İSMAİL CANBULAT


KENTSEL DÖNÜŞÜM, ŞEHRE GÖÇ VE ŞEHİR KÜLTÜRÜ


Sevdigimiz dost insan, güzel Ünyeli, fikir insani

Ünye Mimarlar Odasi eski Baskani Mimar Yakup Halici abim tee 2012'de "gelir düzeyinin artmasinin ve köyden sehirlere göçün Ünye’de iki yönlü kesmekeslige yol açtigina" isaret etmis...

 

Peki sizce 10 yilda 1 arpa boyu yol gittik mi, hem Ünye'de hem Türkiye'de!?

 

"Sosyal yasamin yani kültürün homojenlestirilmesi, bir anlamda sehircilik bilincinin olusturulmasi gerekiyor. Özellikle ilçemize göç edenlerin sehir kültürünü edinmeleri yönünde çalismalar yapilmalidir.

 

Devletin bölgesel imar kanunlari olustururken, bölgesel geleneklerle ters düsmemesi gerekir.

Sehirler; insanlarin yasam biçimlerinin, hayata bakislarinin ve gelecekle ilgili kaygilarinin yansimasidir...

 

Ünye’de Cumhuriyet kuruldugundan bu yana, özellikle sehirlesmenin ivme kazandigi 1965’ten sonra, sosyal ve kültürel senteze bagli olarak sehirlesmelerde büyük degismeler oldu."

 

Diyor Yakup abim 2012 yilindan bize ve benim fena halde dikkatimi celbediyor... Ben de yillarca bu konulara kafa yordum çünkü..

 

Yakup Halici göç, sehir ve sehir kültürü üzerine analizine devam ediyor: ‘’Gelir düzeyinin artmasi ve köyden sehre olan göçler, ilçemizde iki yönlü kesmekeslige yol açti. Birincisi sosyal ve kültürel, ikincisi ise sehrin imar yapilandirilmalarindaki kesmekesliklerdir. 

 

SEHIRDE YASAYANLARIN, YÖNETICILERIN VE ÜNYELILERIN GÖREVI...

 

Ülkemizdeki sosyal degisiklikler sehirlesmelerimizde bu kesmekesliklerin yasanmasini mecbur kilmaktadir. Bu kargasaligi en aza indirmek ve süresini kisaltmak öncelikle içinde yasayanlarin, yani Ünyelilerin görevidir. 

 

Burada sirasi ile belediye, biz mimarlar, teknik elemanlar ve halkin sorumluluklari vardir. Ancak, buradan su anlasilmamalidir; binalari düzgün yaptigimiz takdirde sorunlarin hallolacagi zannedilmemelidir.

 

SEHIRLERIN KARAKTERI...

 

Sehirlerin kültürleri yansitmalari özelligiyle karakterleri vardir. Bu karakter kolay olusmaz. Tipki bir milletin, bir toplumun, bir yörenin ana karakteri gibi, yüzyillar boyunca olusur. Büyük göçler, istilalar ve afetler olmadigi takdirde sehirlerin ana karakteri degismez. Sehirler göç alma ve vermelerde bile karakterlerini yavas yavas degistirirler. Gelenlerle sehirlerin ana unsurlarinin kaynasmalari zaman alsa bile, sonuçta bir sentez olusturur.

 

Bunda sehre gelenlerin ve sehrin ana unsurlarinin kimliklerinin, bu zamanin uzayip kisalmasinda önemli rolleri vardir..."

 

GÜNÜMÜZDE DURUM DAHA CIDDÎ...

 

Evet, günümüzde sehirlerde insan unsurunun, köyden ve komsu ülkelerden göçün ve kültürel uyumun ne kadar önemli oldugunu bir kez daha görüyoruz...

 

Biz bu durumu ne ülkemiz için ne de sehirlerimiz için hiç kaale almadik, üzerine çalismadik ve bugünlere geldik... Oysa ki bu kaçinilmaz degisim ve dönüsüm bütün ülkeleri etkiliyor; tabii kültürleri ve günlük yasantilari da...

 

Biz su kentsel dönüsümü de yanlis anladik.. Ev yikip yapmaya, depreme karsi dönüsüme çevirdik. 

 

Çevresel etkileri, sehrin mahallenin genelini düsünmedik... Sehrin ve gelisen  kültürünün yeni ihtiyaçlarina göre mahalleler, sehirler düsünemedik. 

 

Sosyal hayatin, trafigin, toplu ulasimin  sürekliligini göz ardi ettik. 

 

Insanin, mahallenin ve sehrin  mutlulugu için Devlet, birey, belediyeler, mimar ve mühendislere ve de aydinlara, hepsine görevler düsüyor.

 

Artik kimsenin yan gelip yatma lüksü yok! 

 

Yillar öncesinden bana bunlari hatirlattigi için Yakup abime selâm olsun!

 

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593