Lübnan’dan Müslümanlara destek çağrısı!

Ordu eski milletvekili M Hasan Öz, Lübnan sınırında İsrail’e karşı savaşan, Türkmen ve Filistinlilerden oluşan Sunni Müslüman Cemaatin Lideri (İhvan-I Müslimin Hareketi Lübnan Şubesi) Muhammed Takkuş’la görüştü.

Aktüel 12.11.2024 17:31:00 762 0
Lübnan’dan Müslümanlara destek çağrısı!

Sıcak bölgeye ilişkin değerlendirme yapan Lübnan Cemaat-İ İslamiye Lideri Muhammed Takkuş, “Sıkıntı büyük ama siyonizm kaybedecek, irade savaşı da veriyoruz. Sünni grup olarak biz de direniyoruz, savaşıyoruz ama ümmetin desteği gerekir” mesajı verdi. 

Eşi Türk olan Lübnan İslami Hareket lideri Tıp Doktoru ve Mühendis Muhammed Takkuş sık sık Türkiye’ye geliyor. 

Lübnan İhvan Hareketi Lideri son olarak geldiği İstanbul’da görüştüğü Milli Görüşçülerle bölgede yaşananları ve geleceği müzakere etti. 

Görüşmeye katılan Ordu eski milletvekili M. Hasan Öz, Lübnan Cemaat-i İslamiye Hareketi Liderinin açıklamalarını ve sorulara verdiği cevapları gazetemize açıkladı. 

Üyelerinin çoğunluğu Lübnan’daki Filistinlilerden oluşan ve içinde Türkmenlerin de bulunduğu tamamı suni Müslümanlardan oluşan Lübnan İhvan-i Müslimin Hareketi Lideri Takkuş, sıcak bölgeye ilişkin değerlendirmeler yaptı.

-Hareketimiz, davamız ve stratejimiz -

Muhammed Takkuş buluşmada, Lübnan ile ilgili bilgilerin yanında, Lübnan Cemaat-i İslami Hareketinin, davalarının ve stratejilerinin ne olduğunu şu şekilde ifade etti: 

“Mücadelemiz, meselemiz, projemiz herhangi bir sömürgeyi kabul etmeden tam bağımsız bir ülke ve devlet olmaktır. Hareketimiz İhvan-ı Müslimin hareketinin şubesidir, davet ve ıslah hareketidir. 1950’de kurulduk. Davet ve ıslah çalışmaları yanında siyasi çalışmaları da yürüterek yol aldık.

Ancak, coğrafyamızda işgaller olduğu için, sınırımıza dayanan İsrail’in işgali olduğu için davet ve ıslah hareketinin ötesinde şartlar bizi askeri cihada mecbur bırakmıştır. Askeri bir hareket değildik ama askeri bir mücadeleye girmek mecburiyetinde olduk. Savaşı seven insanlar değiliz. Davet ve ümmete hizmet yolunda yürüyorduk. Gelinen son durum askeri cihadı bize mecbur kıldı. Bölgede askeri mücadelemiz 1980 yılına İsrail’in saldırılarına maruz kaldığımız için başlamıştır. İsrail’in saldırıları karşısında silahlı mücadele ederek o yıllarda onları işgal ettikleri Sayda’dan çıkardık. Sonra Suriye Lübnan’a girdi onları da işgal ettiği bölgeden çıkardık.

-Lübnan’da 17 taife var, biz ağır bedeller ödedik-

Biz bu arada hareket olarak Lübnan’da Baas rejimi altında çok bedel ödedik. Lübnan’da Müslüman, Hıristiyan, Dürzî vs. 17 taife var. Eskiden Sünni Müslümanlar ve Hıristiyanlar vardı bariz olarak. Sonra Müslümanlar içerisinde Şiiler oluşmaya başladı, sonra Şiiler güçlendiler ve bir zaman Sünnilerin hiçbir gücü kalmadı. Devlet batının desteği ile Marunilerin-Hıristiyanlarının yönetiminde oldu. Hariri’den sonra Şiiler çok güçlendiler. Lübnan’da Suriye’nin çekilmesinden ve Hariri suikastından sonra Şiiler ve Sünniler arasında inanılmaz bir mezhep düşmanlığı oluştu. Ama biz İhvan Hareketi olarak birbirimizle asla mücadele etmeyeceğimizi deklere ettik ve yüzümüzü ileriye döndüreceğiz dedik. 

-Lübnan’ın dünü bugünü ve mücadelemiz-

Suudi Arabistan ve İran, Lübnan’da bir proje ortaya koydu. Halktan bu iki kesim taraftar buldu. Bizi bu durum zor durumda bıraktı. Biz gri alanda kaldık, bir süre ara dönem yaşadık. 

Biz 2018’den sonra anladık ki İsrail’in Filistin topraklarından sonra gözünü diktiği toprak Lübnan toprağıdır. Biz kendimizi bu duruma göre hazırlamaya başladık. İsrail Lübnan’da birçok şahısları, grupları, kurumları etkisi altına alarak destekledi, güçlendirdi ve Lübnan için menfi oluşumları artırdı.

Biz de bu durum karşısında hızlı bir şekilde irade ortaya koyduk, aktifleştik, çalışmaları artırdık Aksa Tufanı öncesi askeri hazırlıklar da yaptık. 2022’de askeri gücü de (Fecr Kuvvetleri)  teşekkül ettirince İsrail’e müdahaleler yapmaya başladık. Bizim askeri bütçemiz sıfırdı. Karşımızda silahlı, tehlikeli ve saldırgan bir düşman var, o halde biz de böyle durumda üzerimize farz olan cihadı yapmalıyız, diyerek çalışmalarımızı artırdık. 

Uzun yıllar Lübnan’da doğru bir devlet otoritesi yoktu, sistemi yoktu, seçim yoktu, cumhurbaşkanı yoktu. Allah için mücadelemizi hızlandıralım dedik. Hizbullah ile kavga yerine, düşmana karşı işbirliği yapalım dedik. İsrail halkını korkutalım, tedirgin edelim, çeşitli müdahaleler ve saldırılar yapalım, dedik. Böylece İsrail halkının devlet yöneticilerine baskı yapmasını ve topraklarımıza saldırılardan vazgeçme çağrısını, baskısını artırmalarını temin etmeye çalıştık, topraklarını terk etmelerini sağlamaya çalıştık.

İkinci olarak da İslam Dünyası bizim müstakil mücadelemizi, direnişimizi bu savaşın bir parçası olduğunu görsün istedik.

Hizbullah’dan hiçbir destek almadık. Bütün ihtilaflarımıza rağmen ortak düşmanımız İsrail’e karşı koordine olarak savaşalım dedik. Bölgedeki hassasiyette Sünnilerin de savaşın bir parçası olduğunu gösterelim dedik.

-En önemli meselemiz ve savaşın durumu-

Bizim için en önemli mesele şu oldu: Filistin’de savaş bu hale geldikten sonra bizim bu meseleye uzak kalmamız mümkün değildir. Filistin bizim de arkalarında olduğumuzu bilsin istedik. Lübnan iflas etmiş bir ülke oldu. Buna rağmen İsrail Lübnan topraklarını bizim de mücadelemiz ile istediği gibi karadan girip işgal edemedi. Bize çok aracılar gönderdiler. ‘Filistin ile bağınızı kesin, desteği kesin’ dediler ve ‘Her türlü anlaşmayı sizinle yaparız’ dediler. Biz bu teklifleri hiç kabul etmedik ve hepsini baştan reddettik. İslam dünyası arkamızda olsun biz bu işi hallederiz ve Siyonizm’i yok ederiz Allah’ın yardımı ile.

Bu savaş uzun sürecek. Biz en önemlisi bir irade savaşı da veriyoruz. Halkımızın iradesi kırılmasın, güçlensin diye kısık imkânlarımızı halkı da mağdur etmeden silahlara yatırım yaparak direnişe destek oluyoruz. Bu çok önemlidir. Bu önemli anlayışımıza ümmet şuurluca destek vermelidir. İman ve irademiz düşmanla aramızdaki güç ve teknoloji farkını kapatacaktır. Yahudiler aslında çok korkuyorlar. Çok pahalı zırhlarla gezerek büyük endişe yaşıyorlar. İsrail halkının iradesi çok zayıftır. Bizim insanlarımız ise gömlekle fedakârca mücadele edebiliyorlar, iman ve iradeleri çok güçlü. 

-Türkmenlerin de bulunduğu Sünni İhvan Hareketimizin durumu ve beklentimiz-

Lübnan’da halkımız bizim mücadelemize çok teveccüh ediyor. Bizim bir grubumuz sınırda askeri mücadele içerisinde. İyi yetişmiş, bölgeyi iyi bilen, düşmanı iyi tanıyan, iyi planlama yapan ve müdahale eden mücahitlerimiz düşmana engel oluyor.

Diğer bir grubumuz da halk arasında kazandığımız, eğittiğimiz ve destek aldığımız halk kesimidir. Onları hemen cepheye göndermiyoruz. Onları yetiştiriyoruz, elemeler yapıyoruz, sızmaları önlüyoruz ve herkesi özelliklerine göre değerlendirip vazifelendiriyoruz.

Haritamızda yerlerimizi belirledik. Bizim güçlü olduğumuz bölgelere onlar gelmiyor, onların güçlü olduğu yere biz gitmiyoruz. Koordineli bir şekilde güçlerimizi iyi değerlendirerek İsrail işgaline karşı savaşıyoruz. Kargaşaya meydan vermeden, iyi bir iletişim ile direnişimizi sürdürmeye devam ediyoruz. 

-İsrail’i karadan Lübnan’a sokmuyoruz, ümmetin desteğini bekliyoruz-

İsrail kendisi açıkladığı gibi Lübnan’a karadan girebilmiş ve ilerleyebilmiş değildir. Onların düzenli orduları ve batıdan aldıkları desteklere karşın biz gerilla savaşı ile iman ve güçlü irademiz ile savaşıyoruz. İçimizde epeyce Türkmen kardeşlerimiz de var. Bizim mücadelemize de savaşımıza da ümmetin desteği şarttır. Böylece onları engellemeye devam edebiliriz. Allah yardımcımız olsun.

Ünye Kent / Haber Merkezi 

 

  • Pazartesi 17.9 ° / 12.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Salı 19.5 ° / 13.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 21.5 ° / 13.5 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    8980,77%-0,43
  • DOLAR

    39,20% -0,03
  • EURO

    44,84% 0,28
  • GRAM ALTIN

    4229,80% 1,96
  • Ç. ALTIN

    6623,72% 0,00

Ordu

02.06.2025

  • İMSAK 02:55
  • GÜNEŞ 04:51
  • ÖĞLE 12:31
  • İKİNDİ 16:30
  • AKŞAM 20:02
  • YATSI 21:49
https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593