Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreni sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan iğrenç saldırı, demokrasiye, barışa ve kardeşliğe indirilen alçak bir yumruktur.
TBMM Başkan Vekili Sırrı Süreyya Önder’in cenaze töreninde barış ve kardeşlik vurgusunun öne çıktığı konuşmaların ardından ana muhalefet partisi genel başkanına yapılan saldırı CHP’liler kadar tüm sağduyulu yurttaş tarafından tepki ile karşılandı. Bu yumruk siyasetçinin siyaset yapma özgürlüğüne savrulan hain girişimdir. Görüntüler, saldırının önceden planlandığını kanıtlıyor. CHP Genel Başkanı’nın yanına kadar gelip çekinmeden o alçak yumruğu nasıl atabiliyor, kimden cesaret alabiliyor. Çok iyi irdelenmeli.
66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu adlı saldırganın ilk sözünün “Ben Osmanlı Çocuğuyum” dediği ileri sürüldü. Şahsın, 2004 yılında İskenderun’da 2 çocuğunu öldürdüğü, 2 çocuğunu yaraladığı ağabeyi tarafından doğrulandı. Müebbet hapis cezasına çarptırılan katil, 17 yıl cezaevinde kaldıktan sonra infaz yasası uyarınca salıverilmiş, toplumda canlı suç makinesi olarak dolaşmaya başlamış. Yumruğu atan katilin psikolojisinin bozuk olduğu yine ağabeyi tarafından gazetecilere açıklandı. Nedense bu tür saldırıları yapanlar ya meczup ya da psikolojisi bozuk kişilerden oluşuyor. Bu denli basit gerekçelerle geçiştirilemez böylesi alçak saldırılar. Katilin elinde bıçak veya silah bulunsaydı, Allah korusun Özgür Özel’e bir şey olsaydı kim verebilirdi hesabını?...
Bu şahsın saldırıyı bireysel mi ya da arkasında başka birileri mi var? Sorunun yanıtı sürdürülen soruşturma sonucunda ortaya çıkacak. Ne olursa olsun basit, bireysel saldırı olarak değerlendirilemez. Savcıların saldırının önünü, arkasını, sağını ve solunu çok iyi araştırması gerekir. Ana muhalefet partisi genel başkanına bunu yapan hainler, yarın diğer partilerin başkanlarına neler yapmaz.
Özgür Özel’e yapılan saldırının ortaya koyduğu bir gerçek de siyaset dilinin ayrıştırıcı, küçümseyici, ötekileştirici değil, birleştirici ve herkesi kucaklayıcı dil olması gerekliliğidir. En tepeden en aşağıdakine kadar tüm siyasetçilerin buna dikkat etmesi şart. Aksi durumda bu konuşmalardan Selçuk Tengioğlu gibi gözü dönmüş katiller kendine vazife çıkarıp böylesine iğrençlikleri sergileyebilir.
Anımsanacağı üzere, önceki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 21 Nisan 2019’da şehit Yener Kırıkçı’nın Ankara’nın Çubuk ilçesindeki cenaze töreni sonrası yumruklu saldırıya uğramış, kışkırtılan gözü dönmüş öfkeli kalabalığın elinden bir eve sığınarak kurtulmuştu. Yapılan soruşturmada saldırıyı gerçekleştirenin inek hırsızı olduğu belirlenmişti. Organize saldırı olduğu ayan beyan ortada iken “ bir meczubun işi” diye geçiştirilmeye çalışıldığı hala belleklerde. O alçağın hak ettiği cezayı çekmeden salındığı da unutulmadı. Kemal Kılıçdaroğlu’na TBMM’de de saldırılmış, yakalanan kişinin “psikolojisi bozuk” olduğu açıklanmıştı. CHP Genel Başkanlarına saldıranlar ya meczup, ya psikolojisi bozuk, ya da katil. Hepsine bir kılıf bulunuyor. O kadar basit gerekçelerle savuşturulamaz..
Özgür Özel’e atılan alçak yumruk, psikolojisi bozuk katilin bireysel saldırısı olarak geçiştirilemez. Bu yumruk, demokrasiye, huzura, ülkenin ana muhalefet partisine, giderek oy oranı artan iktidara yakın bir partinin genel başkanına, seçmenine, ülke huzuruna atıldı.
Bu tür üzücü iğrençliklerin bir daha yaşanmaması için siyasetçilerin diline, konuşmalarına, eylemlerine çok ama çok dikkat etmesi olmazsa olmaz. Yoksa katil ve meczuplar ortaya çıkıp kendilerine görev sayarak liderlere saldırır, barışa, huzura ve kardeşliğe bomba atabilir. Toplum artık huzursuzluk, kaos istemiyor.