Timur Harezm üzerine ordularıyla yürüdüğünde, bölgedeki en büyük âlim olan Ebubekir Tayabadi'nin yanına vardı.
Her zaman âlimlere değer veren ve hürmet gösteren Emir Timur, sohbet ederken Tayabadi O’na:
“Dünya hali zevki sefa işlerini unut. İslam ile hükmet. Harama el sürme.” diye nasihat etti. Timur O’na:
“Ey şeyh! Bana verdiğin bu nasihati ülkenin Emirine vermedin mi? İşret meclislerinden başını kaldırmıyor.” dedi. Tayabadi O’na cevap olarak:
“Biz onu uyardık. Fakat o uyarılarımızı kulak asmadı. Allah onu kamçılamak için seni gönderdi. Sen de aynısını yaparsan, sana da başkası gelecek.” dedi.
Tarih üzerine aldığı yönetim görevini hakkıyla yerine getirmeyen ve bu nedenle hem kendini hem de sorumlu olduğu toplumları felakete sürükleyen yöneticilerle doludur.
İnsanın dünyaya ayak basmasından bugüne kadar bu düzen hep böyle ola gelmiştir. Yüzlerce örneği mevcuttur. Çünkü yönetim önemli bir meseledir. Yöneticilik ise çok kritik bir görevdir.
Şeyh Tayabadi'nin Timur Han'a söylediği sözler, bugün içinde geçerlidir. Siyaset kurumu belli etik kuralları olan ve uyulmadığında pek çok kişiyi felakete sürüklemesi muhtemel bir kurumdur.
Siyasetin içindeki yöneticilerin üzerindeki sorumluluğu bilerek topluma karşı olan görevlerini tam olarak yerine getirmeleri gerekir.
Bugün hem Türk toplumunda hem İslam âlemi toplumlarında siyasetin layıkıyla icra edildiğini söyleyemeyiz. Üzücü ama gerçek. Liyakatten uzak ve büyük ölçüde zenginlik ve itibara dayalı siyaset yapma ile karşı karşıyayız.
Toplumun dertleri ile dertlenmeyen, toplumda cereyan eden hadiselere anında müdahale edemeyen ve sorunlara akılcı ve analitik çözümler üretmeyen siyaset adamları toplumların ilerlemesini engellemektedir.
Oysaki siyasetin asıl görevi yönettiği toplumun barış ve huzur ortamında müreffeh bir hayata kavuşturmaktır. İnsanların ekonomik refahını artırmak, paranın ve malın değerini korumak, eğitim, sağlık, altyapı, barınma, ticaret, ulaşım, iletişim gibi temel insani hakları topluma eşit ve adil bir düzen içinde ulaştırmaktır.
Her ne kadar bugün gördüğüm siyaset bunları tam olarak sağlayamasa da aslolan tam ve halkçı bir siyaset anlayışı olmalıdır.
Özellikle siyaset ile uğraşan ve toplumları yöneten insanların şeyh Tayabadi’nin sözlerini makam odalarının girişine asmalıdırlar.
Yoksa sadece kendi nefsini düşünen yöneticiler daha çok demir yumrukları çağırırlar.