M. HASAN ÖZ


OKUMALI, ANLAMALI, DOĞRU İLETİŞİM KURMALI İNSAN


IYI BIR DAVRANIS, DÜNYADAKI BÜTÜN GÜZEL SÖZLERDEN DAHA TESIRLIDIR.

ÖNCELIGIMIZ

Ülkemizde insanlar için ihtiyaçlarin basinda bence okumak ve dogru iletisim geliyor. Bu, okullar basta olmak üzere halkin hayat boyu dogru egitimlerden geçmesi ihtiyaci demektir. Fert olarak bu bilinçte olmaliyiz ama yönetim de bu ihtiyaci ülke çapinda dogru sistem ile organize etmelidir. Yerel yönetimler de bu ise el atabilir. Ayrica sivil toplum kuruluslarinin kendi alanlarinda faaliyet gösterirken ilk önce ise faaliyet alani ile ilgili egitimlerle baslamasi gerekir. Böylece hayat boyu egitim araliksiz devam etmelidir. Yoksa birlikte farkliliklarimizla yasamada sikinti çekiyoruz, gittikçe birbirimize tahammül edemez hale geliyoruz, nefret söylemleri artiyor, kavgalar çogaliyor, birbirimizi anlamakta zorluk çekiyoruz, sefkat-merhamet azaliyor, hosgörü, nezaket, yumusak huy kayboluyor ve herkes hayat boyu gergin bir ortamda yasamaya basliyor. Bu hem ferde, hem topluma, hem yönetimlere zarar veriyor ve ülkeyi içinden çikilmaz hale sokabiliyor.

 

Bu yüzden hepimiz önce fert olarak okumaya, sürekli egitim almaya, dogru iletisim kurallarini ögrenmeye ve birlikte birbirimize zarar vermeden yol almaya gayret etmeliyiz. Sonra hangi isle mesgul isek orada, hangi sosyal faaliyet içerisinde isek orada, hangi siyasi kurum içinde isek orada ve aile içinde ve de akrabalar arasinda dogru iletisim ve birlikte zarar vermeden yasamaya gayret etmeliyiz.

OKUMUYORUZ

Okumuyoruz gerçekten. Özellikle kitap okumuyoruz. Bu konuda birçok arastirma var, istatistik var bu gerçegi ortaya koyan. Ama yüzde yüz gerçek okuma oranlarini, sayilari ortaya koymak zor. Bunlarin içinde okul kitaplari, dergiler, gazeteler var, bazen birbirine karistiriliyor vs. bazen de birçok yayinlanan rakamlar da yalanlaniyor.

Aslinda okumadigimiz, çok az okudugumuz, ülkemizde çok az insanin kitap okudugu ortada. Herkes kendini düsünsün. Günde kaç saat kitap okuyoruz, ne tür kitaplar okuyoruz, okuduklarimizdan neler alabiliyoruz, kitapliklarimizda var olan kitaplarin ne kadarini okuduk?

“Istatistik Dünyasi” adli sitenin ülkemizde okuma ile ilgili “Kitap Okumanin Istatistiksel Yorumu” baslikli yazisinda kitap, dergi, gazete okuma oranlarinin düsüklügünü bir kisim arastirma rakamlari ile tespit etmis ve yorumlar yapmis.

Tespitler sonunda da su degerlendirmede bulunmus:

 KITAP OKUMANIN ISTATISTIKSEL YORUMU

“…Tüm belirtilenler üzerinden genel bir degerlendirme yapacak olursak, ülkemizin kitap okuma oranlari oldukça düsüktür ve bu gelecek nesillere de yansimaktadir.

Bir diger husus çocuklar ve gençler en verimli dönemlerini adeta bir yaristaymis gibi sinavlara hazirlanarak geçirmektedir.

Ne var ki kütüphaneyi “sinava çalisma mekâni” olarak gören ögrencilerin, sinav basarilarindan ziyade basarisizliklari ön plana çikmaktadir.

Öyle ki okudugunu anlamakta zorlanan bir nesil ortaya çikmakta ve sinavlarin baraj puanlarini geçemeyenlerin sayisi yüksek rakamlara ulasmaktadir.

Bir diger önemli konu sosyal medya, bilgisayar oyunlari gibi online platformlardir.

Nitekim Internet çaginin çocuklari bir yandan Internet ortaminin hizina yetismeye çalisirken bir yandan da kazanmak için geri durmamasi gereken sinavlara, adeta bir yaristaymis gibi hazirlanmaktadir.

Gelecek kaygisi ve içinde bulunulan anin sikintisi çocuk ve gençlerin haleti ruhiyesini olumsuz etkilerken, ufukta onlari ruhsal, duygusal ve düsünsel açidan kitap okumak rahatlatici bir edim olarak beklemektedir.

Belirtilen noktalar kitap okuma aliskanliginin ne derece de bir öneme sahip oldugunu gözler önüne sermektedir.

Bu bakimdan basit bir istatistik ile çocuklara okuma aliskanligi kazandirmanin muhtelif yollarindan sadece bir tanesini ifade etmek yerinde olacaktir.

Bu minvalde okul çaginda olan bir çocuga günde 20 sayfa kitap okutmak; çocuga bir ayda 600 sayfa, bir yilda 7200 sayfa kitap okutmak anlamina gelmektedir.

Bu dogrultuda bu eylem bir yilda yaklasik 25 kitap okumus olan çocuk için kitap okumak ihtiyaç haline gelecektir.

20 sayfa kitap için günde yaklasik 20-25 dakika ayirabilen çocuk zamanla kendisi için en önemli aliskanligi da edinmis olacaktir.”

Ailelerin bu konuda bilinçli olmasi tabi ki çok önemlidir. Kendi kitap okumayan anne-babanin çocuklarina kitap oku demesi ne kadar etkili olur ki?

Benim bir buçuk yasinda bir kiz torunum var. Çok güzel bir kitapligi var ve yüzlerce kitabi var. Anne-baba ona yasina göre kitaplar aliyor ve her gün birlikte okuyorlar, seslerle, isaretlerle, yakistirmalarla ve çikarabildigi kelimelerle simdiden kitap okumaya bayiliyor ve takdir gördükçe çok mutlu oluyor. Ben de çok mutlu oluyorum tabi. Suluboya resim de yapiyor, org ile müzik de çaliyor, yap-boz da yapiyor. Çünkü ebeveyn hakkiyla görevini yapiyor. Yapmaliyiz.

Bir de çok dertlendigim ikinci konu var: Iletisim eksikligimiz!

Bu da toplum olarak yaralarimizdan biri maalesef. Birbirimizle konusmayi, sohbet ederken dogru davranislari, müzakere ederken adabi, tartisirken saygiyi ve sevgiyi bir kenara birakabiliyor; gönül kirabiliyoruz, kaba davranabiliyoruz, köprüleri atabiliyoruz ve iliskileri zedeleyebiliyoruz. Böylece toplumu daha anlayissiz, hosgörüsüz, insafsiz ve sagliksiz hale getiriyor.

Bu konuda daha bilgili, görgülü olma yolunda adimlar atabilmeliyiz. Okumali, egitimler almali, bilge insanlari gözlemlemeliyiz.

Hele sosyal medyada, mesaj gruplarinda bir felaket yasiyoruz ki evlere senlik.

Bendeniz yillardir iletisim ve hitabet egitimleri veriyorum. Bu konuda çok okumalar, arastirmalar, gözlemlemeler ve tespitlerim oldu. Çok zorlandigimizi söyleyebilirim. Çok daha gayret etmeliyiz bu konularda.

Bu konulardaki eksikliklerimiz yüzünden hayatimizi çok zor hale getirdigimiz de olabiliyor; gereksiz gergin günler yasadigimiz oluyor, dostlarimizi kaybettigimiz oluyor, gönül kirdigimiz insanlar oluyor, kul hakkina girdigimiz bile oluyor.

Verdigim iletisim egitimin son bölümünde bilge insanlardan su tespit ettigim cümleleri aktariyorum dinleyicilerime:

BASARI IÇIN DOGRU ILETISIM

Halka karsi daima içinizde sevgi ve nezaket duygulari besleyin.

Basari hiçbir zaman onlari azarlayip sert davranmakta yatmaz.

Halkin güvenini kazanin ve iyiligini istediginize kendilerini inandirin.

Hiçbir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin. Öfkenizi yenin, kendinize sahip olun, dilinizi tutun.

Bilmediginiz bir seyi iddia edip yalanci durumuna düsmekten, çekinmelisiniz.

Lüzumsuz seylere kulak vermeyin, lüzumsuz yerlere göz dikmeyin.

Halkin senin iyiligini söylemesini istiyorsan sen de onlarin kötülügünü söyleme.

Sana hürmet edilmesini istiyorsan sen de baskalarina hürmetli ol.

Gönüllerde yerinin olmasini istiyorsan sözünü tüm gönüllere uyacak tarzda söyle.

Cahillerle tartisma.

Dili tatli olanin dostu çok olur. Güzel sözlü olmak, açik selam vermek büyüklerin yoludur.

Cömertlik insanin süsüdür. Cömert ol.

Insanlara tesekkür ayni zamanda ALLAH'a sükürdür. Tesekkür edersen muhatabin rizasini, cömertligini, barisini ve sevgisini alirsin. Tesekkürü ve lütfeni çok kullan.

Bilgisiz insanin düsmani kendi bildigi ve yaptigidir. Baska düsmani olmasa da bu yeter.

En büyük lütuf iyilik yapma gücüdür. Bir ihtiyaç sahibine yardim etmek insana iç huzur kazandir. Bu olumlu duygular insana pozitif enerji kazandirir. Ayni zamanda dost, taraftar kazandirir.

Sosyal faaliyetler, kampanyalar, sivil örgütler içinde bulun, faaliyet göster.

Seni dinlemeye ve anlamaya niyeti olmayanlarla tartisma.

Sana duyulan sevgiyi, saygiyi ve güveni istismar etme.

Insanlarin gözüne bakarak konus, bakarak selamlas, bakarak elini sik, bakarak dinle ve dinledigini hissettir. Karsindakiyle konusurken asla baska seyle mesgul olma.

Insanlarda güzel, müspet seyleri görün ve söyleyin. Takdir edin, tebrik edin ve usulünce övün.

Anlatilanlari bilseniz dahi muhatabinizi dinleyin, basinizla veya sözle onaylayin.

Fikrine katilmadiginiz kisiyle konusurken sözünüze hayir diye baslamayin.

Asla karsinizdakinin sözünü kesmeyin.

Muhatabinizi küçümsemeyin, saygisizca davranmayin.

Kendinizi övmeyin, böbürlenmeyin.

Gelisim, iletisim, basari kitaplari ve dergileri okuyarak kendinizi gelistirin.

Asla vazgeçmeyin. Yüzyillardir basaranlar kendilerine inandilar. Vazgeçmediler ve basardilar. O halde sen de basarabilirsin.

Yakinda kaybettigimiz merhum Dogan Cüceloglu’nun kitaplarini okumanizi tavsiye ederim.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593