MUSA Ö. KIROĞLU


Kokarca bizi mi bitirecek, biz kokarcayı mı?


Kokarca haberini Ünye Kent Gazetesinde ilk 2019’da yapmıştık.

O haberimiz, Gürcistan’da çok büyük tahribata yol açan bu istilacı böceğe dikkat çeken bir haberdi.

Sonra zaman zaman haberlerini yine yaptık kokarcanın. 

Yaklaşan tehlikeye karşı uyarılarda bulunduk.

Yeteri kadar tedbir alındı mı peki?

Sorunun cevabı çok net…

Alınsaydı bugün fındıktaki bu büyük zarar yaşanır mıydı?

Hiç mi bir şey yapılmadı?

Yapıldı tabi ki…

Ama palyatif çalışmalardı bunlar.

Köklü, sürekliliği olan çalışmalar değildi.

Çok ta faydasının olmadığı görüldü zaten...

Nitekim geçen sene sahil bölgelerindeki fındık bahçelerinde etkisini gösteren kokarca bu sene kötü vurdu!

Rekolte düştü…

Randıman ise tarihinde görülmediği kadar gerilere geldi.

Üreticiler, “Bu böcek bizi yedi bitirdi” feryadında…

Feryat ediyor, etmesine de…

Sorsan; “Ne yaptın, mücadele ettin mi?” diye…

Ya; bir şey söylemiyor, susuyor. 

Belli ki mücadele etmemiş.

Ya da; “Etsem ne olacak, komşularımız etmedikten sonra.” diyor, çaresizliğini dile getiriyor.

Belediye Başkanımız Hüseyin Tavlı, Şahane Radyo’daki Kentin Sesi programında sunucu Ali Öztürk’ün konuyla ilgili sorduğu soruya şöyle cevap verdi;

“Eğer üreticilerin en az yüzde sekseni mücadele ederse kokarca illetinden kurtuluruz. Ama görüyoruz ki bu miktar yüzde on beşlerde…”

Bu yüzde on beş yükselir, yüzde seksenlere çıkar mı?

Bence çıkmaz.

Bizim insanımızı biliriz, duyarsızlık cehaletinde sürdürür hayatını.

Nodullamadan harekete geçmez.

Devlet harekete geçirecek ki görevini yapsın.

Adına “toplu mücadele”, “seferberlik”, ne dersek diyelim…

Devlet karar alacak… 

Ayrıca yasal zorunluluk olacak… 

Ceza olacak… 

Olacak ki, karara herkes uysun.

Bir, iki sene böyle hareket edilirse alışkanlık oluşur, sonrasında devam eder.

1960’lı yıllarda çocukluğumdan bilirim.

Fındıkta yine böyle bir bela vardı; fındık kurdu…

Fındık kurdu, daha iç bağlamadan fındığı emiyor… “Koruk fındık” dediğimiz delikli içi boş fındığa yol açıyordu.

Harmanda fındık içinden teneke, teneke koruk fındık seçilirdi.

Devlet ne yaptı?

Üreticiyi harekete geçirdi. 

Toplu mücadele başlattı.

Fındık kurdu ilacı desteği verdi.

Tarım müdürlükleri bahçelerde üretici ile ilaçlama yaptı.

Alışkanlık oluştu; sonraki yıllarda ve hala daha fındık kurduna karşı ilaçlama devam ediyor.

Nitekim mücadele sonuç verdi, fındık kurdu zayiatı en aza düştü.

Kokarca için de böyle olmalı…

Konuyla ilgili bilgi kaynaklarından öğreniyoruz.

Amerika’da, Kanada’da kokarca 15 yıldan bu yana varmış.

Ama devlet önderliğinde toplu mücadele ettikleri ve bunu istisnasız sürdürdükleri için zararı minimuma düşürmüşler.

Başka hiç çaremiz yok…

Devlet önümüze düşsün…

Bu belayı bertaraf edelim.

Eğer tez zamanda harekete geçmezsek biz kokarcayı bitiremeden kokarca bizi bitirecek.

**********      **********       *********

Kalın sağlıcakla…

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593