Evet, bu bir klinik vakadır, kontrol edilmesi ve ıslahı ile ilgili çok yönlü çalışmalar yapılması lazımdır.
Günlük yaşamdaki sosyal davranış bozuklarından bahsediyorum.
Bu davranış bozuklarının bir değil birkaç çeşidi vardır. Hani bir üstat insan tabiatını dört başlıkta tarif eder: İnsan vardır bilir, ama ne kadar bildiğini bilmez, ona hatırlatmak lazım… İnsan var bilir, ne kadar bildiğini de bilir, ondan faydalanmak lazım… İnsan var bilmez, ama ne kadar bilmediğini bilir, ona yardımcı olmak lazım… İnsan var bilmez, ama ne kadar bilmediğini de bilmez, ona cahil denir ona tedbir almak lazım.
Şimdi, benim anlatmaya çalıştığım sosyal davranış bozukluğu tahsil ile ilgili değil, ahlakın demlenmemesi ile ilgilidir. Çünkü davranış bozukluğu ve düşünce fakirliği olanların içerisinde bolca tahsilli insanlarda var. Kaldı ki günümüzde halkın çoğu en az Lise mezunudur.
Kimdir davranış bozuklu olan bu insanlar? Hepinizin aşina olduklarıdır onlar.
Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaşır olduklarımızdır. Trafikte sarı yanar yanmaz sabırlı olamayıp kornaya basan, toplu taşıma vasıtalarında yer vermeyen, yere tüküren, komşusunu gereksiz seslerle rahatsız eden, trafikte magandalık eden, en ufak bir sebepte kavgaya girişen, ailesine şiddet uygulayan hatta öldüren, velhasıl bizden ziyade ben diyenlerdir onlar.
Bunlarla ne zaman karşılaşacağınız belli olmaz… Böyle olmaları için mesleklerinin ne olduğu da fark etmez… Bunlar bazen herhangi yerde maganda, karısını döven komşu, okulda ya da kreşte öğrenciye yeteri kadar anlatmaktan sıkıldığını dışa vuran belki de şiddete dönüştüren bir öğretmen olabilirler.
Bunlar yaşlı yurdunda yaşlılara tahammülsüz davranan görevli, hastanede hastasına suratı asık davranan ve konuşmaya erinen doktor, üniforma giyerek kendisini alıveren baş kesen zanneden güvenlik görevlisi olabilirler.
Bu tür insanlar her zaman vardı, bundan böyle de olacaktır. Sorun sayılarının doğal olarak zaten var olan oranlarının üstüne çıkmasındadır. İşte burada durup bir düşünmek, sorunun ıslahı ile ilgili her kurumun gerekeni kolektif birliktelikte yapacağı planlamaları iyi yapıp uygulamak lazım.
Bizim eskiden köylerimizde şehirlerimizde teyzeler amcalar dedeler vardı demlenmiş tecrübesiyle hayat dersi veren.
Konuşmasında, davranışlarında bir vakar, bir ağırlık bir asalet olan bu insanların hayat tecrübesini ilk anlarda anlardınız. Onlar misafirlikte, düğünde dernekte, cenazede velhasıl toplumda nasıl davranılacağını çok iyi bilir ve gösterirlerdi.
Kötü gününüzde sizin haber vermenize gerek olmazdı. Onların bir kulağı yaşadığı topluma açıktı. Sizi bir süre görmeyince tanıdıklara, yahu falancayı epeydir görmedim hastamı oldu, bir sıkıntısı mı var diye sizi araştırır durumunuzu öğrenir, dertliyseniz derdinizle hem hal olur derdinizle dertlenir, olması gerekeni, ederdi.
Bir olay karşısında tez davranmaz, bir ölçer biçerlerdi. Tez davrandığı yerler ise öyle davranmasını icap ettirdiği içindi. Mesela komşunun tanıdığın bir derdi olduğunda, bir hastalığı bir maruzatı olduğunda tez davranıp derdini tasasını hafifletmek için olurdu tez olmaları.
18 Mart Çanakkale deniz zaferi anma programı çerçevesinde Ünye Ticaret Lisesinde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Ünye Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürlüğünce gerçekleştirilen anma programına Ünye Gaziler Derneği olarak katıldık.
Program başladıktan kısa süre sonra gözyaşlarımı tutamayıp sık sık ağladım. Yanımdaki Gazilere baktım onlarda ağlıyor. Sonra baktım ki bütün Gaziler ağlıyorlar. Doğrusu duygu dalgalanmalarından bir ara kalp sıkıntısı çeleceğimi zannettim.
Programda yer alanlar rollerine o kadar güzel hazırlanmışlar, öyle içten ruh derinliklerine ve hayal dünyalarına kanaviçe gibi nakşetmişler ki, ağlamamak elde mi?
Program konu ve sıralamasında tüm detayların iyi düşünülerek hazırlanıldığı anlaşılıyor. Tek kelimeyle muhteşem bir programdı… Başta saygıdeğer İmam Hatip Lisesi Müdürü Tamer Uysal hocamı tebrik ediyorum, şahsında bu programda yer alan öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi tüm kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Hep okulda siz mi not vereceksiniz? Bende vermek istiyorum. Program yüz üzerinden yüzdür
