HÜSEYİN OKUŞ

Tarih: 12.01.2022 08:30

Sakınmak ve Sakındırmak

Facebook Twitter Linked-in

Islam dinin özünü ve hükümlerini ortaya koyan su beyan, bir müminin nasil bir bakis açisiyla hayata bakmasini anlatmasi açisindan son derce açik, son derce önemlidir.

      Efendimiz (as) söyle buyuruyor. “Helal olan seyler belli, haram olan seyler bellidir. Bu ikisinin arasinda, halkin birçogunun helal mi, haram mi oldugunu bilmedigi süpheli konular vardir.

    Süpheli konulardan sakinanlar, dinini ve irzini korumus olur. Süpheli konulardan sakinmayanlar ise gitgide harama dalarlar. Tipki sürüsünü baskasina ait bir arazinin etrafinda otlatan çoban gibi ki, onun bu araziye girme tehlikesi vardir.

   Dikkat edin! Her padisahin girilmesi yasak bir arazisi vardir. Unutmayin ki, Allah’in yasak arazisi de haram kildigi seylerdir.

  Sunu bilin ki, insan vücudunda küçücük bir et parçasi vardir. Eger bu et parçasi iyi olursa, bütün vücut iyi olur. Eger o bozulursa, bütün vücut bozulur. Iste bu et parçasi kalptir.( Buhari, Iman

39…)

   Zaman zaman söyle levhalarla, yazilarla karsilasabiliriz. Burasi yasak bölgedir. Lütfen bu alandan uzaklasiniz. Yâda bu alana girmek tehlikeli ve yasaktir.

   Bunun esprisi gayet açik ve nettir. Insani korumak ve yasatmaktir. O insana zarar gelmesini bir tehlike ile karsi karsiya kalmamasi için uyarilari daha öncesinden yapmaktir.

   Islam fikhi bunu sedd-i zerai olarak belirlemistir. Yani zarara giden yolu kapatmaktir. Tehlikenin önlemi alinsin ki insan zarar görmesin. Bütün mesele insandir. Insani korumak ve kollamaktir.

  Yine Kur’an’in ifadesiyle ‘’Allah insana zerre miktari haksizlik etmez insan kendi kendine zarar verir’’(Nisa 40)

   Öyleyse nebevi uyariyi dikkate alarak bir hayat insa etmek, bir aile düzeni kurmak ve toplumsal yasam olusturmak gerekliliktir.

    Insanlari çekistirmek, aleyhinde konusmak daha ilerisi ona yalan isnat ederek iftira atmak haramdir.

   Hakkin olmayan bir kazanci yemen, içmen haramdir. Içki içmen, zina etmen haramdir.

   Bu ve benzeri misallerle bu saydiklarimizi daha da çogaltabiliriz.

   Bu gün toplum olarak geldigimiz noktada, birçok eksikligimizin yegâne sebebi yukarida zikrettigimiz nebevi beyana kulak vermemektir. Kendimizi, vicdanimizi ikna ederek yapmamamiz ve söylememiz gereken söz ve davranislari ortaya koymaktir. Her akliselim insan biraz tefekkür, biraz arastirmayla haramlari, yasaklari ve süpheli olanlari fevkalade bilebilir.

   Bazi hastaliklar, bazi aliskanliklar irsidir. Bazen de toplumsaldir. Bunda ne var ki, su su insanlarda yapiyor. Filan kisilerde böyle söyle konusuyor diyerek bizi ikna yoluna götürerek günahlari siradanlastirmaktir.

   Hâlbuki her sey bizimle baslar ve bizimle biter. Her sey kalp, zihin ve dil üçgeninde sekillenir. Buradan baslar yolculuklar.

  Eger yalana hassas iseniz, asla yalan konusmazsiniz. Yalan konusani sevmez ona prim vermezsiniz. Eger kalp kirmaya, gönül yikmaya, insanlari çekistirip arkalarindan aleyhlerine konusmaya çok itinali iseniz bu davranislari yapmazsiniz. Kisacasi hassasiyetleriniz sizin karakterinizi olusturur.

   Bir baba, bir anne, bir muallim, bir yönetici olarak yetistireceginiz ve eliniz altindakiler de sizin hassasiyetinizle yetisecektir. Çünkü bir anne, bir baba su hesabi yapmak mecburiyetindedir. Haram lokma yememek, içmemek, haram olandan uzak durmak onun için çok önem arz etmelidir. Nedeni gayet açiktir. Çünkü haramla beslenen vücut kalbi ifsad edecektir/bozacaktir. Kalp bozulunca bütün organlar etkilenecektir. Dolayisiyla bizden zuhur edecek nesillerde böylece bozulmus olarak yetisecektir.

  Nasil ki bu gün bilimin tespit ettigi su bir hakikattir. Hamilelik döneminde sigara, alkol alan anne, babalarin çocuklarina bunlarin etkisi sirayet etmektedir. Tipki onun gibi haramla beslenen bir bünyenin iflah olmasi mümkün degildir.

   Bu sebeple; dinin, canin, malin, aklin ve neslin korunmasi dinimizin en öncelikli emridir. Bu da ancak Efendimizin su fermanina kulak vererek olur. Sakinmak ve sakindirmak. Saglikli bir yasam ve toplum olusturmakta bu hassasiyetlerle olusur.

   Her sey bellidir. Belli olmayanda vicdaninizin sesini dinleyiniz. O vakit dogrusunu mutlaka bulacaksiniz.

  Bir baska yazimizda bulusmak üzere Allah’a emanet olunuz.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —