UZM. DR. ALİ COŞKUN


Ordu Yaşlanıyor, geriden gelen de azalıyor…


Yeşili, denizi, cennet köşeleriyle ülkemizin doğal güzellikleri korunmuş ilk 5 şehri arasında rahatlıkla kendine yer bulan Oksijen deposu Ordu ilimiz, 65 yaş üzeri yaşlı nüfusun en çok olduğu ilk 12 şehir içinde.

Buna karşılık Ordu ilimizin genel nüfusu, Ülkemiz nüfusunun Yüzde 0.91’ini oluşturmakta iken ; Ordu ilindeki gebe kadın sayımız da ülkemizdeki gebe kadın sayısının yüzde 0.65’ini oluşturmakta ;  Ordu ilimizdeki bebek sayısı da, ülkedeki bebek sayısının yüzde 0.61’ini oluşturabilmektedir. Yani, gebe oranları be bebek oranları açısından, nüfus oranından daha geriye düşmüş görünüyor Ordu ilimiz.

Tabloyu özetlersek : Ordu ilimiz yaşlanma hızında zirveye yaklaşırken, gebe oranları geriliyor, kadınlarımızın gebe kalmaları durmuş hatta geriye gitmekte, ülke ortalamasından da daha aşağı düzeye gerilemiş ; Ordu’daki bebek oranımız da ülke ortalamasına göre yine azalmış olarak sürdürülebilmektedir.

Şunu hemen belirtelim ki, Cennet Ordu, Oksijen deposu ve doğanın kucağındaki Ordu, hayatın akışını kolaylaştıran belediyecilik ve Başarılı Kamu-özel işbirliğiyle ve bunların ahenk içinde koordinasyonlarını sağlayan başarılı Vilayet yönetimiyle, yaşlı nüfusun yaşamak için en çok tercih ettiği ve göç aldığı en başarılı ilk 12-13 şehir içinde. Buraya kadar çok güzel, inşallah bizim de bu güzel şehirde sağlıklı ve huzurlu bir yaşlılığımız olur.

Fakat, madalyonun diğer yüzünde ise gebe kalmak isteyen insanımız azalmış, dolayısıyla da bebek sayımız da ülke nüfusuna göre çok geride kalmıştır.

Aslında ülke oranlarına göre ‘’gebe kalma oranları‘’ ve ‘’bebek oranları‘’ kıyaslandığında,Ordu ilinin ülke ortalamasından daha geride olduğunu da görebilmekteyiz.

Hem ülkemiz için hem de Ordu ilimiz için, geleceği yakalamak adına önem arzeden bu durum, bir an önce düzeltilmeli, genç nüfusumuzun artırılması sağlanmalıdır.

Devletimiz, bu önemli konuyu ülke genelinde teşvik etmek adına çocuk sahibi olan ailelerimiz için yardım planlamıştır. Buna göre, 1 Ocak 2025 itibarıyla doğacak ilk çocuk için 5000 TL tek seferlik doğum yardımı yapılmakta, ikinci çocuk için her ay 1500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5000 ‘er TL destek kıymetli Türk annelerinin hesabına yatmaktadır. Bu destekler, çocuklarımız 5 yaşını tamamlayana kadar devam edecektir. 

Görüldüğü üzere çok güzel ve yerinde bir teşvik fakat, ulusumuzun geleceğini ilgilendiren böyle önemli bir konuda bu ücretlerin en az iki veya üç katına çıkarılarak verilmesi,konunun amacına daha uygun olacaktır diye düşünüyorum. 

Bu satırlardan önermek gerekirse : İlk çocuk için her ay 5000 TL, ikinci çocuk için her ay 7000 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 10 000 ‘er TL destek kıymetli Türk annelerinin hesabına yatmalıdır. Bu destekler, çocuklarımız 10 yaşını tamamlayana kadar devam etmelidir. 

Burada kaynaklar seferber edilmeli, ülkemizin genç nüfus oluşturabilmesi güvence altına alınmalıdır. 

Önceki kayıp yıllara baktığımızda, ülkemizde de yıllarca, Dünya Sağlık Örgütünün yoğun teşvikiyle doğum kontrolü yapılacağına, bu tam tersi uygulamalar devreye sokulabilseydi,çok büyük bir zaman ve ilerleme kazanmış olacaktık. 

Dünya Sağlık Örgütü de 2030 yılını doğum kontrolüyle planlamakta, kadınları doğurmama yönünde ‘’kısır’’ bir yola sokmaktadır. Bunun için de hükümetlerden etkili politikalar ve programların uygulanmasını istemekte, doğum kontrolünü teşvik etmek için çalışmakta, doğum kontrol hizmetlerine yönelik yoğunlaştırılmış destek vermeyi amaçlamaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü, kadınları üretken olmaktan ‘’kısır’’ olmaya teşvik etmekte, bunun için milyonlarca dolar harcamaktan da geri durmamaktadır.

Bu ‘’ kısır ‘’ durum, ülkemiz ve bölgemiz için asla kabul edilebilir bir strateji olamaz. Şimdiye kadar olan doğum kontrol planlamalarının yanlışlığını idrak eden ve ülkesinin geleceğini her zaman ilk düşünce yapan hekimler olarak diyoruz ki : Yolun daha doğrusu zararın neresinden dönersek, zarar hanesi durur, kazanç hanesi yazmaya başlar.

Gelecekte, enerjik ve dinamik genç nüfusumuzla yarınlara güvenle bakabilmenin mutluluğu hepimize huzur verecektir. 

O nedenle sağlıklı nesiller ve geleceği daha güçlü olacağına inandığımız güzel ülkemiz TÜRKİYE için ; sağlıklı çocukların doğmasını destekliyor, doğum kontrolünü ülke güvenliği için zararlı buluyor ( Hekimlerin tıbben gerek gördükleri durumlar hariç ), Devletimizin de tüm kaynakları seferber ederek, gebe ve bebek sayılarımızın artırılmasına yönelik maddi ve manevi yapılabilecek tüm teşvikleri,planlamaları artırmasını talep ediyor ve bekliyoruz.

Uzm.Dr.Ali COŞKUN

                 Biyokimya ve Klinik Biyokimya Uzmanı

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593