Toplumu bir arada tutan değerler, sadece anayasal maddeler veya hukuki düzenlemeler değildir. Bir milleti millet yapan şey, ortak hatıralar, inançlar, sevinçler ve kutsallardır. Bu kutsallar içinde öyle bir isim vardır ki, onun sevgisi asırlardır bu milletin mayasında durur: Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.).
Onun adı anıldığında gözleri dolan, salavat getirdiğinde gönlü huzur bulan bir topluma, onunla alay eden bir karikatürle seslenmek ne sanat olabilir ne mizah ne de ifade özgürlüğü.
Leman dergisi, yine bildik yöntemlerine başvurarak "mizah" kisvesi altında inancımıza dil uzatmayı kendine görev bilmiş. Bu defa hedef, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz. Bu basit ve seviyesiz eylem, sadece bir hakaret değil; toplumsal huzura, ortak değerlere ve milyonlarca insanın vicdanına yöneltilmiş açık bir saldırıdır.
Bugün "fikir özgürlüğü" bahanesiyle savunulan bu zihniyet, aslında modern putperestliğin en zehirli hâlidir. Zira fikir özgürlüğü, başkalarının kutsallarını çiğneme hakkı değildir.
Bir düşünce, bir sanat eseri ya da bir mizah karikatürü; eğer içinde başka insanların inançlarına saygısızlık taşıyorsa, o artık fikir değil fitnedir. O artık özgürlük değil, zorbalıktır.
Asıl mesele şudur: Topluma 'saygısızlığa saygı duymayı' dayatan bu çarpık anlayış, kendi kutsallarına laf söyletmezken Müslümanların en değer verdiği isimle dalga geçmeyi sıradanlaştırmak istemektedir. Bu büyük bir ikiyüzlülüktür.
Kimsenin ailesine, anne-babasına, değer verdiği hatıralara hakaret edilemezken; iş Peygamberimize gelince neden "mizah" oluyor? Neden o zaman susmamız, hoşgörülü olmamız bekleniyor?
Hayır. Bu millet ne zaman mukaddesatına saldırı görse susmadı, susmayacak. Çünkü inancına sahip çıkmak, sadece dini bir sorumluluk değil, aynı zamanda insani ve ahlaki bir duruştur. Saygısızlığı hoşgörmek, onursuzluktur. Ve biz onurumuzu asla pazarlık konusu yapmayız.
Leman dergisi ve benzeri yayınların, toplumu kışkırtan, insanları değerlerinden soğutmayı hedefleyen bu saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Bu ülkenin Müslüman halkı, ifade özgürlüğü maskesiyle kutsallarına yönelen her türlü nefretin karşısında duracak güce, iradeye ve şuura sahiptir.
Son sözümüz açık ve net: İnanca hakaret fikir değildir. Sanat, saygıyla başlar. Mizah, vicdanla yapılır. Kim ki bir toplumun en değer verdiği isme dil uzatır, o toplumun saygısını da kaybeder.
Saygısızlığa saygı duymak, kendine ve milletine ihanettir. Ve biz bu ihanete ortak olmayacağız.