İçinde bulunduğumuz vakıflar haftası milletimize kutlu olsun.
Bu hafta içinde yurdumuzun birçok yerinde çeşitli kutlamalar, vakıf ve vakıflar hakkında konferanslar düzenleniyor. Radyo ve televizyonlarımızda da çeşitli açıklamalar ve konuşmalar yayınlanıyor.
Vakıf, bir malın, paranın, mülkün Allah rızasını kazanmak (hayır işlemek, sevap kazanmak) için, toplumun, özellikle ihtiyaç sahibi kimselerin faydasına tahsis edilmek üzere tekrar geri alınmamak üzere bağışlanmasıdır. İlk vakıflar, İslamiyet'in yayılması yıllarında kurulmuş olup Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında büyük bir artış göstermiştir. Özellikle Osmanlılarda zenginler, saygın aileler, paşalar, padişahlar, padişah hanımları ve Şehzadeler tarafından birçok vakıf kurulmuş, hanlar hamamlar araziler, hastaneler, aşhaneler, çeşitli mülk ve paralar vakıf olarak bağış yapılmıştır. Bu vakıfların birçoğu günümüze kadar yaşamış ve halen faydalı işler yardımlar yaparak işlevlerine devam etmektedirler. Bunun için Osmanlı medeniyetine aynı zamanda ‘Vakıf Medeniyeti’ de denmiştir. Halen Vakıflar İdaresi eski vakıfların birçoğunu kendi idaresinde bulundurmakla beraber, Vakıflar Genel Müdürlüğü vakıf işlerini yürütmektedir.
Cumhuriyet döneminde de yine bir takım kişiler ve müesseseler tarafından birçok vakıf kurulmuştur. Kurulan bu yeni Vakıflar da başta ihtiyaç sahiplerine hizmet verirlerken, yine son 40-50 yılda kurulan bazı vakıflar da çoğunlukla eğitime ve eğitim yapan öğrencilere yardım ve hizmet vermektedirler.
Ünyemizde de birkaç vakıf şubesi bulunmakta, dar gelirlilere ve ihtiyaç sahiplerine çeşitli yardımlar yapmakta, bu vakıflar da ağırlıklı olarak eğitim, öğrenci barındırma ve okutma hizmeti vermektedirler. Bunlardan bazıları Ensar Vakfı, Hakyol Vakfı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı (resmi), İlim Kültür ve Eğitim Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Anadolu Gençlik Derneği (Milli Gençlik Vakfı) Diyanet Vakfı ve Yavuz Selim Vakfı’dır.
Bu vakıfların bir kısmı öğrenci yurtları ve misafirhane faaliyetleri yaparken bazıları da yurt inşaatı çalışmalarını sürdürmektedir. Bu vakıfların çoğu sivil toplum kuruluşları ya da gönüllü kuruluşlar olarak nitelendirilmektedir. Mütevelli heyetleri yani yönetim kurulları ya da kurucuları (genel merkezleri Ünye dışında olsa da) şube yöneticileri yine Ünyeli eşraf, esnaf, emekliler, halen çalışan memur ve öğretmenlerden oluşmaktadır.
Yine bu vakıflar verdikleri hizmetlerle bir yerde devlete de bir ölçüde yardımcı olmaktadırlar.
Bu vakıfların gelirleri de genelde kurucularının ve yöneticilerinin Ünye halkının, esnafının ve iş adamlarının maddi ve ayni yardımları ile oluşmakta, hizmet verdikleri kişiler de hemen hepsi Ünyeli ihtiyaç sahipleri ve öğrencilerden meydana gelmektedir.
Bu vakıfların hizmetlerine devam edebilmeleri için yardımsever Ünyeli halkımızı biz de buradan daha duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Vakıflar haftamızın hepimize kutlu olması dileğiyle... Kalın sağlıcakla.