CORONA VIRÜS, ÇÖP VE ÇIMENTO !
“Mahserin dört atlisi “ kitabinda NikiforukN,, salgin hastaliklarin yaptigi katliamlari anlatiyor. Mahserin dördüncü atlisi, dünyada salgin hastaliklar, kitlik ve ölüm saçmakla görevli. Mahserin dördüncü atlisi Incil’de söyle anlatiliyor:
“ Ve gördüm iste bir kula at
Onun üzerine binmis, olanin ismi ölümdü,
Ve ölüler diyari onun pesinden geliyordu,
Ve onlari kiliçla ve kitlikla ve ölümle,
Ve dünyanin hayvanlariyla öldürmek için,
Dünyanin dörtte biri üzerine hakimiyet verildi.” Vahy, 6/8
Mahserin dördüncü atlisi der ki: “Çok uzaklardan geliyorum; Dogu Okyanus'un ötesinden. Ölüm getiririm. Çocuklar nefesimle baharin karinda solan çiçekler gibi solar. Ben yikim getiririm. Bir kadin ne kadar güzel olursa olsun, bana bir kere bakti mi, ölüm kadar çirkinlesir. Erkeklere ise yalniz ölüm degil, çocuklarinin ve kadinlarinin yok olusunu da getiririm. En güçlü savasçilar bile önümde egilir. Bana bakan hiç kimse eskisi gibi olamaz. “
Mahserin dördüncü atlisi sonunda salginlarla büyük kiyam yapti. Yüz milyon kizilderiliyi yok etti. Kara ölüm ekolojik felaketle, dünya tarihindeki en büyük nüfus felaketi yaratti. Veba, verem, çiçek, grip, kolera, frengi, tifüs gibi salginlarla kiyam yaparken asla bir direnç ile karsilasmadi.
Ekolojik yikim ile saglikli yasam büyük salgin hastalik tehdidi altinda. Son örnegi corona pandemisi. Sular igrenç kokuyor. Doga kirletildi ve asagilandi. Ölümün tetikçisi olan mikroplar bu dengesiz ve yarali dünyada yeni bir salgin yaratarak dünya nüfusunu mütevazi bir sayiya düsürmek için soteye yatmis durumda. Antibiyotiklerin, asilarin bizi ölümcül salginlardan koruyacagi yalanlarina hala inaniyoruz. Bu islerin büyük bir ticari oyun oldugu gerçegini göremiyoruz. Mikroplarin gücünü ve tehdidini görmezden gelmek, büyük bir gaflettir. Ülkemizi yönetenlerin “ hiçbir virüs bizim tedbirlerimizden daha büyük degildir “ sözü büyük bir gaflet ve bilime yapilmis bir hakarettir. Bu söz tiranci ve narsist bir ifadeyi yansitiyor.
Insanlar çevre felaketi yaparak mikroplarin yeniden harekete geçmesini sagladi. Kalabalik kentler olusturdular. Sehirleri çöp yiginina çevirdiler. Suyu ve çevreyi kirlettiler. Insanlar çöp yiginlari ile iç içe yasamaya basladi. Ormanlar yok edildi. Siçanlar, keneler, pireler, sinekler ile iç içe oldular. Les yiyiciler, akbabalar, salgin yapmaya hazirlandilar. Çok sayida ölümler, kanser yaygin hale geldi. Yöneticiler, mülki amirler, belediye reisleri, kentlerin bu tehlikesini hiç gale almadilar; hatta tesvik eden uygulamalar yaptilar. Ünye'ye dünyanin çöpünü yigdilar. Halkin itiraz çigliklarina hiç aldirmadilar. Adeta mahserin dördüncü atlisini Ünye'ye davetiye çikardilar. Mum isiginda gerçegi arayan ve haykiran bir avuç bilim adamina hiç aldirmadilar. Sonuçta Ünye'de mahseri baslattilar. Bu yaptiklarindan dolayi belki de onlari tekrar seçerek ödüllendirecegiz. Meclise bile gönderecegiz. Çözüm, bilime dayali toplumsal örgütlenmedir.
Mahserin dördüncü atlisi Ünye'ye konmustur. Ünye'de mahser yasanmaktadir. Corona virüsü, çöp, çimento mahserin karargâhidir. Böylece toplumsal saglik drami ve felaketler kapidadir. Bu tehlike yaninda daha büyük bir tehlike kapida olma tehlikesi vardir: Yöneticilerin halki hiç dinlememesi, randevu vermemesi, iletisim kurmamasi, telefonlara çikmamasi gibi hiç görüsmemek gibi virüslerin ortaya çikmasidir.
Corona, çöp, çimento mahserinin Ünye'ye geldiginin bilincinde olan Ünyegiller haykiriyor:
Büyük Reis, Büyük Reis,
Duy sesimizi,
Coronanin geliyor
Ayak sesleri.
.Büyük Reis, Büyük Reis
Duy sesimizi,
Ünye!'nin geliyor
Ayak sesleri.
Çimento, çimento
Duy sesimizi,
Çöpünüzde ürüyor
Corona virüsü,
Çimento, Çimento
Duy sesimizi,
Ünye'nin geliyor
Ayak sesleri.