Yaşamımızda ve ilişkilerimizde sağlıklı sınırlar çizebilmek, kendi dünyamızda bilinçli ve ihtiyacımız olan düzeyde özgür yaşamamız için bir gerekliliktir. Aynı zamanda kendimize duygusal, fiziksel ve zihinsel olarak bakım vermenin de temelini oluşturmaktadır.
Sınır kelimesi kısıtlayıcı bir ifade gibi algılansa da aksine duygu ve düşüncelerimizin sorumluluğunu da alarak özgürleşmemiz için ön koşullardan birisidir.
Sınırlar, ailemizin bizi yetiştirme şekli, yaşadığımız kültürün etkileri, aldığımız eğitimler, kurduğumuz ilişkiler gibi pek çok farklı durumdan etkilenerek anlam kazanmaktadır. Herkes için ‘sınır’ kelimesinin anlamı kendi deneyimleri ile birlikte oluşmaktadır. Bu nedenle ne zaman sınır çizmemiz gerektiği de kişiden kişiye değişebilmektedir.
Sağlıklı sınırlar çizebilmek ve bunu sürdürebilmek için öncelikle, ihtiyacımız olan sınırları doğru şekilde anlamamız gerekmektedir.
Hangi durumlarda rahatsızlık hissettiğimiz ve hangi talepler karşısında endişe duyduğumuz gibi soruların cevabı ihtiyacımız olan sınırları fark etmemizde bize yardımcı olabilir.
Bireyin sağlıklı ilişkiler kurabilmesi ve hayatta kendisini bir yerlere ait hissedebilmesi için öncelikle sağlıklı şekilde ayrışması gerekmektedir. Sağlıklı bağlar kurabilmek sağlıklı şekilde ayrışmakla mümkün olur. Sağlıklı şekilde ayrışmak da esasen beraberinde sağlıklı sınırlar çizebilmeyi mümkün kılar.
Kendimize verdiğimiz değer, diğerleri ile kurduğumuz ilişkinin kalitesi, hayattan aldığımız doyum da aslında sınırlarımızın doğru şekilde çizilmesi ile birlikte çok daha anlamlı hale gelebilmektedir.
Bağ kurmak ve ayrışmak birbirine karşıt gibi görünse de birbirinin gerekliliği olan ve birbirini tamamlayan süreçlerdir.
Kişinin öz saygısını, kendisine verdiği değeri ve diğerleri ile kurduğu ilişkinin kalitesini koruması için de sağlıklı sınırlar çizebilmesi bir gerekliliktir.
Kişinin sağlıklı sınırlar çizebilmesi için; önceliklerini doğru şekilde belirlemesi, doğru zamanda ve doğru şekilde ‘hayır’ diyebilmesi, ilişkilerinde kendisini net ve doğru şekilde ifade edebilmesi, kendi kendine yetebilmeyi öğrenmesi, hissettiği bütün duygulara kabul gösterebilmesi ve duygusunu doğru şekilde aktarmayı öğrenmesi, fiziksel sınırlar kadar duygusal sınırlara da önem vermesi gerekmektedir.
Sağlıklı sınırlar çizebilmek kadar, diğer insanların sınırlarına saygı gösterebilmek, başka bir insanın çizdiği sınırı kişisel algılamadan onun kendi ihtiyacı doğrultusunda hareket ettiğini anlayabilmek de önemlidir.