En önemli Milli Mücadele Kahramanlarımızdan biri olup, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün onu Türk Ulusuna "Milli Mücadele'de, bize bir ordu kadar yardım etti" diye övgü ile tanıttığı;
PAPA EFTİM
(Zeki ERENEROL)
Asıl adı;
Pavlos KARAHİSARİDİS Yunanca:
Παύλος Καραχισαρίδης
olan Papa Eftim
(Cumhuriyetten sonraki adı ile Zeki ERENEROL)
1883 yılında, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinin İstanbulluoğlu Mahallesi’nde doğdu.
Babasının adı Karahisarlı Baraş’tır.
İlk ve orta öğrenimini Akdağmadeni’nde yaptı.
Zekâsı ve çalışkanlığı sayesinde Öğretmeni Şevki Efendi’nin dikkatini çekti.
Arkadaşlarının Kur'an ezberlemelerine imrenerek İncil’i ezberledi.
Şevki Efendi’nin de desteği ile başarı ile tamamladığı Akdağmadeni’ndeki eğitim hayatından sonra bir süre Ankara'da Baba Mesleği olan manifaturacılıkla uğraştı (1908). Daha sonra din adamlığına yöneldi.
21 yaşında iken Ruhbanlık mesleğine adım atan Pavlos KARAHİSARİDİS, 1912’de diyakoz, 1915’te seçimle papaz olarak 'Eftim' adını aldı ve Akdağmadeni’ne döndü.
Kimine göre soyu Karaman Türklerine dayanan kimine göre de Rum kökenli olan
Papa Eftim’i
(Zeki ERENEROL'u) din adamı olarak özel kılan şey, yurtseverliği ve Türk ulusuna olan bağlılığıydı.
Mütarekede bağlı olduğu Fener Patrikhanesi’nin işgal kuvvetlerinden yana tavır alarak dünya milletlerine hitaben yayımladığı bir bildiride;
"Canavar, zalim Kemalistlerin zulmünden, biz Hristiyanları kurtarmaya geliniz! Ankara’daki zehirli yuvalarını yıkmak için acele ediniz"
diye çağrıda bulunması üzerine,
Papa Eftim, kendisine bağlı cemaati toplayarak Fener Patrikhanesi’ni protesto etti ve milli mücadeleye katılma kararı aldı.!
72 kilisenin patrik vekili olan Eftim’in bu davranışı, İstanbul Hükümeti tarafından zararlı görüldüğünden derhal tutuklanması emredildi, fakat
bu emir, Keskin Kaymakamı Avni Bey tarafından yerine getirilmedi.
Kurtuluş Savaşımızı desteklemek için 1921 yılında Kayseri'de Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin kuruluşunu gerçekleştiren Papa Eftim Yozgat-Akdağmadenin’den kapı komşusu olan Çerkez Ethem sayesinde Mustafa Kemal ile tanıştı.
23 Nisan 1920’de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış duasını okuyan din adamları arasında Papa Eftim de vardı.
İstanbul'daki patrikhane ve hatta pek çok İslam tarikatı ve cemaati işgalcilerin zaferi için dua ederken;
Papa Eftim’in ruhani önderliğindeki Ortodoks Türkler Milli Mücadele'de etkin rol oynadılar ve ulusumuzun emperyalizme karşı kazandığı göz kamaştırıcı zaferde pay
sahibi oldular.
Fener Rum Patrikhanesi'nin kendisine eleştirilerine cevaben:
"Ben Türk dostu Eftim değil, Türk oğlu Türk Eftim'im. Ben, her zaman, her yerde Türk olduğumu beyan ettim. Bir yabancı, Türk dostu olabilir. Fakat benim gibi, halis bir Türk vatandaşının, yabancı bir Türk dostu gibi gösterilmesi, O'nun milliyetinden şüphe edilmesine delalet eder ki, bundan incinmemek, üzülmemek imkânsızdır. Bana Türk demeyip, Türk dostu diyenleri hiçbir surette affedemem.” diyen
Papa Eftim’in yakasına İstiklal Madalyasını bizzat kendi elleri ile takan Ulu önder Mustafa Atatürk,
Papa Eftim’le ilgili duygu ve düşüncelerini şu cümle ile açıklıyordu ;
"Milli Mücadele'de, bize bir ordu kadar yardım etti"
***
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Galata'daki Panagia Kilisesi'ne çekilerek dinî görevle meşgul olan Papa Eftim, 1968 yılında hayata gözlerini yumdu.
Hem Türk Ulusunun bir ferdi hem de "Akdağmadenlilerin Eniştesi" olmam nedeni ile Milli Mücadele Kahramanlarımız arasında çok müstesna bir yere sahip olduğuna inandığım bu güzel insanı, (diğer bütün Müslüm yada gayrı Müslüm Milli Mücadele Kahramanlarımızı da olduğu gibi) büyük bir saygı ve rahmetle anıyor ve onu bugünkü kuşaklara tanıtmayı, tanıyanlara da hatırlatmayı kendim bir görev kabul ediyorum.
Sn. Şenol Katkat sayfasından derlenmiştir.