MUSTAFA ÇAKMAKÇI


SU BORÇLARINA ve CUMHURBAŞKANI İRADESİNE “AVUKAT VEKALET ÜCRETİ” İLE RANT ÇÖKTÜ...


Her şey üç kuruşluk bir su borcundan dolayı aynı kişiye ait, su borcu olmadığı diğer abonesinin suyunun kesilmesi ile başladı.

Kartlı bir dijital su sayacı olan abonesinin suyu bitmişti. Karta su yüklemek istedi ama yükleyemedi. Kendisine, Bir sorun var OSKİ’ye gitmelisin denildi.

OSKİ’ ye gidildi. Bakıldı ki, yine kendisine ait başka bir abone su borcundan dolayı icra işlemi yapılmış. Bununla yetinilmemiş, bu abone kartına su yükleme işlemi de durdurulmuş. Tam bir zulüm...

Zaten icraya vermişsin. Diğer aboneye su vermeyi de durdurmak nasıl zalim bir akıl... Arkadaş, bu belediyeyi bizim Ak Partimiz mi yönetiyor?..

Ama bu kadarla kalınmamış. E ödeyelim denildiğinde, görevli arkadaş “Avukatı aramalısınız, icra borcunu öğrenmelisiniz.” dedi.

Telefon numarasını verdi. Avukat arandı. karşıda bir bayan sesi: “ buyrun Aksu Hukuk bürosu”

Abone numarası verildi, borç soruldu.

Oha...! çok fazla idi. Ya bu nedir. Bu kadar olamaz diyerek, tartışma çıktı. Sonunda bayan borcun açılımını yaptı.

“Üç kuruş su borcu, üç kuruş faiz, veeee 1300 küsür AVUKAT VEKALET ÜCRETİ...

KIYAMET KOPTU!..

Vatandaşın ahı kulaklarda çınlıyordu:

“1300 TL vekalet ücreti mi?..

arkadaş suyu kesen OSKİ, cezayı kesen OSKİ, bana parayı ödettiren OSKİ, sen ne yaptın da üç kuruşluk su parasına 1300 TL vekalet ücreti alıyorsun.

Borçtan daha fazla vekalet ücreti oluru mu be... Aksu hukuk bürosunun da, OSKİ’nin de, O Hilmi Güler’i de Allah ıslah etsin emi!.. VİCDANSIZLAR!.. İMANSIZLAAAAARR!... Kurmuşsunuz düzeni gariban vatandaşları söğüşlüyorsunuz... Allahım bu aldığınız paraları kanla irin yapsın emi!..

Vatandaşın çoluğunun çocuğunun rızkını yiyorsunuz, Allah da sizin çoluğunuzdan çocuğunuzdan çıkarsın emi!..

Offf... Ne ahdı... ne bedduaydı arkadaş ya... Benim ruhum titredi...

Sakinleştirmeye çalıştık. Çok üzülmüştüm. Bu mevzunun içinde olan Ak parti Belediyesi miydi?.. Şaşkındım...

Ama yapacak bir şey yoktu. Mahkemeye verilebilir miydi? Bilmiyorum. Ama beklemeden bir an önce abonenin suyu açılmalıydı...

Eli mahkum, borç harç, para bulundu ve ödendi.

Ammaaaa... Hala aklımdan çıkmıyor. O ne bedduaydı. Yürekten gelen. Ciğerden gelen. Gırtlağın ta kökünden, titreye titreye gelen bir BEDDUA...

Gerisini Sayın Hilmi Güler düşünsün...

Üzüldüm.

Ben de çaktırmadan şu Aksu Hukuk Bürosu kimmiş neymiş bir bakayım dedim. Aslan Aksu ...

Facebook profiline baktım ki, ne göreyim...

Utandım. Kendimi kıstım. Bir o kadar daha üzüldüm.

Bu belediyeyi, hak diye savunup, dava diye koşturduğumuz Ak Partimiz mi yönetiyordu?..

Biz şimdi bu bedduayı ne yapacağız, nereye koyacağız?.. Beddua sanki bana yapılmış gibi hissetmiştim. Sanki ruhum çekilmişti ...

Belediye başkanı daha önce bakanlık yapmış mış... ODTÜ mezunuymuş... grantuvalet danışman ordusu varmış... Hepsi boş...

Sayın cumhurbaşkanımızın icra borçlarını silmek yönünde irade koyduğu şu günlerde; kanun çakmadan hemen önce fırsatçılık yapıp, üç kuruşun acıta acıta peşine düşen; Sahayı bilmeyen, vatandaş sosyolojisini bilmeyen, partili psikolojisini bilmeyen, seçmen aidiyetinin parametrelerini bilmeyen, Sayın cumhurbaşkanımızın iradesini hiçe sayan, gerek memurlara ve gerekse geçen 3,5 yıl içinde Ordu’ya ne kazandırıldığına bakacak olursak da; kerameti kendinden menkul, grantuvalet danışmanlık makamına bırakılan iş bu kadar olur!..

Yani kısaca “bi …” olmaz!..

Ödenmeyen alacakları elbette tahsil edeceksin. Elbette ki icra işlemi de yapacaksın. Ama Kocaman Büyükşehir Belediyesisin, kendi bünyende memur avukat yok mu kardeşim. İşlemi sen yap! Zaten suyu kesiyorsun. Hatta aynı kişinin diğer abonelerinin sularını da kesiyorsun. O para, sen icraya verdiğin için mi ödeniyor sanıyorsun?.. Hayır, mecburen suyu kesildiği için ödeniyor. Yani zaten bütün tahsile zorlama işini öyle ve ya böyle sen yapıyorsun. Bu işi, dışardan bir hukuk bürosuna vermek de ne demek. Hadi verdin, avukat vekalet ücretinden daha düşük alacakları icra işlemine tabi tutmak da ne demek. Hiç olmazsa alacağın beş on kat olsun da öyle ver icraya ...

Kamu görevi yapmak zor zenaat!.. Mahkemeymiş, müfettişmiş, sayıştaymış, bunlar kolay... Kul hakkı var kardeşim, yüz binlerce insanın içinde bir kişinin dahi hakkı var... Allah var... Ahiret mahkemesi var... UNUTTUK MU, AHİRET VAR! UNUTTUK MU, KUL HAKKI İLE HUZURA ÇIKMAK VAR!.. UNUTTUK MU BEDDUA VAR!...

Ya bir tek beddua dahi yerini bulursa...  (Valla ben çok korkarım!)

Allah’a havale edip “Allah ıslah etsin” demekten ve bir de cumhurbaşkanımıza twitt atmaktan başka çare var mı?..

Sonuç olarak, kamu kurumlarının özel hukuk büroları ve vekalet üzerinden tahsilat yapması kanunla engellenmelidir.

Harun ÇİÇEK
9.11.2022 09:03:53
Çok güzel bir yazı. Kesinlikle katılıyorum. Söylenmesi gereken ne varsa hepsini ifade etmişsin.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593