Türkiye’de organik tarim alaninda, 1994 yilinda yayinlanan “bitkisel ve hayvansal ürünlerin ekolojik
yöntemlerle üretimi” yönetmeligine takiben çok hizli gelismeler saglanmistir.
Türkiye’de 1996’da 26 olan organik ürün sayisi 2005’de 205’e, çiftçi sayisi 1 947’den 14 401’e
çikmistir. 1996 yillinda 6 789, 10 304 ve 3 768 olan üretim alani, üretim miktari ve ihraç edilen degerler 2005’de sirasiyla 203 811 hektara, 421 934 tona ve 9 319 tona ulasmistir. Üretim alanlari ve üretim miktarlarinda çok büyük ilerlemeler saglanmasina ragmen, ihraç edilen miktar ve buna bagli olarak ihracat degerlerinde beklenen hedeflere ulasilamamistir. Türkiye ihracat degerleri bakimindan dünyadaki organik ürün pazarinin %0.014’ine sahiptir. Bu göstergeler esas alindiginda Türkiye’de organik tarim ürünlerinin ihracinda karsilasilan temel sorunlar, pazarlama stratejilerinin yetersizligi, ambalajlama, reklam gibi pazarlamanin temel araçlarinin kullaniminda uluslararasi standartlarin yakalanamamasindan kaynaklanmaktadir.
Türkiye’de var olan 230 811 hektarlik organik tarim alanlarinin %37’sinde kuru ve kurutulmus ürünler, %30’unda tarla bitkileri, %3’ünde üzümsü meyveler ve %1’inde ise sebzelerin üretimine tahsis edilmistir. Bu alanlarin %39’u Ege, %31’i Iç Anadolu, %6.1’i Akdeniz, %4.6’si Karadeniz, %4.0’i Dogu Anadolu ve %2.5’i ise Marmara Bölgesinde yer almaktadir (Subasi, 2003, Altindisli, 2006).
Türkiye’de bugün yapilan organik tarim, bitkisel üretim yönlüdür. Türkiye’de findik, ceviz, antepfistigi, kuru incir, kuru kaysi, kuru üzüm, baklagiller, tibbi aromatik bitkiler, üzümsü meyveler, yas meyve, sebze ve tarla bitkilerinin organik tarim metotlarina uygun olarak üretimi basariyla yapilmaktadir.
Bununla birlikte, Türkiye’de organik hayvansal üretim degerleri çok düsüktür. Kelkit-Gümüshane’de
organik süt sigirciligi, Igdir’da organik koyun sütü üreticiligi, Rize’de organik yumurta tavukçulugu ve
Mugla’da ise organik bal üretiminin yapildigi bilinmektedir (Anonim, 2006). Bu üretimler sadece
iç pazara yönelik olup, ihracata yönelik üretim söz konusu degildir. Oysa Türkiye’de bölge kosullarina
çok iyi uyum göstermis yerli sigir, koyun ve keçi irklari vardir. Çayir ve mera alanlari organik
hayvansal üretim için çok elverislidir. Bugün hala Türkiye’nin birçok yerinde yetistiriciler geleneksel
üretim tekniklerini kullanmaktadirlar ve bu tekniklerin organik tarima oldukça yakin oldugu
söylenebilir. Türkiye bu yapisal özelliklerinden dolayi organik hayvancilik için önemli bir
potansiyele sahiptir (Kaymakçi vd. 2004) Avrupa Birligi Ülkelerinde organik hayvansal
ürün pazarinda süt ve süt ürünleri en önemli organik ürünlerin basinda gelmektedir. AB’de 2001 yili
verilerine göre organik hayvansal ürün pazarinda sütün payi %56.7, yogurdun payi % 32.1 ve peynirin
payi ise %11.2’dir (Kaymakçi vd. 2004). Gelecekte bu rakamlarin daha da yükselmesi beklenmektedir.
Türkiye, sahip oldugu 3 998 097 bas laktasyon hayvan sayisi (TÜIK-2007) ile bu pazardan yeterli
derecede pay alabilecek potansiyele sahiptir.
Türkiye’nin bu pazardan pay alabilmesi için, Gümüshane’nin Kelkit ilçesinde kurulan organik
tarim isletmeleri gibi isletmelerin sayilarinin hizla artmasina ihtiyaç vardir. Söz konusu bu özel
isletmede 725 bas Siyah Alaca süt sigiri yetistirilmektedir. Bu isletmede yillik yaklasik olarak
3 000 ton süt üretilmektedir. Üretilen sütün tamami iç piyasaya sürülmektedir.
Bir kaç yil içerisinde organik hayvansal ürünler içerisinde en fazla ilginin organik et ve et ürünlerine
olacagi tahmin edilmektedir. Zira etin insan beslenmesindeki üstün özelliligi, ihtiva ettigi protein
miktari ve kalitesi, böyle bir talebin olusacagini göstermektedir. Türkiye’de organik et üretimi
baslangiç asamasinda olup, pazara yönelik herhangi bir üretim yapilmamaktadir. Gerek organik
hayvansal üretim mevzuatindaki sartlar ve gerekse Türkiye’nin sahip oldugu hayvan varligi, toprak
yapisi, mera yapisi, artan yem bitkileri yetistiriciligi ve tarimdaki nüfus kesimi ile kirmizi et üretimi
için Türkiye çok uygun konumdadir. Organik tarimda mevzuat sorunlarinin çözümü ve gelistirilmesi ile birkaç yil içersinde 100 milyar olacagi tahmin edilen dünya organik ürün pazarinda
daha çok pay alinmasi gerekmektedir. Bu pazardan daha yüksek pay alinabilinmesi için organik
tarimla ilgili acilen çözülmesi gereken sorunlar vardir.