AHMET DERYA VARİLCİ

Tarih: 26.01.2022 08:30

Güneş Dil Teorisi

Facebook Twitter Linked-in

Türk Tarih Tezi’nin en önemli dayanagi “Günes Dil Teorisi”dir. Ülkemizde Tanzimat’tan 1930’lara kadar uzanan süreç içerisinde Türk ulusçulugu daha çok dil politikalari ekseninde biçimlenmistir. Dil ile ulus arasindaki bu ilinti, farkli dönemlerde degisik biçimler alarak günümüze kadar gelmistir. AB uyum süreciyle birlikte ortaya çikan anadil tartismalari ve bu alanda benzer politikalarin yeniden üretilmesini zorunlu hale getirmistir.

Bu girizgahtan sonra 1930’larda bizzat Atatürk’ün katilimi ve öncülügünde olusturulan Günes Dil Teorisi’ne göz atabiliriz. 

 

Neden Türk Dili?

 

“1930’lu yillarda Kemalist ulusçuluk “dil” ile “ulus”u nerdeyse esitleyen bir söylem benimsemistir.” diyor, KTÜ’de ögretim üyesi Prof Dr. Hüseyin Sadoglu. (Bkz. Türkiye’de Ulusçuluk ve Dil Politikalari, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yayinlari, Istanbul, 2010, s. 214.)

Toplumsal yapilanmalarla birlikte biçimlenen ulus-devletlerin kültürel kimlikleri, sosyal bilimlerin baslica inceleme alanlarindan biridir. Sorun yeni bir “Türk Ulusu” yaratmak olunca, konunun çerçevesi iyice genisler. Güney Çin Denizi’nden Asya’nin bozkirlarina, Altay daglarindan Karadeniz’e uzanan genis cografyada, birbirlerine pek benzemeyen ve aslen Türk olduklari kabul edilen topluluklarin tek ortak paydasi dildir.

Uluslasma süreci içinde Türk topluluklarinin konusa geldigi dil ve dilin islevleri kaçinilmaz olarak yeni Türkiye Cumhuriyetinin de ulusçuluk akimlarina damgasini vurur.

               

Günes Dil Teorisinin Ortaya Çikisi

 

Günes-Dil Teorisine iliskin ilk bilgi, 1936 yillinda III. Dil Kurultayi ile birlikte ortaya çikmistir. Cumhuriyet gazetesi 23 Agustos – 1 Eylül arasinda kurultay ile ilgili 15 haber yayinlamistir. Bati tarafindan dikkate alinabilir olmaya iliskin vurgu, kurultaya katilan 15 yabanci bilim adaminin varligidir. Kurultaya Atatürk’ün katilimini ve açilis konusmasini Afet Inan kurultayda su sekilde ifade etmistir:

 “Atatürk’ün kilavuzlugu mesalesi ile kurulmus olan tarih tezimizle simdi üzerinde ugrastigimiz dil çalismalarimiz arasindaki muvaziligi bütün canli kesinligi ile ve pek güzel ifadelerle belirtti. Hakikaten bizde dil ile tarih, Atatürk’ün irsad ve idaresinde yekdigerini ikmal eden çok ileri önemli milli iki ilim unsuru olmuslardir.” (Cumhuriyet, 25.08.1936)

Oysa dil çalismalarinin daha öncesi vardir.

Atatürk, Afet Inan’i çesitli tetkiklerde bulunmak üzere Avrupa’ya gönderir. Üstün irk teorilerinin Avrupa’yi çalkaladigi bir dönemde Türkler, “sari irk” görülmekte, Anadolu’daki varligi küçümsenmektedir. Tam da bu asamada Atatürk’ün Ulus gazetesinde  Türk Dili üzerine yaptigi arastirmalar imzasiz olarak yayinlanmaktadir.  2 Kasim - 7 Aralik 1935 tarihleri arasinda Ulus gazetesinde isimsiz çikan Günes-Dil Teorisi’ne iliskin makaleler hakkinda Afet Inan, Mustafa Kemal’e bir mektup yazar; “Ulus gazetesindeki dil yazilari sizin bulduklariniza benziyor” der.

Gelen mektup, yazilarin bizzat Atatürk’e ait oldugunu açiga çikarir:

“Ben bildigin gibi dil ile mesgul oluyorum. Sen giderken basilmis olan ilk brosürü tashih ve tadil ettirerek yeniden bastirttim. Bunun bir de ufak özetini brosür halinde bütün Ulus okurlarina dagittilar.” (25 Kasim 1935 tarihinde Atatürk’ün gönderdigi mektup.)

Atatürk’ün talimatiyla Günes-Dil Teorisi öncelikle Dil ve Tarih- Cografya Fakültesi’nde okutulmaya baslanir. Ibrahim Necmi Dilmen, Hasan Resit Tankut, Saim Ali Dilemre, Agop Dilâçar, Ismail Hami Danismend, Ragip Hulûsi Özdem gibi dilbilimciler konu üzerinde çalismaya baslar.

Amaç, Türk dilini yabanci dillerin egemenliginden kurtarmak, Türk Dili’nin kendi köklerine dönmesini saglamak ve diger dillerle olan iliskini tespit etmektir.

 

Günes Dil Teorisi

 

1-    X: Ilk insanin bulundugu mintika; buradan kendisini saran harici âlemdeki (obje) leri temasa ve tetkik ediyor. (G) günestir; ilk insanlarin bütün dikkat ve alâkasini üzerine çeken günes oluyor.

2-    Harici âlemi teskil eden  (obje) ler, insanin bulundugu yere göre büyüklük, küçüklük, parlaklik veya sönüklük, yakinlik veya uzaklik itibariyle farkli bulunurlar. Baska baska dairelerdeki noktalar onlari gösterir.

 

 

Kaynak: Günes - Dil Teorisi: Ulus Dil Yazilari, K. Atatürk, 1935, Alaca Yay, s. 171

 

Dilsel verileri çözümlemek için öncelikle sözcüklerin ilk köklerini (kökeni yahut etimolojisi) bulunmali, hangi kökten geldigi tespit edildikten sonra biçim ve anlamlari belirlenmelidir. Dil nasil olusur? Ilk olusan birim köklerdir. Bu kök, ilk insanin ilk totemi olan günesten çikmis bulunmasina ve ilk “ag” sesiyle ifade etmis olduguna dayanir.

“Ata” kelimesi üzerinde lengüistik çözümleme ise, Günes-Dil Teorisi kapsaminda sik sik karsilasilacak denemelerdendir; “ATA=ag+at+ ag, TATA= ag+ at+ ag, DEDE= eg+ ed+ eg”, yapilan incelemelerden çikan sonuç Ata’nin morfolojisi ve manasinin bir oldugudur.

Dilin evrimi üç döneme ayrilir:

1-    Kökler Çagi (yaratici çag),

2-    Gövdeler çagi (türetme evresi),

3-    Çekim çagi (flexion-yeterlilik dönemi)

 

Sonuç

 

Köklere inildiginde Türk dilinin evrensel niteligi anlasilir. Dönemin dilbilimcilerinin de katkisiyla (Sir Denisen Roz, Dr. Phil H. F. Kvergic, vb.) Sümer, Hitit, Akad ve  Etrüskler ayni kökten türeyen dillere sahip topluluklardir. Dolayisiyla aralarinda soy, sop iliskileri mevcuttur.

 

Haftaya: Günes Dil Teorisi ve Türk Tarih Tezi Elestirileri; Atatürk Kafatasçi miydi?


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —