HÜSEYİN SAKA ( Klinik Psikolog)

Tarih: 18.09.2025 09:00

Sadece Oyun Oynamak İstemiştim

Facebook Twitter Linked-in

Çocuklarımızın eğlencesi sokaktan ekrana taşındı. Peki bu masum görünen oyun alışkanlığı, derslerden sağlığa kadar hayatın birçok alanını nasıl etkiliyor? Gelin birlikte bakalım.


Günümüzde çocuklarımızın en büyük eğlencesi artık sokakta futbol oynamak değil, bilgisayarın ya da telefonun başında saatlerce oyun oynamak. Oyunlar elbette keyifli olabilir, ama işin kontrolü kaybolduğunda sorunlar sessizce büyümeye başlıyor.

Önce derslerden söz edelim. Çocuk gece geç saatlere kadar oyun oynadığında, sabah derste uykulu oluyor. Dikkatini toplamakta zorlanıyor, ödevlerini aksatıyor. Oyunların hızlı temposu yanında kitap sayfaları sıkıcı geliyor. Zamanla okul başarısı düşüyor, motivasyon azalıyor.

Bir de işin duygusal boyutu var. Oyun oynarken kaybetmek ya da aile tarafından “yeter artık” denmesi çocukta öfke patlamalarına neden olabiliyor. Günlük hayatta da daha sinirli, daha gergin bir hale geliyor. Bu da aile içinde huzursuzluk yaratıyor.

Fiziksel sağlık da bu süreçten payını alıyor. Saatlerce hareketsiz kalmak, uykusuzluk ve düzensiz beslenme, “sessiz katil” diye bilinen hipertansiyonun riskini artırıyor. Çocuk yaşta fark edilmeyen bu problem, ileride kalp ve damar hastalıklarının yolunu açabiliyor.

Peki ne yapmalı?

Oyun hayatın bir parçası olabilir, ama hayatın tamamı değildir. Çocuklarımızın ekranın ötesinde de kocaman bir dünya olduğunu görmelerine yardımcı olmak hepimizin görevi.


 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —