Ümit Yilbar…
Yakin tarihimizin çok az bilinen kahramanlarindan biri.
Büyük bir vatansever ve dahi bir müzisyendi..
Gitar üstadiydi, besteciydi...
80’li ve 90’li yillarda “ortaligi kasip kavuran” Türk heavy metal grubu Pentagram (Mezarkabul) grubunda 1985 yilindan 1990'a kadar solo gitar çalan, daha sonra kendi grubuyla müzik yapip, birçok müzisyen yetistiren Rockci Ümit Yilbar, 1993’de Komando Astegmen rütbesiyle gönüllü olarak gittigi güneydoguda sehit düstü! Bütün Türkiye sok oldu ve yasa boguldu, bu büyük vatansever ve büyük sanatçi gencin sehadet haberiyle!
...
Malazgirt Zaferimiz’in 949. yilinda ve Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz’in, kendisini her açidan zincirlemek isteyen “güçlere” karsi büyük “bekâ” mücadelesi verdigi bu günlerde; bize, “Vatan Sevgisi ve Vatanseverlik” nedir anlatan Ümit’in ilginç hikâyesini yazmak istedim...
“Her sey sevgi üzerine” diyen bir asik, bir ozandi o! Üstelik; Iktisat mezunu, Kayakçi, Milli disk atma sampiyonuydu.
Ümit Yilbar'in Gazetedeki Sehadet Haberi (1993)
Onun hayati ve ölümü bize çok seyler söylüyor 27 yil öncesinden…
“Inanç, vatanseverlik, sehitlik kimsenin tekelinde degil!”, “Insanlari disindan yargilama; saçina, küpesine degil ‘gönlüne’ bak!”diyordu. “ÖN YARGILARINI PARÇALA!” diye haykiriyordu adeta topluma....
Ümit Yilbar; 80’li yillarda Pentagram konserlerinde harikulâde ve çilgin gitar sololari atan, upuzun saçlari ve kiyafetleriyle toplumda; “zibidiler”, “serseriler” denilerek dislanan ve “millete ne faydalari var” diye asagilanan gençlerden biriydi...Ümit, hiç kaçirmadigi Cuma namazlarina gittiginde daha da net görüyordu bunu; “Tesvikiye camisi avlusuna gelince dedeler, amcalar önce bana saçlarim için nasihat ediyor, sonra abdest aldigimi görünce sok geçiriyorlar ama camiye girerken de, omuz omuza namaz kilarken de, namazdan çikarken de hâlâ elestirmeye devam ediyorlar. ‘Dis görünüse’ göre yargilanmak çok üzüyor beni” diye anlatmisti babasina.
Ama ne kendi insanina, ne toplumuna ne de vatanina hiç küsmedi Ümit. Söyleyecek sözü ve içinde yanan bir ates vardi; Anadolu! Vatan! Türkiye!
Yakin bir arkadasi onu söyle anlatiyor: “PKK terörünün azdigi o dönemler kendisini çok etkilemisti. Gözlüklerini evde birakip lenslerle girdigi yedek subaylik sinavinda gönüllü olarak komando seçilmis, Egirdir’deki Yedek subay egitiminde büyük basari gösterip dereceye girmesine ragmen, Güneydogu’ya düsmek için derecesini düsürttürmüs ve Siirt-Baggöze Yokuslu karakoluna tayin edilmisti.”
Istese Askerligini erteletebilirdi Ümit. Ama o, müzigiyle, siirleriyle anlattigi ideallerini bütün dünyaya “bambaska bir sekilde” anlatmayi tercih etmisti belli ki...
Terörün azdigi o dönemde, bir sürü “vatansiz!, köksüz!”genç, bir sürü “sanatçi”, “popçu”, “politikaci” ve “zengin” çocugu, askere gitmemek için her seyi yapmaktaydi; Askerden kaçmak için ayak serçe parmagini kesen ve kendini “çürüge” çikaran birinin, bu hainligi övüne övüne anlattigina sahidim.
Sehit Ümit Yilbar, birlikte gittikleri Çanakkale Sehitliginde ve siperlerinde gezerlerken söyle diyordu babasina: “Baba, böyle hizli hizli, acele acele yürüme! Duymuyor musun altimizda yatan sehitleri, hissetmiyor musun onlari? Besmelesiz, Fatihasiz bir adim atmayalim sakin!”
Çanakkale sehitlerimiz onunla neler konusmuslardir kim bilir? Nezahat Onbasi, Seyit Onbasi, Ali Çavus…
....
Ve, Anadolu’nun ‘güzel gönüllü’ çocugu, Gitarist, Dag Komando Astegmen Ümit Yilbar, askerliginin bitmesine tam 49 gün kala,
25 Eylül 1993 günü,
27 yasinda,
“bebek katili, cani terör örgütü PKK’nin teröristleriyle” ile girdigi çatismada sehit oldu! “Sevdigine” ve Çanakkale’deki atalarina kavustu...
...
PKK tarafindan sehit edildiginde, ailesine teslim edilen esyalarinin arasinda; ‘eskittigi’ seccadesi, siirlerini ve denemelerini karaladigi günlügü ve kirik dökük walkmaniyle bir kaç heavy metal ve rock kaseti bulunuyordu.
Ümit’in adi daha sonra, Kadiköy Selamiçesme’de bir sokaga verildi...
Son siirini de “asker günlügüne” yazmisti Ümit...
“GELSIN YEDI DÜVEL EZERIM HEPSINI” adli muhtesem siirini su linkten okuyunuz: https://www.sunsavunma.net/sehit-gitarist-umit-yilbar/
….
Sehit Ümit Yilbar’in, bu vatanda güven içinde yasamamizi saglayan bütün sehitlerimizin ve son olarak Giresun’da, Libya’da sehit olan evlatlarimizin ruhlarina Fatiha!


