ENDÜSTRIYEL VE PAZARLAMA ADIMLARI OLMAYAN GIRISIMLER, SABUN KÖPÜGÜ GIBIDIR...
Belediyelerin, kendi sinirlari içinde vatandaslara tarimsal ve hayvansal katkilar yapmasi ve bu konularda vatandasa yol gösterecek destekler sunmasi saygi ile karsilanacak bir davranislardir.
Ancak, sadece hayvan destegi vermek, tohum, fidan destegi vermek seklinde kalmis bir hamle; kalkinma hamlesi degil, olsa olsa bir kesime minik gelir getirici ve açlik sinirindan kurtarici yardimlar olarak kalir...
Zira kalkinma hamlesi denilince, isin sadece ham madde üretimi degil, hammaddeden yari mamul, mamul ve satis zinciri asamalarinin da kuruldugu bir organizasyon akla gelir.
Özellikle devlet bu asamalarda ön plana çikmalidir. Sen peynir pazarlama imkani sunmazsan, kimse peynir üretimine yönelmez. Sen peynir üretimi ile ilgili imkan sunmazsan, kimse süt üretmez. Sen süt üretimi ile ilgili rantibil bir fizibilite ortaya koymazsan, kimse inek satin alip beslemez.
Dolayisi ile bütün bu zincirde en önemli husus vatandasa inek vermek degil, dolayli da olsa alim garantisi saglayacak, üretimden pazarlamaya kadar sütten peynire; üretim stoklama saklama ve pazarlamaya kadar geçici de olsa dolayli da olsa, bir sekilde bütün bir endüstriyel yapinin içinde, olmaktir.
Bu saglandiginda inek besleyen istirakçi portföy zaten fazlasi ile olusur. Ve ya bu asamada istirakçi portföyü olusturmak için inek dagitmak daha mantikli olur.
Simdi asil konumuz olan, bu bölge için dramatik bir örnege gelelim:
Ordu da Giresun ve Samsun komsu ilçeleri ile beraber 20 den fazla tavuk çiftligi kapali bir sekilde yillardir durmaktadir ve ne yazik ki çürümeye terkedilmistir.
Vatandas yatirimi yapmis çiftligi kurmus. Ama gelin görünki, kesimhane olmayinca uzak illerdeki firsatçi kesimhanelere esir olmus, kesim maaliyetlerini karsilayamadigi için de kapatmak zorunda kalmislardir.
Görülüyor ki, üretim ve pazarlama arasindaki bag kopunca hersey bitiyor. Bütün iyi niyetli kalkinma hamleleri sabun köpügü gibi kaliyor.
Iste devlet burada vatandasin yaninda olmalidir.
Yaptigimiz seyin adini "kalkinma hamlesi" olarak koyuyorsak; inek, kaz ve tohum vermek, endüstriyel zincirin en son halkasi olarak tek basina kalir. Bu isten biraz anlayan insanlar nezdinde, kalkinma hamlesi yakistirmasi gülünç düser...
Mesela ben bir mühendis olarak, enerji bakanligi yapmis bir mühendisin bir belediye baskani olarak kalkinma hamlesi kaygisini saygideger bulmakla birlikte, tutup da üç bes hayvan, üç bes tohum vermeyi bu kaygi için yeterli buluyorsa ayrica “gülünç” de buluyorum.
Hadi bunu bir tasra ilçe belediyesi yapsa, daha taktire deger bulurum. Ama bir Büyüksehir Belediyesinin; hele de baskani, OTDÜ mezunu bir doktor akademik ünvanli bir enerji bakanligi yapmis bir sahsiyet olunca, çok komik bulmamak ve yakistirmak elimde degil...
Ama önce Orduya küçük bir "tavuk kesimhanesi" kurunuz ve ya kurdurunuz...
O zaman iste “kalkinma hamlesi” taniminizi ciddi bulurum.
Yine de her faaliyete sonsuz saygi duyuyorum... Asla küçümsemiyorum. Sadece bir beklentiye dikkat çekiyorum. Saygi ile...