Aziz okuyucular…
Bazı mücbir (mecbur) sebeplerden ötürü yazılarıma kısa ara vermiştim. Yine okuduğum (merhum) Prof. Osman Öztürk’ün “KULLUK” adlı kitabını incelerken aşağıdaki birkaç sahifenin özetini sizlerle paylaşmak istedim. Aynen şöyle diyordu…
İslami yönümüzü ve şahsiyetimizi asla saklamayız. Göğsümüzü gere gere Ben Müslümanım deriz.
Pısırıklık, ürkme, çekinme ve yalanın dinimizde asla yeri olmadığına inanırız. Farz ve yapılması gereken hareketlerde riya olmayacağı gerçeğinden hareketle, imkan bulursak kulluk borcumuzu bütün dünyaya duyurarak öderiz, yaparız.
Müslümanlığa uygulanan yasaklamalar ve Müslümanca yaşamak isteyenlerin önlerine çekilen setleri insanımızda şahsiyet ve kimlik aşamasına sebep oldu. Kimi kendisini saklayarak kimi ağlayacak yerde gülüp geçerek, kimi duymazlıktan gelerek yürüdü gitti. Baskılar ve yasaklar sonucu iki yüzlülük, kimliksizlik yani gerçek ifadesiyle münafıklık aldı yürüdü.
Kendini ifade etmesine müsaade edilmeyen insandan hizmet ve gayret adına ne beklenebilir? Sevab, dua nerede, değil, para ve menfaat nerede düşüncesi ortalığa hakim olmuştur. Gencinde ve yaşlısında geleceğe ümitle bakmaktan eser yoktur kalmamıştır,(maalesef)
Bırakalım insanlar kendilerini hiçbir endişe taşımaksızın ifade etsinler ve kimseden korkmaksızın aidiyet bağlarını açıkça haykırsınlar. Daha dün (28 Şubat 1997) irtica adı altında yeniden alevlendirilen islam düşmanlığı dinine bağlı insanlara potansiyel suçlu muamelesi yapıldığı halen devam etmektedir.
Dindarlar! Sizde silkelenin ve atın üzerinizdeki ölü toprağını çıkarın başınızı kumadan. “Ben Müslümanlardanım diyenlerden daha güzel sözlü kim olabilir?” İlahi fermanına kulak verin. (Fussilet Suresi 41-33 ayetler) netice şu ki Hakk kendini inkar ederek ve gizleyerek değil, savunarak ve ısrar göstererek elde ediliyor. Televizyon kanallarını tanınmaz hale getirdiniz. Mukaddesatımıza hakaret edenleri görmez ve duymadan geldiniz. Din kardeşlerimize surat asıp düşmanlarımıza yaklaştınız.
Kısacası Allah’la aranızın iyi olmasını ön planda tutmak yerine …. Kullarla kol kola olmayı yeğlediniz. Pısırıklığın ve ezikliğin manası yok. Suç işlemedin ki suçluluk psikolojisi içindesin. Talep ve isteklerin dünyanın her yerinde haklı ve meşru talepler. Vatanı dinamitlemedin, milleti ve devleti hortumlamadın, teröre bulaşmadın, devlet güçleriyle savaşmadın.
Şu halde neyin endişe ve tedirginliğini yaşıyorsun? Kimliğini ve aidiyetini inkarın sebebi nedir? Korkarak ve ürkerek suçsuzken suçlu, haklıyken, haksız duruma düştüğünün hala farkında değil misin?
Allah’a bağlılığınızı pekiştirin, kulluk ahdinizi yenileyin söz hakkı Allah ve Resulünündür. (Ahzab Suresi 33-36 ayet) hak gelince Batıl çekip gider” (İsra Suresi 17-81 ayetler)
Kalın Sağlıcakla
