Eduardo Galeano bir yazısında, Ukrayna Kiev şehrinde Dinamolu futbolcuların bir heykeli hak ettiklerini yazmıştı.
Olayın hikayesini okuyunca, bu hikayenin Zafere Kaçış adlı yönetmenliğini John Huston'ın yaptığı, oyuncu kadrosunda Sylvester Stallone, Michael Caine ve Max von Sydow'un yanı sıra Pelé, Bobby Moore ve Osvaldo Ardiles gibi Dünya Kupası kazanan futbolcuların da yer aldığı kült filme ilham verdiğini düşündüm.
Filmde II. Dünya Savaşı sırasında esir düşen bir grup müttefik askerin işgal kuvvetlerinin ellerinden kaçma planları konu edilmişti.
Film, Nazi subaylarının propaganda amaçlı düzenledikleri bir futbol maçını, müttefiklerin her türlü olumsuzluklara rağmen bir mucize yaratarak, Alman millî takımına karşı kazandıkları ve maçın devre arasındaki kaçma fırsatına rağmen askerlerin var olma içgüdüsüyle, karşılaşmanın ikinci yarısına çıkması ve ortaya koydukları müthiş mücadele sonunda Alman seyircilerin bile sahaya inip müttefikleri omuzlara alıp stadyumda kaçırmalarını anlattığı müthiş dokunaklı final sahnesi ile unutulmazlar arasına girdi.
Bu filmi görenler hatırlayacaklardır.
Son sahnede seyirci kalabalığı sahaya hücum eder ve oyuncuları içine alır.
Oluşan kaosta, seyircilerden bazıları müttefik oyuncuların kaçabilmeleri için kılık değiştirmelerine yardım eder ve hepsi özgürlüğe açılan kapılardan fırlarlar..
Eduardo Galeano’nun anlattığına göre ise olayın gerçeği şöyledir..
Ukrayna Nazilerin işgali altındayken, Almanlar bir futbol maçı organize etmişler. Ordu içinden seçtikleri Alman takımına karşı, kumaş fabrikası işçilerinden kurulu Dinamo Kiev takımı.
Süper adamlara karşı açlıktan ölenler.
Stad tıklım tıklım doluymuş. Alman ordu takımı maçın başlarında ilk golü atınca, tribünler derin bir sessizliğe bürünmüş.
Dinamo Kiev beraberlik golünü atınca seyirciler canlanmış; ilk yarı Almanların 2-1 mağlubiyetiyle tamamlanınca da tamamen coşmuşlar.
Devre arasında, Alman komutanlardan biri Dinamo Kiev’li oyuncuların soyunma odasına gelmiş.
- Bizim takımımız işgal ettiği topraklarda oynadığı hiçbir maçı kaybetmedi. Eğer kazanırsanız, sizi kurşuna dizeriz.
Bu uyarıyı dinleyen Dinamo Kiev’li oyuncular başları önlerinde ikinci yarıyı oynamak için sahaya çıkmışlar.
Seyircilerin tümü ayakta ve hep bir ağızdan bağırarak desteklemeye devam ediyorlarmış.
Çok geçmeden Dinamo Kiev üçüncü golü atmış. Stad seyircilerin coşkusundan yıkılacak gibiymiş. Dinamo’nun dördüncü golü de gelince, hakem daha süre dolmadan maçı bitirivermiş…
Ardından Almanlar Dinamo Kiev’li futbolcuları bir uçurumun kıyısında üzerlerindeki terden ıpıslak formalarıyla kurşuna dizmişler.
İşte savaşın gerçeği !...
