Geçen hafta Bolu Kartalkaya'da 78 vatandaşımızın yaşamını yitirdiği otel yangını tüm ülke olarak ciğerlerimizi dağladığı gibi, hem hüznü hücrelerimize kadar hissettik hem de gözyaşlarına boğulduk.
Olayın sebebi sonucu saatlerce konuşuldu, tartışıldı, keşkeler havalarda uçuştu. Fakat olan oldu. Gidenler geri gelmedi.
Millet olarak huyumuzdur, tedbir konusunda biraz gevşek davranırız. Başımızı bir musibet, bir felaket gelmeden tedbir almayı pek sevmeyiz. Bir mesele olunca da ahu-vah eder hemen bir sorumlu bulmaya çalışırız. Fakat iş işten geçmiş olur.
Bu yangın felaketinde de onca cana mâlolan en büyük sebep tedbirsizlik. Alınması gereken tedbirler alınmamış, yapılması gereken denetimler yapılmamış ve sonuç hüsran ve hicran.
Fakat bu felaket de bize ders olmayacaksa, güzelim vatanımızda daha çok gözyaşı düşecek toprağa.
Peki, ne yapalım? Yapılacak şeyi kim yapsın? Ya da bu olayda asıl suçlu kim? Elbette soru çok. Yapılması gereken de çok. Yapılmaması gereken de.
Öncelikle bu olayda asıl suçlu kim olduğunu yargı araştırıp, soruşturup cevabını verecek. Fakat yine kimse sorumluluk almıyor. Kimse “kusura bakmayın özür dileriz” demiyor.
Yahu şu koca memlekette yaşanan her felakette bir Müslüman evladı suçunu kabul etti mi? Ben kırk yıldır görmedim. Gören varsa söylesin.
Böyle felaketlerin yaşanmasını engellemek adına alınacak tedbirler konusunda en ufak boşluğa dahi müsaade edilmesin lütfen.
İlahi takdire razıyız. İmtihan dünyasında insanın başına mutlaka sıkıntı gelir. Fakat insana düşen tedbir aldıktan sonra takdire razı olmaktır. Her türlü tedbir alınır ve takdire razı olunur.
Fakat millet olarak uzun yıllardır başımıza gelen her musibetin altında tedbirsizlik çıkıyorsa oturup iyice düşünmemiz gerekir.
Ve bu konuda yapılacak en birinci tedbir devlet kurumlarında liyakati tesis etmek olacaktır. Bizim gibi iki bin yıllık devlet tecrübesi olan bir milletin devleti acze düşürecek hatalar yapması ne acı. Derhal toparlanmalı ve yapılması gereken yapılmalıdır.
Bu kadim milletin evlatlarının can ve mal güvenliğinin güvence altına alınması gereklidir. Artık basit hatalar yüzünden anaların ve evlatların ağlamasını istemiyoruz. Müslüman Türk milleti olarak Allah'a tevekkül ediyoruz.
Fakat önce tedbir sonra tevekkül.
