“Masallar bilge arkadaslar gibidir, sana gelmelerinin bir sebebi vardir. Bu oyunda tesadüf yok! Birak masal içine islesin… Birak zihnin sen yolda giderken onunla biraz oynasin..
Masallar anlasilmak ve çözülmek için degil; deneyimlemek ve tadini çikarmak içindir…” Demisti bir gün, Masal anlaticisi, egitmeni ve sanat terapisti Hocam Judith Malika Liberman..
Gazeteci Aysun Çetintas’in; “’Masal Terapi’ adli kitabinizda, masallarinizin insanlara terapi gibi gelecegini savunuyorsunuz. Hangi masalin hangi ruh haline nasil gelecegini planlayarak mi yaziyorsunuz yoksa kendiliginden mi gelisiyor her sey? Siz masallardan neler ögrendiniz?” sorusuna da söyle cevap vermisti:
“Bu kitabin sihri hiç bir seye karar veremememden kaynaklaniyor. Hayatta kontrolü biraktiginda mucizeler oluyor belki de. Kitaba basladigimda sevdigim ve anlattigim masallardan 54 tane listeledim. Sonra yazarken her gün listeye bakip hangi masalin o gün yazilmak istendigini anlamaya çalistim. Bazi günler bu listeden hiç bir tanesi cazip gelmiyordu. O zaman arastirip baska yazilmayi bekleyen masallar buldum.
MASALLAR SIHIRLIDIR.
Biz masallari seçmiyoruz, onlar bizi seçiyor. Karsiniza çikan 100 masaldan hangisi akilda kalir, hangi masali baskalarina anlatmayi istersin, hangi masali çocuklugundan bu yana hala hatirliyorsun? Masallar bana paylasmayi, yolcu olmayi, kalbimi dinlemeyi ve daha bir çok seyi ögretti. Hayatimdaki her seçimin arkasinda bir masal ya da bir hikâye var gibi hissediyorum.”
.....
GÜNÜMÜZDE NE DE ÇOK IHTIYACIMIZ VAR DEGIL MI; FARKLILIKLARIMIZI BIR NIMET, BIR HAZINE BILEREK, BARIS IÇINDE, KARDESLIK BAGIYLA BIR ARAYA GELMEYE?
Masal birlikte hayâl kurmaktir…
Anlatmak, paylasmak, bir gelecek tasavvurunu düslemek, tahayyül etmektir. Anlattigin sadece senin hikâyen degildir; dinleyenler de hikâyeyle bag kurarlarsa, artik o hikâye onlarin da hikâyesidir. Hikâyesi ortak olanlar ise kardestir.
Bin yillardir atalardan süzülüp gelen Masallar, kadim hikâyeler, hikmetli menkibeler birer pusuladir. Sana bazen yol bulmada yardim eder.. Bogucu modern dünyanin ortasinda nefes almana.. Soluklanmana.. Sakince düsünmene ve yolunu bulmana yardim eder..
Bir hikâyenin, bir masal kahramaninin onunla birlikte yasadigimiz macerasi, yolculugu; gündelik, siradan seylere, çözemedigimiz bir meseleye bir kapi açar, bizi bambaska bir pencereden, mecradan baktirir hayata.
O yüzden; “masal”, “hikâye”, “menkîbe”, “eski atalar sözü” diye küçümseme! Ara onlardaki hikmeti ve sifayi.
BAK HAZRETI MEVLÂN “MESNEVÎ-I MA‘NEVΔSINDE NE DIYOR;
“Evlere, kösklere bak. Bunlar, mühendisin kafasinda masal gibiydi.
Bizim hosumuza giden, avlusu, tavani ve kapisi düzgün olan su eve [bak].
Mühendisten dogan araz ve düsünce, araç gereç getirmis, ormanlardan direkler temin etmistir.
Her meslegin esasi ve temeli, hayâl, araz ve düsünceden baska nedir ki?
Dünyadaki bütün nesnelere önyargisiz bir bak. Onlar ancak arazdan ortaya çikmislardir.
Önce düsünce, sonra eylem gelir. Bil ki ezelden beri dünyanin temeli böyledir.
Meyveler, önceden kalbin düsüncesinde var olup sonradan eyleme dönüserek ortaya çikarlar.
Eylemde bulunup agaç diktiginde, ilk sözü sonrasinda okursun.”