Son birkaç yildir tüm dünyayi etkisi altina alan Covid-19 pandemisi modern dünya insaninin aliskanliklarinin çogunu degistirdi. Insanlari hem fiziksel hem de psikolojik olarak ciddi anlamda etkileyen pandemi, egitim çagindaki her yastaki çocugu da derinden etkiledi. Okullarin uzun süreli kapali olmasi ve uzaktan egitim ile yürütülen egitim ögretim faaliyetlerinin sonuçlari tüm dünyada analiz edilmeye ve tartisilmaya devam ediyor.
Ülkemizde 2020 Mart'indan 2021 Eylül'üne kadar devam eden uzaktan egitim, okul kültüründen uzaklasan ve sosyal çevrelerinden kopan çocuklar açisindan zorlu bir süreç olarak karsimiza çikti. Birkaç yil öncesine kadar ekran bagimliligindan çocuklarimizi kurtarmak adina projeler yapilip, dijital dünyadan gerçek dünyaya döndürülmeye çalisilan çocuklar, uzaktan egitim döneminde gününü ekran basinda geçirdi. Ve bagimli hale gelen çocuklarin davranis degisiklikleri okullar açilir açilmaz kendini gösterdi.
Bir egitimci olarak gözlemledigim kadariyla, pandemi döneminin ve uzaktan egitim sürecinin çocuklar üzerinde olusturdugu yikici etkinin boyutunu saptamak çok zor. Fakat gözle görülür degisiklikleri oldugu kesin. Öncelikle sunu belirtmem gerekir ki pandemi dönemi çocuklarda oyun, beslenme, etkinlik, uyku ve ders çalisma gibi çocuklarin gelisimlerini dogrudan etkileyen en önemli faktörleri degistirmis. Okul kültüründen uzaklasan çocuklar toplum kültüründen de uzaklasmislar. Özellikle sinirsiz internetle bas basa kalan ve denetlenmeyen çocuklarda, sosyal medyanin çocuklara uygun olmayan ve edep disi içeriklerine erismeleri sonucu ciddi davranis bozukluklari olusmus.
Sosyal medya iletisimlerinde emoji diline alisan çocuklar gerçek dünyada iletisim kurmada zorluk yasar hale gelmisler. Zaten kitap okuma oraninin çok düsük olmasi çocuklarin kelime dagarcigini gelistirmedigi gibi en basit derdini dahi anlatamayan çocuklar ortaya çikarmis. Ayrica sosyal medyanin çocuklara uygun olmayan içeriklerine erisen çocuklari da ahlaki bozulmalar olustugu gibi sivri dilli, agzi bozuk, küfürle sakalasan, olumsuz ve üslubu bozuk çocuklar meydana getirmis.
Oyun oynamanin, çocuk gelisiminde ne kadar önemli bir faktör oldugunu hepimiz biliriz. Oyun, çocuklara paylasmayi, saygiyi, sabri, birlikte is yapabilmeyi, yardimlasmayi ve daha birçok seyi ögreterek onlari hayata hazirlar. Dogru oyun çocuga çok sey katar. Bir mahalle maçinin, evcilik oyununun, seksek oyunun çocuklara katacagi fiziksel kabiliyeti ve ruhsal rahatlamayi tahmin bile edemeyiz. Fakat pandemi döneminde sosyal çevrelerinden uzaklasan ve eve kapanan çocuklarin oyun oynama aliskanliklari da kökten degisti. El ele, kol kola oynanan oyunlardan sanal alem oyunlarina geçildi. Sanal oyunlar çocuklarin karakterlerini olumsuz etkiledigi gibi çok tehlikeli içeriklere sahip oyunlarin, çocuklarin ruhlarinda yaratacagi tahribatin ileriki yillarda ortaya çikmasi muhtemeldir.
Çocuklarin en sevdigi sanal oyunlar maalesef siddet içerikli oyunlar. Güya strateji oyunlari oldugunu iddia ediyorlar. Fakat tamamen öldürmeye, yakmaya, yikmaya ve her zaman kazanmaya odakli oyunlar çocuklarin bilinçaltina “yasamak için öldürmelisin” düsüncesini isliyor. Ayrica cinsel içerikli oyunlar çocuklarin duygu dünyasini bozdugu gibi kizlar arasinda yaygin olan moda makyaj oyunlari da çocuklari kendilerini begenmemeleri duygusuna ve tüketim, alisveris çilginligini itmektedir.
Sanal alem oyunlarina alisan çocuklar gerçek dünya oyunlarina adapte olmakta oldukça zorluklar yasamislardir. Pandemi sonrasinda hiç olmadigi kadar oyun oynayan çocuklar arasinda sorunlar ve kavgalar yasanmaktadir.
Sözü uzatmayalim. Pandemi dönemi çocuklarda oldukça yogun davranis degisiklikleri meydana getirdi. Çocuklari fiziksel ve psikolojik olarak derinden etkiledi. Uzun süre okullardan ayri kalan çocuklarda, akademik basari kaybiyla beraber davranis sorunlari da olusturdu. Çocuklari dogal çevrelerinden koparip sanal aleme mahkum etmesi, çocuklari toplumdan iletisimi kopuk ve bencil duygulara sahip bireylere dönüstürdü. Ve anlasildi ki, okullar çocuklar için sadece birer egitim yuvasi degil. Ayni zamanda sosyallesme, duygusal gelisim ve bazi çocuklar için de sorunlu ailelerinden kaçis imkani sunmaktadir.
Pandemi sonrasi çocuklarda olusan davranis degisikliginin kalici olmamasi adina anne babalar ve ögretmenlere önemli görevler düsmektedir. Yavrularimizi olumsuzluklara karsi korumak adina herkes çok daha dikkatli ve fedakar davranmalidir. Sunu bilelim ki, pandemi geçer hatta unutulur ama çocuklarimiz üzerinde biraktigi olumsuz etkiler tüm hayatlarini etkileyebilir.
Sevgili anne babalar, çocuklarinizla özel ilgilenin ve çok sikmamak kaydiyla onlari denetim altinda tutun. Bu çocuklar bizim çocuklarimiz ve ülkemizin gelecegi. Onlarin enerjisine ve düsüncelerine gelecekte çok ihtiyacimiz olacak. Evlatlarimiz çok kiymetlidir ve onlar bizim en büyük hazinemizdir.