UZM. DR. ALİ COŞKUN


Kimse Okan’a, Mertens’e kızmasın! Ahlak erozyonuna kızsın!


Son bir haftadır hepimizin bildiği gibi, Galatasaray – Adanademirspor maçı sonrası yorumlar tüm ülke gündemini işgal etmiştir. Aslında etmemesi gerekir ama ne yazık ki geldiğimiz noktada durum bu! 

Neden etmemeli? 

Çünkü ülkemizin onca hayati meselesi var iken, hiç kimseye faydası olmayan, hatta bahis oyunlarına, kumara malzeme olan, insanları kamplaştıran bu cahil oyalamacasına bu kadar önem verip, hayatımızdaki baş köşeye oturtmak çok gereksiz. 

Ne olmuştu bu maçta? 

Lig lideri sarı kırmızılı ( son yıllarda o renkler de değişti gerçi, vişne turuncu oldu ) takım ile lig sonuncusu ve küme düşme yoluna hızla giden mavi- lacivertli takım arasındaki maçta, daha maçın başında bu tip davranışları alışkanlık haline getirdiğini önceki maçlardan bildiğimiz Mertens (sarı kırmızılı takım oyuncusu), kendini kandırmaca yapıp, haksız penaltı almak içi yere atıyor, yani emek haksızlığı yapıyor. Hakem de bunu penaltı olarak veriyor. VAR denen sistemde kontrol yapan hakemler de penaltı diyorlar. Penaltı atılıyor ve gol oluyor, bunun üzerine adanademirspor sahadan çekiliyor. Sonrası kızılca kıyamet! Herkes kızacak birini buluyor ve ona kızıyor. Kimse adaletli olmak istemiyor. Vicdan dersen zaten tedavülden kaldırılmış. Ülke bu büyük ( ! ) olay yüzünden yine kutuplara çekilip bölünüyor. 

Kimse demiyor ki biz ne zaman bu kadar derin ahlak erozyonuna uğradık? 

Aile ile birlikte seyretmek isteyeceğimiz televizyon dizilerinde bile her türlü ahlaksızlık aile içine kadar girmiş durumda. 

Yolda para bulan ve sahibine veren adam ana haber bültenlerinde ilk haber olabilirken, kimse demiyor ki ‘’ zaten bu her insanın görevi değil mi? ‘’

Ahlaksızlık, tartıda hile yapmak, kandırmak, yalan söylemek artık ‘’ iş bilirlik, uyanıklık ‘’, Yüce Rabbimizin emrettiği gibi dürüst olmak ise ‘’ enayilik ‘’ olarak kabul ediliyor.

Dinimizce büyük günah olan zina hayatı ve eş cinsellik ‘’ modernlik ‘’, Anadolu insanı tipi evlilik hayatı ‘’ köylülük, cahillik ‘’ olarak kabul ediliyor. 

Dinimizin bize emrettiği gibi İşi ehline, adaletli davranarak liyakatlisine değil de ‘’ Liyakatsiz ama kul hakkını çekinmeden yiyene, yedirene ‘’ vermek, kalıplaşmış doğru hareket, normal uygulama gibi görülüyor. 

Daha neler neler…

O nedenle Mertens, toplum değerlerine göre doğru yapmıştır, Okan hoca da ona sahip çıkarak bekleneni yapmıştır. 

Bu doğru - yanlış işi öyle bir maçla değişmiyor, değişmez de! Önce toplum olarak topyekün yukarıdaki yanlışları düzeltmeliyiz, sonra futbol en basiti. 

Toplum olarak eğer, her zaman ahlak, adalet, dürüstlük ve liyakat bizim yolumuzu aydınlatırsa, bunun üzerine sağlam temeller üzerine inşa edilen güzel dinimiz de bize rehber olursa; zaten Mertens de bu kandırmacayı yapınca, kendiliğinden ülkeyi terketmek zorunda kalacaktır.

Ahlaklı olmak, dürüst olmak, adaletli olmak ve liyakatli çalışkan olmak, temiz bir vicdan ve merhamet sahibi olmak; toplum huzuru ve gelişmesi için hepimizin koruması gereken en önemli değerlerdir.

 

Uzm. Dr. Ali COŞKUN

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593