Karadeniz yeşilliği rengârenk tabi güzellikleri, denizi, yaylaları ve serinliği ile cazibe merkezi haline gelmiştir. Küresel ısınma sebebiyle serin iklim koşullarına alışkın olan bilhassa orta yaş üzeri Avrupalılar Akdeniz sıcağından bunalmakta olup, daha serin olan Erzurum tarafları ve özelliklede Karadeniz havzasını tercih etmeye başlamışlardır. Keza Orta doğu ülkelerinden de Karadeniz bölgesine yönelik yoğun bir turizm hareketi gözlenmektedir.
Burada şu hususa dikkat çekmek isterim: Avrupalı turistlerin giyimini modern ve gelişmişlik göstergesi sayıp, orta doğudan gelen turistleri giyimleri dolayısıyla hakir, gerici, dinci diye sınıflandıranlar vardır. Bu doğru bir bakış açısı değildir. Zira giyim bir tercihtir, kişiyi ilgilendirir… Ayrıca giyim bir insanın modern ve bilgili ya da gerici olduğunun kanıtı olamaz.
Tabi turistlik yerlerdeki yerel yönetimlere ve sivil inisiyatif grupları oda ve derneklerine çok iş düşmektedir.
Öncelikle turistlerden fahiş fiyat isteyen iş yerlerini uyarmak ve bu noktada gereği yapmak lazım.
Birçok Turistlik bölge Belediyeleri ile ilgili şehir temizliği noktasında ulusal ve yerel basında şikâyetler yer almaktadır. Bu şikâyetlerin giderilmesi o şehri yönetenlerin önceliği olmalıdır.
Bu şikâyetlerin giderilmemesi sadece o şehrin, turistlik bölgenin yöneticilerinin ve derneklerinin ayıbı değildir. O şehirde yaşayanlarında ayıbıdır. Çünkü temizlik sorunu bir şehirde kronikleşmiş ise bu durum bir manada o şehirde yaşayanların da soruna kulak tıkadıklarının işaretidir.
Ünye Allah’ın bahşettiği doğal güzellikleri tarihi ve kültürüyle yabancıların öncelikli seyahat etmek istedikleri yerler arasındadır. Madem böyledir, buna layık olmak için yapılması gerekenleri sıraya koyarak kafile ya da bireysel turizm taleplerine hazır olmak gerekir. Öncelikle deniz kenarlarının, kumların temizliği ile başlamak, ardından da şehri temiz tutmak ile ilgili gereği titizlikle takip etmek lazım.
Yazın kaldırımlara kuru yemiş kabuğu atılmasının önüne ne zaman geçecek, bu yanlış davranışı nasıl önleyeceğiz? Bunun için yerel yönetimin cesur ve kararlı hareket etmesi gerekiyor.
Fakat ne hikmetse, Belediye Başkanları gelecek seçimde oy kaybetmek kaygısıyla bu gibi sorunları geçiştirmeye çalışırlar.
İlküvez şelaleleri: İLÇEVDER… İlküvez ve çevresi Kültür Turizm ve dayanışma Derneği Başkanı İsa Aydoğdu hocanın bir süre önce Ünye Gaziler Derneği üyeleriyle misafiri olmuştuk.
İsa Başkan sağ olsun hiç üşenmeden içten samimiyetiyle Gazilerimize rehberlik ve misafirperverlik yaparak doğa harikası şelale bölgesinin bir kısmını gezdirdi, Gazilerimizi mutlu etti, dualarını aldı… Kendisine en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum.
İsa Aydoğdu bölge için büyük bir şans… İlküvez Muhtarı Yaşar güleç ile beraber bölgenin tanıtımı ve hizmetine kendilerini adamışlar. Her ikisine de başarılar diliyor ve tebrik ediyorum.
Ancak onlara yardımcı olmak gerek. Öncelikle Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Hilmi Güler’e, Çaybaşı Belediye Başkanı Sayın Mesut Karayiğit’e görev düşüyor. Büyük Şehir Belediyesi 22 şelaleden oluşan bölgede, öncelikle Gökçe gelin Şelalesi’nde yürüyüş yolu, çevre düzenlemesi ve kamelya yaptı. Yeter mi? Yetmez. Bazı ulaşımı zor olan şelalelere iniş yolu, bazı uygun yerlerde oturma grupları ve kamelyalar yapılması gerekiyor… Uygun bir kaç yere tuvalet yapılması gerekiyor. Doğrusu şu: İLÇEVDER Dernek Başkanı İsa Aydoğdu ve Muhtar Yaşar Güleç’e kulak vermek, onları dinlemek, sorunları tespit edip ona göre gereğini yapmak, Sayın Hilmi Gülerin boynunun borcudur.
İLÇEVDER Başkanı İsa Aydoğdu ve İlküvez Muhtarı Yaşar Güleç’in İlküvez’ in eşsiz doğal güzelliklerini tanıtmak için gösterdikleri özverili yoğun çalışmalarını karşılıksız bırakmamak sadece onlara yardım etmek demek değil, Ordu’nun tanıtımına, turizminin ve dolayısıyla ekonomisinin gelişmesine hizmet etmek demektir. Eğer İlküvez’in tanıtımı noktasında el ele verilerek ciddi bir çalışmalar yapılarak tanıtım performansı ulusal alana taşınırsa, Ülkemizin birçok yerinden hem İlküvez’e hem de Ordu’nun diğer turistlik ve tarihi bölgelerine akın akın insanlar geleceklerdir.
Bu Ordu’nun, dolayısıyla bölgemizin gelişmesine yüksek katma değerler katacaktır.
