M. HASAN ÖZ


ÜNYE’DE GÖREV YAPAN EĞİTİMCİLERİMİZE VE YÖNETİCİLERİMİZE SESLENİYORUM!


KÖY ÖGRETMENLERINE

Yurdumuz uçsuz bucaksiz,
Gökte yildiz kadar köylerimiz var.
Ama uzak, ama harap, ama garipsi..
Alin benim gönlümden de o kadar.

 

Uzak köylerimizde kuslar gibi
Her sabah çocuklar size uçar.
Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç..
Alin benim gönlümden de o kadar.

 

Siz kara göklerin yildizlari,
Isitin yurdumuzu sabaha kadar!
Ama düse kalka, ama yigit, ama umutlu..
Alin benim gönlümden de o kadar.

 

CAHIT KÜLEBI

 

Toplumda bazi basarili girisimler ortaya çikinca devlet de bu güzellikleri sistem içerisine yerlestirebiliyor. Bu özellik de göz önüne alinarak ve sistemi delmeden örnek olabilecek çalismalar yapilabilir diye düsünüyorum.

Geçmiste milletimizin söyle bir anlayisi vardi egitim ile ilgili olarak: Çocuk aileye Allah tarafindan verilmis bir emanetti ve aile, o çocugu, basta ahlaki egitimi olmak üzere, hayatta onun için lazim olan neyse egitim sistemi onunla yetistirmekle mükellefti.

Günümüzde çok aile böyle bir sorumlulugun tam bilincinde degil. Bu konuda çok seyler yapilabilir.

Dünyanin her tarafinda geçmiste de bugün de basarili çok egitim modelleri var, incelenince ne basarilar ortaya çikiyor. Ayrica fert fert özel, sira disi ve basarili egitimci, idareci, ögretmen uygulamalari da var, onlar da tespit edilebilir. Bu alanda teklif ve tespitler toplanip degerlendirilebilir. Egitim kanunlari ve mevzuatini da uygulamak kaydi ile hazirlanan projeler sehirde, mahallelerde, kirsalda uygulanabilir.

 Zaten ülkenin birçok yerinde basarili sira disi uygulamalar var ve yürütülüyor, dünyada, ülkemizde, ilimizde hatta Ünyemizde!

 

SIRADISI VE BASARILI EGITIM UYGULAMALARI

 Bir köy ilkokulunun ögretmeninin basarilari beni çok etkiledi gazetelerde okuyunca.

HASAN KARTAL, Diyarbakir Sur’daki Kumrucuk Ilkokulu’nda bir ögretmendir. O tek basina büyük bir fedakârlikla neleri degistirebilecegini kanitliyor bizlere.

Bu ögretmen, ögrencileriyle okulun bahçesinde organik sebze-meyve yetistiriyor, evcil hayvan besliyor, tursu kuruyor, reçel yapiyor, dersligi sinema salonuna çevirip üç boyutlu animasyon izletiyor. Serbest etkinliklerin bazilarini ögrencilerin isteklerine göre düzenledigini, bazilarini da kendisinin planladigini anlatiyor.

Ben elimden geldigince dezavantajlari baska etkinlik ve projelerle gidermeye çalisiyorum diyor. Bu noktada bir ögretmenin birçok seyi degistirebilecegine inaniyorum. Elimi degil, yüregimi tasin altina koymaya hazirim bunun için diyerek uygulama yoluyla ögrenmelerini ve bilgilerinin kalici olmasini da sagliyor. Hem onlarin merakini gidermis oluyorum hem sorulariyla onlar da beni gelistiriyor diyor.

 “Gerçekten sevdigim isi yapiyorum, ne mutlu bana. Çocuklara da her zaman okuyup ögretmen, doktor olabileceklerini anlatiyorum, Nobel alan Aziz Sancar’i örnek gösteriyorum; ‘Bakin yani basimizdaki bir ilden dünya çapinda bir bilim insani çikabiliyorsa siz de yapabilirsiniz’ diyorum diye ifade ediyor gelismeleri.

 

Hasan Ögretmen yalnizca Kumrucuk Ilkokulu’nun degil, neredeyse tüm köyün ögretmeni olmus. Köyde okuma yazma bilmeyen veliler için üç aylik kurs düzenlemis, 45 veliye okuma yazma ögretmis. Tüm köyle yakin iliskisi oldugunu, iyi günde kötü günde birbirlerine destek olduklarini söylüyor.

 

 

ÜNYE’DE DE VAR

 Ünye’de de Mehmet Necati Vidinli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Ingilizce Ögretmenimiz Muhammet Aydin, 2021 yilinda Global Teacher Prize (Küresel Ögretmen Ödülü) yarismasinda dünyanin en iyi 50 ögretmeni arasina girmeye hak kazandi.

Çogunlugu sosyal farkindalik alanlarinda olmak üzere ulusal ve uluslararasi 52 projeye imza atan Aydin, Türkiye Egitim Gönüllüleri Vakfi, Anne Çocuk Egitimi Vakfi gibi çesitli sivil toplum kuruluslarinin çalismalarinda da yer aldi.

Heybem dolu diyen Ünyeli Ögretmenimiz 52 proje yapmis.

"Bir ögrencinin sevgisi, ögretmeni Kaf daginin, hayallerinin ötesine kadar tasiyabilir, beni tasidigi gibi. Bulunduklari okul, bulunduklari kosullar ne olursa olsun, onlar elindeki imkânlarin en iyisini degerlendirmek zorundalar." diyor.

 Daha çok güzel çalismalari ve fikirleri var. Tebrik ediyorum. Muhammet Aydin Hocamizin basarili çalismalari ile ilgili medyada daha detayli bilgiler var.

Tüm bu gibi örnekler arastirilabilir, incelenebilir, degerlendirilebilir ve projeler haline getirilebilir. Böylece hem mükemmel sonuçlar alinir hem örnek teskil eder hem devlete büyük katki olur ve neslimize büyük hizmet edilmis olur.

Bu uygulamalar bir bütün proje olarak tüm kentte uygulanabilecegi gibi okullar olarak, ögretmenler olarak da her bir egitim kurumunda gönül verenlerin ortaya koydugu uygulamalar da olabilir. Bu tip güzellikler gittikçe yayginlasir ve ilçe çapinda, il çapinda hatta ülke çapinda bir projeye dönüsebilir. Olmaz demeyelim olur, olmustur da.

HAYAL EDELIM

Simdi düsünelim, arzu ettigimiz böyle bir sistem kuruldu ve neler oldu tahayyül edelim:

Ögretmenler, ev ödevi vermediler. Her seyi siniflarda ögrenmelerini saglayip okul disinda hayati, çevreyi, ögrendiklerini daha basarili yasamalarini sagladilar.

Ögrenciler nazari olarak okuduklari bilgileri iyi ögrenmeleri için nerede uygulama varsa oralara götürüldüler ve gözlemleme sansi elde ettiler.

Daglara tepelere, ormana, derelere, bahçelere, ahirlara, fabrikalara, atölyelere, müzelere, tasa, topraga götürüldüler. Daha niceleri her gün uygulanmaya kondu ve hayata geçirildi.

Ezbere dayali not alma uygulamalari bitirildi, ögrenmeye dayali gönüllü egitim gerçeklesti artik, ögrenciler okullara severek ve isteyerek gidiyor ve ayrilmak istemiyorlardi.

Ögrenciler kademeli olarak üniversite sinavlarina da hazirlanabiliyorlardi artik dershaneye gitmeden okullarinda.

Okul idareleri ve ögretmenler bu basarili uygulamayi gönüllü olarak programlamislardi. Ögretmenler de bu uygulamalardaki verimliligi, geri dönüsümü, basariyi gördükçe daha mutlu oluyorlar ve daha özverili çalisiyorlardi. Eserleri onlari çok motive ediyor, onlari asil servetleri olarak görüyorlardi.

NE DERSINIZ?

DÜNYANIN EN BASARILI EGITIM SISTEMLERINDEN BIRI FINLANDIYA’DA, NEDEN?

“Dünyadaki en iyi egitim sistemi hangi ülkeye ait?” diye sorsak, muhtemelen birçogunuz bunu Finlandiya olarak cevaplardi. Gerek PISA testlerindeki basarisi gerek mutlu ögrencileriyle Finlandiya’nin bir seyleri diger ülkelerden farkli yaptigi ortada.

Finlandiya’da ögrencilere ödev verilmiyor çünkü ögrencilerin dersleri okulda ögrenmeleri bekleniyor. Konuyla ilgili olarak Finlandiya Egitim Bakaninin yorumu ise çok güzel: “Çocukluklarini yasamak, genç olmak ve hayatin tadini çikarmak için daha fazla zamana ihtiyaçlari var.”

Egitim asamasini keyifli kilmanin yollarindan biri de ögrencileri evlerindeymisçesine rahat hissettirmek. Bunun için okula gelince montlarini ve ayakkabilarini çikariyorlar ve okulun içerisinde çoraplarla ya da terliklerle geziyorlar. Finlandiya egitim sistemi kati kurallar koymak yerine ögrencilerin özgürlügünü ön planda tutuyor. Bu ülkede ögretmenler ve okul müdürleri de dâhil olmak üzere kimse ögrencilere: “Yapma, etme.” demiyor. Ögrenci agaca mi çikmak istiyor? “Birakin çiksin.” diyor bir ilkokul ögretmeni, “Belki bu sekilde birkaç farkli böcek türü görür ve bunlari bana anlatmak ister.” Bu özgürlük alani sinif içerisine de yansimis durumda. Yani ögrencilerden ders süresince yerlerinde kalmalari beklenmiyor. Dersin isleyisini bozmadiklari sürece sinif içerisinde dolasabiliyorlar.

Finlandiya’da ögretmenler ögrencilere öncelikli olarak mutlu olmalarini, kendilerine ve baskalarina saygi duyarak büyümelerini ögretmeye çalisiyorlar. Not kaygisi gütmeyerek canli tuttuklari meraka mutlulugu da eklediklerinde gerçek ögrenmenin buradan çikacagina inaniyorlar. Daha çok güzel özellikler var orada, incelemenizi öneririm.

ÜNYE’DE NELER YAPILABILIR?

 ÜNYE Kaymakami, Milli Egitim Müdürü, okul müdürleri ve bütün ögretmenlerimize teklifimdir.

Milletimizin geçmisinde uygulanan basarili egitim örneklerini, bugün dünyada uygulanan basarili egitim modellerini ve basarili egitimcileri inceleyelim, projelendirelim ve mevzuata aykiri olmadan, paralel bir yapi olusturmadan, örnek ve faydali uygulamalar haline getirelim, milletimize de devletimize de çok kiymetli katkilar saglayalim.

Yapabiliriz. Bu konuda destek verebilecek çok gönüllü hemserilerimiz ortaya çikacaktir. Ben üzerime düseni yapmaya her zaman hazirim.

2040 Kitabimizda bu konuda da azmin zaferi hikâyesini ortaya koymustuk. Okuyanlar bilir. Okumayanlar da alip okuyabilir. Hediyemizdir.

“Said Halim Pasa Buhranlarimiz” Kitabini okumanizi tavsiye ederim.

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593