AHMET DERYA VARİLCİ


Pisidia


Günümüzde Burdur ile Isparta illerinin tümünü, Antalya’nin kuzeyini, Konya’nin da batisini kapsayan Göller Bölgesi Antik Çag kaynaklarinda Pisidya adiyla geçmektedir.[1]

Subat tatilinde Antik Pisidia'nin bir kismini görebilme imkani bulduk. Soguga ve yagisa ragmen zorlu bir geziydi bizimkisi. Karla karisik yagmura yakalaninca gezimizi yarida kesmek zorunda kaldik.

Pisidia'ya baskentlik yapan sehirlerden biri olan Antiokheia'ya gitmeye hazirlanirken, Yalvaç ilçe merkezinde bizi uyardilar; "Çamura bulanabilirsiniz, gitmeyin!" diyerek. Benzer bir uyariyi Karain Magarasi'na çikmadan önce de almistik. Asagidaki görevli: "Dört yüz basamak çikacaksiniz, yukarida firtinaya yakalanabilirsiniz!" demisti. Uyarilari dikkate aldik ama gezimizi de gerçeklestirdik.

 

****

2003 yilinda bölgede arastirmalar yapan degerli arkeolog Özsait hocamiz, aslinda bu bölgeye 45 yil önce gelmis ve hangi amaçla burada bulundugunu su sekilde açiklamistir:

"Bölgede, esas olarak 1974 yilinda basladigimiz arkeolojik yüzey arastirmalarini 27 yildan beri sürdürmekteyiz. Uzun vadeli yapilan çalismalarimizda agirlikli olarak amaçlanan bölgenin tarih öncesi çaglar ile M. Ö. II. Binyil, Demir Çagi ve Roma Çagi sonuna kadar olan genis zaman dilimlerine ait yerlesme yerlerini tespit etmek, kültürlerini incelemek ve bu merkezleri çaglarina göre yapacagimiz haritalara geçirmektir. Anadolu’nun pek çok bölgesinde oldugu gibi, Göller Bölgesi’nde de kültür envanteri ve tarihi cografya tam olarak yapilabilmis degildir. Bu bakimdan daha kapsamli arastirmalarla bölgenin tarihi cografyasindaki eksiklikleri olabildigince tamamlamak, bölgenin kültür varliklarinin envanterini yapmak, Pisidçe’nin çözümüne katkisi olabilecek yazitlari bulmak amacindaydik. Bunda, zaman ilerledikçe arzu ettigimiz sonuca yakinlastik."[1]

Biz de Özsait hocamizin izinden giderek, Pisidya Bölgesi'nin baskenti Antiokheia'yi (Yalvaç) zamanimizin elverdigi ölçüde ziyaret etmeye çalistik.

 

****

Isparta'nin Yalvaç ilçesine vardigimizda önce müzeye ugradik. Küçük, sirin bir müze... Bizi kapida sempatik bir güvenlik görevlisi karsiladi. "Çay içmeden birakmam!" dedi. "Mehmet Özsait"ten bahsettim, "Mehmet Özhanli mi?" ile karistirdilar. Antiokheia'nin günümüzdeki kazi baskanini söylüyorlar. Özsait hocanin zamanini dogal olarak bilmiyorlar.

Müzenin içi de bahçesi de Antiokheia'dan elde edilen tarihi buluntularla dolu.

Pisidia Bölgesi aslinda çok eski zamanlara, Paleolitik çaga kadar giden buluntular veren bir bölge, ancak Antiokheia'nin tarihi Helenistik  Dönem öncesine kadar gidebilmekte... Bölgede yasayan halkin, eski bir Anadolu kavmi olan Luvi'lere dayandigi söylenmektedir.

Pisidia adina ilk kez Ksenofon'un Anabasis isimli eserinde (MÖ. 5. yy) rastlamaktayiz. Ardindan Amasyali cografyaci Strabon (MÖ. 1. yy) ve Yasli Plinius (MS. 1. yy) gibi tarihçiler gelmektedir. Özsait hocanin Pisidya isimli kitabinda açikladigi gibi bölge hakkindaki bilgiler arkeolojik arastirmalar sonucunda yeni yeni ortaya çikmaktadir.

Antiokheia Adi nereden geliyor?

Helenistik Dönemin belirleyici ismi Büyük Iskender’in ölümünü takiben, Anadolu topraklarini paylasim kavgasina giren generalleri arasinda uzun süren savaslar sonucunda, Pisidia Bölgesi Seleukios Hanedani kurucusu I. Nikator’ un eline geçmisti. Helenistik Dönemin karakteristik özelligi olarak fethedilen yerler Helenlestirildiginden, bölgedeki yerli halk üzerinde egemenligi saglamlastirma düsüncesiyle, stratejik öneme sahip yerlerde, genellikle akropoller üzerinde tahkimli kentler kurulmustur. I. Nikator yaklasik 60 kadar sehir kurdurmus ve bunlardan 16 tanesine babasinin ve oglunun ismi olan Antiokhos’tan dolayi Antiokheia adini vermistir.

Yalvaç yakinindaki Antiokheia’ da ilk detayli arastirmayi yapan ve kenti tanimlayan kisi, 1826'da bölgeye gelen, Izmir’de görevli Ingiliz papaz F. V. J. Arundel'dir.

Sonraki yillarda baslatilan arkeolojik kazilar kesintiye ugrar, devam ettirilemez. Bölgede kayda deger kazilar 1950'leri bulur:

"Bölgenin prehistorik devirlerinin berrakliga kavusmasi, J. Mellaart'in 1957 yilindan itibaren dört sezon boyunca Ankara Ingiliz Arkeoloji Enstitüsü adina Burdur'un Hacilar mevkiinde yaptigi kazilar ve çevre incelemeleri neticesinde olmustur."[2]

Sehre,  bir zamanlar kemerli ve üç girisli olan Bati Kapisi'ndan giriyoruz.

Batidan doguya dogru uzayan cadde boyunca ilerliyoruz. Agoralari, dükkan kalintilarini, stoayi, Bouleuterion kalintilarini, Tiberius Meydanini, Salutaris Caddesini, Propylon kalintisini, Augustos Tapinagini, kanalizasyon sistemlerini ve tiyatroyu görüyoruz.

Antiokheia amfitiyatrosu hayli metruk... Müzenin bahçesindeki buluntudan biliyoruz, burada bir zamanlar bir çok gladyatör dövüsü yasanmis. 

Yagmur siddetleniyor, antik sehri geride birakiyoruz.

 

 

Dipnotlar:

[1] Bu tanim, Prehistorya kürsüsü baskani Prof. Dr. Mehmet Özsait'e aittir.  1974 ve 2003 yillarinda bölgede yüzey arastirmalari yapan Özsait hocayla tanisikligimiz 13 yil öncesine dayanir. Ünye Tarih Arastirma Grubu olarak, Ünye ve civarindaki arkeolojik yüzey arastirmalarinda kendilerine yardimci olmaya çalismistik. Özsait'in bu çalismasi, Prof. Dr. I. Kiliç Kökten'den yillar sonra yapilan bölgemizdeki belki de ilk önemli arkeolojik arastirmaydi. Degerli hemserimiz Tarihçi Osman Dogan'in daveti üzerine Ünye'ye gelen hocamiza Ahmet Kabayel'le birlikte yardimci olmaya çalismistik. Hocamizin Ünye'yle ilgili arastirma raporlari Kültür ve Turizm Bakanligi tarafindan "25. Arastirma Sonuçlari Toplantisi, 2. Cilt" adiyla Mayis-Haziran 2007'de yayinlanmistir.

[2] Dr. Mehmet Özsait, Ilkçag Tarihinde Pisidya, Ist. Üniv. Ed. Fak. Yay. s. 25 Istanbul, 1980

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593