnsanı, vb. 

Ülkemizde bulunan en eski insan fosilleri:

Denizli Kocabaş köyü,1,2-1,6 milyon yıl öncesine ait Homo Erectus kafatası, (Prof. Dr. M. Cihat Alçiçek, 2002)

Trakya’da (İstanbul) Yarımburgaz Mağarası, 400.000 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biridir. Homo erectus'un Avrupa'ya geçiş rotasındaki yerleşimlerindendir.

Anadolu’da Karain Mağarası (Antalya, Alt Paleolitik Dönem‘den Roma Dönemi'ne kadar yerleşim görmüştür)

Anadolu'nun Paleolitik dönemine ait fosil insan kalıntısı bulunan alanları Antalya'da Karain Mağarası yanında, Beldibi kaya altı sığınağı, Hatay'da Merdivenli Mağarası, Kanal Mağarası, İncili Mağara (Büyük Mağara) ve Üçağızlı Mağarası'dır. (Şenyürek, 1949; Şenyürek ve Bostancı, 1956, Bostancı, 1963, 1971, 1973; Güleç vd. 2007)

Karadeniz’de tespit edilen en eski yerleşimler:

Samsun İlinde Dündartepe ve Tekkeköy.

İsmail Kılıç Kökten 1940 yılında Samsun-Tekkeköy’de Fındıcak ve Çınarlık vadilerindeki volkanik karakterli arazide 2 mağara, 30’dan fazla sığınak ve inler tespit etti. Tahsin ve Nimet Özgüç ile birlikte burada “A. Mağarası’nda yaptıkları kazıda Mezolitik olduğunu söyledikleri aletler bulmuşlardır. (Belleten DC/35. 1945, s.361-^00, Lev. 63-74; Türk Tarih Kongresi III, 1943, s.393)

Karadeniz Ereğlisi'nde İnönü Mağarası; Karadeniz Bölgesinin bilinen en eski yerleşim yeri ile Erken Tunç dönemine, Balkan kökenli kavimlere ve Hitit İmparatorluğuna ait tarihi eserler bulundu. Anadolu'daki en eski ahşap arkeolojik kalıntılar olması muhtemel bulgular keşfedildi. (Dr. Hamza Ekmen, 2019)

Kastamonu'nun Tahta ve Malak köylerinde (Achelleen ve Mousterien tipte âletler, E. Bostancı, DTCFD V/2,1952, s.224).

Kastamonu Gölköy Enstitüsü yakınında MÖ. 100.000-10.000 yıllarına tarihlenen Orta Paleolitik safhaya ait Levalloisien tipte aletler. (M. Şenyürek, DTCFD 11/2, 1944, s.349-352.)

Trabzon'un Kuzey'inde, Bayburt'un 13 km Güneydoğu'sunda, Çoruh Irmağı'nın kollarından biri olan Gez Deresi kıyısındaki Gez alanında Achelleen tipte el baltası, Levalloisien - Mousterien tipte kazıyıcılar ve yonga âletler bulunmuştur. (N. Gündüzalp, 1979 – 1980) 

Ünye’nin Yüceler Köyü ve Ceviz Deresi sekilerinde (Achelleen tipte el baltası). İsmail Kılıç Kökten, DTCFD XX/3-4, 1962, s.275.

Ünye-Tozkoparan mevkii, MÖ. 40.000-12/10.000 yılları arasına tarihlenen Üst Paleolitik Safhaya ait buluntular İ. K. Kökten tarafından yapılan sondaj sonucunda ele geçmiştir. Aynı yerleşmede Kalkolitik ve İlk Tunç Çağı buluntuları da görülmüştür.

 

Ünye ve Karadeniz’de Arkeolojik Bulgular

 

Yazımızın başlangıcında Karadeniz Bölgesinin ülkemizin Eski Çağ Tarihi ve Arkeolojisi yönünden en az araştırılan bölgelerinden biri olduğunu söylemiştik. Bunda bölgenin dağlık bir yapıya sahip olması ve yağışlı iklim yapısı en önemli etkendir. Sahile bakan toprakların neredeyse tümü yeşil bitki örtüsüyle kaplıdır. 

Yine de bölgede bilimsel diyebileceğimiz çalışmalar, yabancı gezginler aracılığıyla da olsa 1800'lü yıllarda başlamıştır.

 

Karadeniz’de Alt Paleolitik Dönem Buluntuları

 

13. Yüzyıldan itibaren seyyah ve araştırmacıların ilgi alanı olan Karadeniz Bölgesinin en eski tarihi günümüzden bir milyon yıl öncesine (Alt Paleolitik Dönem) kadar gitmektedir.

İnsan türünün ilk yerleşim alanı mağaralardır.

Bu döneme denk düşen aletler (üretim araçları) bölgede üç yerde ele geçmiştir: Kastamonu, Ünye ve Trabzon.

1 - 1951 yılında Kastamonu'nun Tahta ve Malak köylerinde (Achelleen ve Mousterien tipte âletler).

 2 - 1960 yılında İsmail Kılıç KÖKTEN tarafından Ünye'nin Yüceler Köyü Cevizdere'si sekilerinde (Achelleen tipte el baltası).

3 - 1979 - 1980 yıllarında Trabzon'un Kuzey'inde, Bayburt'un 13 km Güneydoğu'sunda, Çoruh Irmağı'nın kollarından biri olan Gez Deresi kıyısındaki Gez alanında N. Gündüzalp ve ekibi tarafında Achelleen tipte el baltası, Levalloisien - Mousterien tipte kazıyıcılar ve yonga âletler bulunmuştur.

 

Devam edecek: Karadeniz’de Orta Paleolitik Dönem ve Ünye 

 

Yararlanılan Kaynaklar: 

KÖKTEN, İsmail Kılıç, Ünye'de eski Taş Devri'ne (Paleolitik) ait yeni buluntular, 1962

ÖZSAİT, Mehmet, “Eskiçağ Tarihinde Trabzon ve Çevresi”, Trabzon Tarihi Sempozyumu, Trabzon, 6 – 8 Kasım 1998, Zorlu Grand Otel – Trabzon 1999

 

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593