Yüzyılın ortasında bir kere daha insanlık sınavdan geçiyor. Gazze’de bombalar altında can veren çocukların çığlıkları yeryüzüne yükselirken, İslam dünyasının başkentlerinde suskunluk hâkim.
Sözde büyük liderlik iddiaları, birlik çağrıları, ümmet vurguları… Hepsi bir bir yerle yeksan oldu. Oysaki söz değil, tavır zamanıydı. Ve maalesef, bu tavır gösterilemedi.
Gazze, sadece bir coğrafya değil, ümmetin izzetidir. Yetim kalmış bir şehrin çığlıkları, her Müslüman’ın yüreğini titretmeliydi. Ama ne yazık ki ümmet, kendi sınırlarına hapsolmuş durumda. Petrol diplomasisi, iktidar çıkarları, Batı’nın gözünü hoş tutma telaşı, bu çığlıkların üstünü örttü. Oysa Gazze direnirken bize şunu haykırıyordu: “Siz sustuğunuz için biz ölüyoruz.”
İslam dünyasındaki siyasi rejimler, ya Batı’ya göbekten bağlı ya da kendi iç çekişmeleriyle meşgul. Gazze’ye yapılan saldırılara karşı net bir duruş değil, temenniler ve diplomatik cümleler var. Oysa Kur’an açıkça buyurur:
“Zalimlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur.” (Hud, 113)
Zalime karşı susmak, onun suçuna ortak olmaktır. Mazluma sahip çıkmayan ümmet, kendi geleceğini de tehlikeye atar. Çünkü zulme karşı ses çıkarmayan her toplum, bir gün o zulmün hedefi olur.
Yıllardır “İslam Birliği” sloganları atan, dev paneller düzenleyen, birlik üzerine kitaplar yazan yapılar, bugün nerede? Gazze yanarken kınama yayınlamak, birkaç yardım kolisi göndermek yetmez.
Bu, bir varlık-yokluk meselesidir. Gazze'nin sesi olmak, ümmet bilincinin gereğidir. Ama bu bilinç, ne yazık ki vitrinlik lafların ardında kayboldu.
“Gazze susmadı. Asıl susan bizdik. Ve bu suskunluk, kalplerimizin taşlaştığını gösteriyor.”
Ey Müslüman Türk genci! Sen bu suskunluğa mahkûm değilsin. Kalemini, ekranını, dualarını, eylemini Gazze’nin sesi yap. Bil ki direniş sadece cephede verilmez; vicdanda, zihinlerde ve sözde de verilir. Bugün ümmetin gür sesi olacak gençlere ihtiyaç var. Çünkü sadece Gazze değil, ümmetin onuru da saldırı altında.
Gazze, bizim sınavımızdır. Kimin nerede durduğunu gösteren bir hakikat terazisidir. Bugün susanlar, yarın hesap verecekler. Çünkü Allah zalimi değil, susanı da hesaba çekecek. O hâlde susmayalım. Dualarımız, kalemlerimiz, yüreklerimiz Gazze ile olsun. Unutmayalım: