Sekiz aydır her gün çocuk, kadın, yaşlı, genç insanlar üzerlerine atılan bombalarla katlediliyor. Bunu yapanlarda hiçbir mahcubiyet, üzüntü belirtisi yok. Hatta güle oynaya seyrediyorlar. Asıl üzücü olansa kendilerini medeni ilan eden devletlerin de sadece seyrediyor olmalarıdır.
Dünya kurulalı beri bu insanlar her devirde hak yoldan sapmışlar, yanlış işlerle iştigal edip hem kendi hem de diğer insanlara zulüm etmişlerdir. Başlarına gelen onca felakete rağmen akıllanmamışlar… Onca peygamber bunları hizaya sokamamış. Peygamberlerini bile öldürmüşler, yollarından sapmışlar ve sapkın düşüncelerle topluma da zarar vermeye başlamışlar.
Kur’an’ı Kerim’de Yahudiler/İsrail Oğullarıyla ilgili o kadar çok ayet var ki… Yaptıkları, karakterleri, bir türlü akıllanmamaları, ders almamaları, yoldan sapmaları… Öyle alışmışlar ki bütün peygamberler sanki sadece kendi içlerinden çıkması gerekiyormuş gibi benimsemişler. Malum son peygamberin geleceğini, özelliklerini, hangi bölgeden geleceğini herkesten daha iyi biliyorlardı ve bekliyorlardı. Neden kabul etmediler? Çünkü kendi içlerinden çıkmadı son peygamber. Bu onların çok zoruna gitti, kabullenmediler, reddettiler.
Karaktere bakın… Geleceğini bildikleri ve bekledikleri peygamber nasıl olur da kendilerinden olmaz… O gün bu gün düşman kesildiler Peygamberimize. İslam düşmanlığı o gün bugün devam ediyor. Bu hususta da Kur’an’da pek çok ayetle bütün Müslümanlar uyarılmaktadır. Dikkatli olmamız, uyanık davranmamız, güvenmememiz istenmektedir.
Bunlarda öyle bir karakter ve inanç var ki Yahudi olmayanları insan yerine bile koymazlar. Onlar efendi diğer insanlar köle, hizmetçi anlayışı hâkim. O yüzden Yahudi olmayanların öldürülmesi, aç bırakılması, işkence görmesi, sürgün edilmesinin hiçbir önemi yoktur onlar için. En son örneğini Filistin davasında, Gazze’de Refah’ta görüyoruz. Peki, bunca zulme, katliama, soy kırıma karşılık Avrupa devletlerinden ses çıkıyor mu? Hadi onu bıraktık bir kenara bizim İslam ülkeleri ne yapıyor? Asıl problem burada… Ortada bir zulüm, soy kırım var İslam ülkeleri sessiz sedasız seyrediyor. Bu nasıl bir Müslümanlık? Müslümanlar daha kardeş olamamış, Ümmet nasıl olacak ki… Ümmetçilik fobisine kapılanların aslında bu korkularının boş olduğunu da burada görüyoruz. Aslında Ümmet olabilseydik yeryüzünde hiçbir Müslümanın gözyaşına müsaade edilmezdi. Kimse buna cesaret edemezdi. Birlikten kuvvet doğar. Bunlar bilindiği halde Özellikle Ortadoğudaki İslam ülkeleri ihanetin, gafletin, fitnenin ne olduğunu hala öğrenememişlerse yapılacak bir şey yok demektir. Her İslam ülkesi kendi başının çaresine bakacak demektir ki bu da son tahlilde bize bu günkü manzarayı çıkarıyor.
Kur’an mealini okuyorum. 85. Ayet, el BÜRÛÇ: Yemende geçen bir olaydan bahseder. Yahudi Zûnuvas ve adamları, Yahudiliği kabul etmeyen Necran Hristiyanlarını, hendek içinde yakılmış ateşin içine atarak yakarlar ve yanmakta olan insanları seyrederler. Ayet 1, 2, 3, 4, 5, 6 ve 7; “ Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, ( o günde) tanıklık edene ve edilene and olsun ki, ateşle dolu hendeğe atılanlar( yakılarak ) öldürüldü. Onlar (yakanlar) da başlarına oturmuşlar, müminlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı.” Bu ayeti görünce bir defa daha düşündüm. Bu insanların karakterleri hiç mi değişmez diye. Sonra, peygamberleri öldüren, her an sapkınlığa meyilli, uyarılara aldırış etmeyen, olaylardan ders çıkarmayan bu milletten ne bekleyebiliriz ki…
İş dönüp dolaşıp aynı yere geliyor. Düşman her zaman düşman… Güler yüzüne, tatlı diline, iyiliklerine aldanmamak gerekir. Bu onlara kötü davranmak anlamına gelmez. Demem odur ki dikkatli olalım ve güvenmeyelim. Bunlar biz güçlüyken çok iyi insan olabilirler. Bir de ayağımız kaydığında, gücümüzü kaybettiğimizde arkamızdan hançerleyebilirler hatırlatmasıdır. Bizim, Türk milleti olarak bunlara yaptığımız iyiliği başka hangi millet yapmış ki… Buna rağmen bizimle dostlar mı? Dost görebiliyorlar mı bizi… Arkalarını ABD’ye dayamışlar dünyaya kafa tutuyorlar. Bu onlar içinde iyi sonuçlanmayacak kanaatindeyim. Çünkü azgınlığın sonu felakettir. Bunlar başlarına gelen felaketleri de çok tez unutuyorlar demek ki… Bunca peygamber sizi hizaya sokamamış, size insanlığı öğretememişse Müslümanlar ne yapsın daha… Sizin insanlığı öğrenme derdiniz de yok zaten.
Hiçbir zulüm cezasız kalmaz. Allah(cc)’ın acelesi olmaz. Ama yapılan kötülüğü, zulmü de cezasız bırakmaz, bırakmayacaktır. Biz buna inanıyoruz. İndanlık kendi imtihanında şu anda. Hem Müslümanlar, hem de diğer devletler. Herkes yaptıklarının ve yapmadıklarının hesabını verecektir. Hesap günü geldiğinde masum çocuk, kadın ve yaşlıların katledilmesi karşısında ne yaptınız sorusuna kim ne cevap verecek bakalım. “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” (Hadis) Bu gün kimlerin haksızlığa karşı durduğunu, kimlerin de şeytanlaştığını görüyor ve anlıyoruz… 03.06.2024
