Yilbasi nedeni ile yazdigimiz bir dizi yazilarimizin bugün yukaridaki konu ile sondan bir öncesindeyiz, son yazimiz yarin. Konusu tarihi bilinçli olarak degistirilip yilbasi kutlamalarina alternatif olsun diye yilbasi aksamina rast getirilen dünyada hiçbir Islam ülkesinin kutlamadigi ve hatta Mekke sehrinin bile kutlamadigi, Selçuklu ve Osmanli’da bile kutlanmamis olan “Mekke’nin Fethi Olayi” nin gerçek yüzünü yazacagiz, bunu muhakkak okuyun, bakin görün gerçegi nasil çarpitiyorlar.
Önce, 2020 yilinin tüm insanliga ve ülkemize baris ve mutluluk getirmesini dilerim.
Yilbasi kutlamak günahti, degildi tartismalari arasinda bir yili daha bitirdik birkaç gün sonra yilbasini herkes bir sekilde kutlamis olacak umarim kimse dinden çikmaz.
Yilbasi kutlamak günah degildir.
Bizim kutladigimiz Noel degildir.
Biz Noel bilmeyiz
Noel Hristiyanlarin Hz. Isa’nin dogumunu kutladigi dinsel bir törendir
Yilbasi ise bütün dünyanin kutladigi bir eglencedir, dogum günü, anneler günü, babalar günü gibi.
Bu günler de bati’dan alinmistir, anneler günü kutluyoruz batidan alinmistir, kiyafetlerimiz de bati’dan alinmistir. Ceket, pantolon Fransizca kelimelerdir. Gömlek Fransizlardan alinmistir, Tayyör, Tisört, Abiye yabanci kelimelerdir Hristiyanlar giyiyor diye biz giymeyecek miyiz? Bindigimiz araba, kullandigimiz cep telefonu, televizyon Hristiyan ülkelerin buluslaridir.
Ne Yediginizden haberiniz var mi?
Yilbasi kutlamayinca is bitiyor mu?
Bir çok yiyeceklerin katki maddesi, bir çok çamasir tozlari Hristiyan bulusudur, günaha girmemek için evimizden atalim mi, siz çamasirlarinizi gidin dere kenarinda kille yikayin.
Siz telefon kullanmayin kizilderililer gibi dumanla haberlesin, taksiye otobüse binmeyin duraklarda deve bekleyin.
Yedigimiz yogurtlarda, sütte, islenmis et ve tavuk ürünlerinde ve sebzelerde büyümesi için kullanilan gübreler, hormonlar, tavuklara yedirilen yemlerdeki katki maddeleri hep Hristiyan ülkelerin yaptiklari ve bize sattiklari Müslümanlarin yemesi yasak olan ürünlerdir.
Bunlarin içinde domuzdan elde edilen katki maddeleri de vardir, siz takmissiniz hindiye ve yilbasina..
Neler yiyip, içtiginizin farkinda misiniz?
Böceklerin kanindan elde edilen renkli meyve sulari çocuklarinizin yedigi renkli sekerler dahil her seye konulan katki maddelerinden haberiniz var mi?
Hasta oldugunda kullandigiuniz ilaçlarin tamami Hristiyan ülkeler tarafindan bulunmus ve üretilmis size yutturulmaktadir, bunlarin içinde afyon, esrar, alkol, böcek kani, domuz yagi ve Müslümanlarin yemesi yasak olan hayvanlardan elde edilmis maddeler vardir.
Haberiniz var mi?
Alisverisimiz çogunlukla hileli , ürettigimiz her sey hileli, yalancilik, faizcilik zina diz boyu, küçük çocuklara tecavüz, istismar bizde diz boyu.
Bunlar konusunda söyeleyecek bir seyiniz yok mu?
Görüyorsunuz ki is yilbasi ile bitmiyor, onlardan çok daha önemli seyler var.
Birlik olup bu güzelim ülkeyi eski mutlu günlerine tasiyacagimiza yilbasi ve milletin donu ile ugrasiyoruz.
Bütün bu söylemler içimize sokulmus fitne fesat söylemleridir, çogu Arap kültürü ve adetlerinin bize din diye dayatilmasidir.
Biz Türk’üz Arap’in adet ve kültürünü istemiyoruz.
Geçen yil iyi geçmedi, savaslar, sehit olan askerlerimiz, polisimiz, Atatürk’e artan saldirilar, arasinda 2019 yilina veda ediyoruz, insallah bunlari bir daha yasamayiz.
Yilbasi ve kirmizi iç çamasirlari
Yilbasinda bir de uydurma kirmizi don hikayesi var. Uzun yillar kaldigim Avrupa ülkelerindeki bu çilginlik ülkemize de geldi.
O gece kirmizi iç çamasirlari ile yeni yila girmenin ugur getirecegine inanilir.
Aslinda kirmizi don ugur falan getirmez.
Bu bir kurnazliktir, nasil mi?
Bakalim..
Eskiden ve hala Anadolu’nun bazi yerlerinde "Don" sözcügü her türlü giysi için kullanilirdi.
Bazi Türk lehçelerinde buna Urba, Esvap, Partal, Paltar ve Çaput’ta derler. Don Orhun yazitlarinda geçen Türkçe bir kelimedir.
Daha sonra dis giysilerimiz için Arapçadan alinan"Kiyafet" sözünü kullandik.
Fransizca’dan aldigimiz "Atlet", ile Italyancadan gelen "Fanila" gibi sözcükler yayginlasinca, "Don" yalnizca alta giyilen iç giysisi olarak kaldi, kadinlarin giydigi dona sonradan Fransizca "culotte"den alinma “külot” dendi, “coll” ise Latince kökenli bir kelimedir anlami popo demektir, (proto-coll-protokol) gibi protokol’ün anlami ise “öndeki popolar” demektir. (Protokoldakiler alinmasin ben uydurmuyorum kelimenin etimolojisi öyle)
Söz külottan açilmisken, Avrupa'da külot giyme aliskanligi 19cu yüzyilin baslarindan itibaren yerlesti. Bu tarihe kadar Avrupa'da iç çamasiri giymek, ayip karsilaniyordu.
Her yilbasi yaklastiginda çarsi pazar esnafi, dükkanini kirmizi iç çamasirlari ile doldurur, sokaktaki isportacilara, kadar dantellisinden desenlisine kadar her taraf kirmizi don olur.
Kirmizi donun bir de hikayesi var
Yil 1956...
Iflasin esigine gelen Amerikali iç çamasiri saticisi Henry George'un deposu kirmizi külotlarla doludur. Çünkü kadinlar kirmizi yerine hep siyahi tercih etmektedir.
George çalisanlari ile bir toplanti yapar. Yilbasindan iki hafta önce etraflarindaki bütün kadinlara kirmizi külot hediye ederek, bunun onlara sans getirecegini söylemelerini ister.
Kirmizi külotun sans getirdigi hikayesi fisilti gazetesi sayesinde kisa sürede kulaktan kulaga yayilir.
31 Aralik günü Henry George'un deposundaki kirmizi donlar tükenirken, yeni bir gelenek de ortaya çikmis olur.
Ve bu yalan, 50 yil içinde bir inanç haline gelir.
Yarin 2019 yilinin son köse yazisi.
Mekke’nin Fethi Olayi’nin
Yilbasini gölgelemek için
Çarpitilan tarihi


