Bilindiği gibi KKTC’ de 19 Eylül Pazar günü cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı, Cumhuriyetçi Türk partisinin adayı Tufan Erhürman yüzde 62.76 oyla seçimi kazanarak Kıbrıs Türklerinin yeni Cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Devlet Bahçeli seçimlerde Ulusal Birlik Partisi adayı mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı desteklediler… Ne yazık ve ilginçtir ki, bu güçlü desteğe rağmen Tatar ciddi derecede oy kaybına uğrayarak seçimi kaybetti.
Ersin Tatar seçimlerde Türkiye’nin arkasında olduğunu vurguladı, iki devletli çözümü savundu.
Tufan Erhüman ise Rum tarafıyla uzlaşı ve federal yapıyı öne çıkarttı. Bu durumda daha çok genç seçmenler Rum tarafıyla birleşiriz, hayat konforumuz ve refahımız artar, böylece Avrupa birliği pasaportuna ve serbest dolaşım imkânına kavuşuruz düşüncesiyle Erhürman’ı desteklediler.
Bu duruma Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek şu sözlerle yorum yaptı: Avrupa Birliği pasaportu İsrail Barak M X füzelerini durduramaz.
Bahçeli ise Kıbrıs’ta yapılan seçime ve Erhürman’ın söylemleri ve seçilmesine yönelik şu ifadeleri kullandı. KKTC’de yapılmış olan seçimin sonuçları çok az bir katılımla gerçekleşmiştir.
Kıbrıs Türklüğünün kaderi bu katılımla temsil edilemeyecek durumdadır. Seçim sonucu, seçim kurulu tarafından açıklanmış olsa dahi KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyetine katılma kararı almalıdır.
Cumhurbaşkanı Sayın Tayyip Erdoğan ise daha yumuşak üslup barındıran bir dil kullandı ve şu ifadeleri kullandı: Cumhurbaşkanı seçilen Sayın Tufan Erhürman’ı tebrik ediyorum. KKTC’nin sahip olduğu demokratik olgunluğu bir kez daha gösteren, Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin iradesini sandığa yansıttığı bu seçimin ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum. KKTC’nin egemenlik haklarını ve çıkarlarını Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte her türlü platformda savunmaya devam edeceğiz.
Seçim çalışmalarında ve daha öncelerde Rum tarafıyla federal yapının kurulmasını düşündüğünü çeşitli platformlarda dile getiren tufan Erhürman ise seçimden sonra Türkiye ile yakın ilişkiler içeresinde olacağı izlenimleri vermeye çaba göstererek, birleştirici Türkiye ile uyumlu hareket edeceği noktasındaki siyasetini öne çıkardı. Seçim sonuçlarına dair değerlendirmelerde bulunan Erhürman, hiçbir Cumhurbaşkanımız Türkiye Cumhuriyeti ile istişare etmeden ne müzakere yürüttü ne görüşme yürüttü, ne dış politika çizgisi belirledi. Aynen bu devlet geleneğimiz devam edecek’’ diye konuştu.
Türkiye ile ilişkiler konusunda hiç olumsuz şey söylemediğine dikkat çeken Erhürman, ‘’ Aslında Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri beni çok iyi tanır’’ dedi. Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkiler bizim için son derece önemlidir, yaşamsaldır. Bunu her yerde her zaman söyledim ve dediğim gibi Türkiye ile istişare etmeksizin. Kıbrıs’ta bir dış politikanın belirlenmesi bu güne kadar hiç söz konusu olmadı. Benim dönemimde de asla olmayacak.
Şimdi tabi Erhürman her ne kadar seçim öncesi Rum tarafına yeşil ışık yaksa ve Federal bir yapıya işaret etse de… Az önce anlattığım seçim sonrası uzlaşmacı dilini de görmezden gelmemek, bir tarafa kaydetmek gerek.
Bundan sonrası için KKTC ile Türkiye işbirliği içerisinde hareket ederek iki devlete yönelik kuşatmanın kırılması ve bertaraf edilmesini sağlamak için adımlar atmak durumundadır.
Ülkemizin Amerika’nın Yunanistan’daki üstleri dolayısıyla meydana gelen kuşatılmışlığına birde Kıbrıs’taki kuşatılmışlık eklendiğinde ciddi bir beka sorunu ortaya çıkmaktadır. İşte bu sorunu senliği benliği bir kenara bırakarak beraber el ele çözme zarureti vardır.
KKTC Türkiye’nin garantörlüğü dışında başka arayışlar içerisine girmemelidir, giremez de.
Çünkü Kıbrıs sadece Kıbrıs’tan ibaret değildir… Kıbrıs Türkiye’nin 1571 de kanla aldığı bir yerdir.
KKTC de 1974 harekâtında şehitler verilerek özgürlüğüne kavuşmuş ve Cumhuriyet kurarak Devlet Hükmü kazanmış bir yerdir. Bu bakımdan, ne Kıbrıs’taki bazı Avrupa Birliği pasaportu heveslileri için ne de onların ağa babaları için vaz geçeceğimiz, kayıtsız kalacağımız, kendi başına bırakacağımız bir yer değildir
