HÜSEYİN SAKA ( Klinik Psikolog)


Sahte Diplomalar ve Ruh Sağlığı: Neden Seçici Olmalıyız?


Son zamanlarda kamuoyunun dikkatini çeken, üzerinde çokça konuşulan ve haklı bir endişe oluşturan bir konu var: sahte diplomalar. Bu belgelerle bazı kişilerin, sağlık, eğitim ve kamu hizmetleri gibi insan yaşamını doğrudan etkileyen alanlarda görev yaptığı ortaya çıktı. En sarsıcı olanlardan biri ise psikoloji ve ruh sağlığı alanında sahte belgelerle hizmet veren kişilerin varlığıydı. Çünkü ruh sağlığı, görünmeyen yaraların iyileşmesini konu edinir; bu alanda sunulan her müdahale, kişinin iç dünyasında kalıcı etkiler bırakabilir. Dolayısıyla burada yapılacak en küçük bir yanlışlık, yalnızca kişinin değil, ailesinin ve sosyal çevresinin de yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Bilimsel Olandan Uzaklaşıp Popülere Yanaşmak

Günümüzde ruh sağlığı alanı ne yazık ki giderek daha fazla bir şekilde medya ve sosyal medyanın etkisine açık hale geldi. Klinik uzmanlığa ve bilimsel eğitime sahip olmayan, fakat ekran yüzü haline gelmiş veya sosyal medyada geniş kitlelere hitap eden kişiler, ciddi bir otorite gibi algılanmaya başlandı. Algı yönlendirmeleri, pazarlama teknikleri ve duygusal manipülasyonlarla bireylerin güvenini kazanmak, bazıları için çok kolay hale geldi. Bu durum, nitelikli ruh sağlığı hizmeti sunan binlerce uzmanın emeğini gölgelediği gibi, toplumun bu alandaki bilimsel doğrularla bağını da zayıflattı.

Ruh Sağlığı, Tesadüfe Bırakılamaz

Psikolojik destek, "iyi hissettiren sözler söylemek" veya "haydi toparlan" demekten çok daha fazlasıdır. Psikoloji; biyolojik, bilişsel, sosyal ve davranışsal süreçleri derinlemesine inceleyen ve insanın en karmaşık yönlerini anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Bir psikolog, bu bilgileri akademik düzeyde öğrenir, süpervizyon alır, etik ilkeler çerçevesinde uygulama yapar ve en önemlisi insan ruhuna zarar vermemek için sistemli bir eğitimden geçer.

Oysa sahte diplomalı veya bu alanın eğitimini almamış kişiler, kişinin kırılganlıklarını anlamadan, uygun müdahale becerilerine sahip olmadan destek sunduğunda; hatalı yönlendirmeler, etiketlemeler, yetersiz müdahaleler gibi riskler ortaya çıkar. Bu da iyileşmek için başvuran kişide ikinci kez bir yıkım yaratabilir.

Neden Seçici Olmalıyız?

Ruh sağlığı uzun vadeli etkiler oluşturur: Yanlış bir müdahale yalnızca bugünü değil, gelecekteki ilişkileri, özsaygıyı, karar mekanizmalarını da etkiler.

Geri dönüşü olmayan zararlar oluşabilir: Travmatik geçmişi olan bir bireye bilinçsizce yapılan her müdahale, travmanın yeniden yaşanmasına ve derinleşmesine neden olabilir.

Mesleki etik ve yeterlilik, güvenli bir zemin sağlar: Gerçek bir uzman, sınırlarını bilir, etik kurallara bağlı kalır ve gerektiğinde kişiyi daha uygun bir uzmana yönlendirir.

Danışanın güvenliği her şeyden önce gelir: Eğitimli bir uzman, danışanın duygusal, bilişsel ve sosyal güvenliğini gözetir. Sahte diplomalı ya da eğitimsiz kişiler bu güvenliği sağlayamaz.

 

Danışan Ne Yapabilir?

Danışacağınız uzmanın diploma bilgilerini ve uzmanlık alanını araştırın.

Psikolog, psikiyatrist, psikoterapist gibi unvanların kullanımı konusunda yasal düzenlemelere dikkat edin.

Ruh sağlığı hizmeti sunan kişinin yetkinlik alanlarını ve aldığı eğitimi sorun.

Kendisini "enerji uzmanı", "yaşam koçu", "psikolog" olarak tanıtan herkesin gerçekten bu alanda eğitim alıp almadığını sorgulayın.

Sonuç Olarak:

Ruh sağlığı desteği alırken seçici olmak bir lüks değil, bir gerekliliktir. Bu seçim; kişinin kendine duyduğu saygının, iyileşme sürecine verdiği değerin ve psikoloji bilimine duyduğu güvenin bir yansımasıdır. Sahte diplomalı kişilerin varlığı, toplumun bu alandaki dikkatini artırmalı ve herkesin daha bilinçli tercihler yapmasına vesile olmalıdır.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593