Hz. Âdem dünyaya gönderildiğinden itibaren buğdayın ekilip biçilmesi, ekmek yapılması Cebrail (AS) tarafından öğretildiği rivayet edilmektedir. Bu sebepledir ki;
İnsanlığın var oluşundan itibaren insanı besleyen ekmektir, buğdaydır. Bu nedenle insanımız ekmeği kutsal saymıştır. Yerde bir ekmek parçası görse üç kez öpüp başına koyduktan sonra el ayak değmeyecek bir yere bırakır. Kurt-kuş yesin diye.
Belki bizim coğrafyanın getirdiği zorunluluk, belki de beslenme alışkanlığımız nedeniyle buğdaya bağımlı haldeyiz. Anadolu insanının karnını ekmekle doyurduğunu görmekteyiz. Sofrasında ekmek yoksa karnı doymaz. Hatta makarna ile ekmeği birlikte tüketenler bile mevcuttur.
Ekmek, sadece buğdaydan değil, diğer tahıl ürünlerinden de yapılmaktadır. Bölgemizde mısır ekmeği hala güncelliğini korumaktadır. Mısır ekmeği ile pancar yemeği, yoğurtla ekmek doğraması, sıcak ekmeğe yağ sürmek, peynir ekmek yemek vazgeçilmezdir. Ayrıca sulu yemeklerle veya diğer yiyeceklerle beraber tüketilmektedir.
Buğday unundan çok çeşitli ekmek türleri üretilmektedir. Bununla birlikte yapılan yiyeceklere baktığımızda günlük soframızda buğday ununun üretilen yiyecek mutlaka bulunur. Mesela keşkek meşhur hale gelmiştir. Hamur işleri, pasta-börek ve çorba çeşitlerinden tutun, baklava çeşitlerine kadar değişik şekillerde tüketilmektedir. Balık kızartması dâhil birçok yiyecekte un kullanılmaktadır. Bu damak tatlarından vazgeçmemiz mümkün değildir.
Bu, şunu göstermektedir ki insanımız buğday olmadan, tahıl unu olmadan karnını doyurması imkânsızdır. Ekmek karınları doğururken ekmek kelimesi de kültürümüze yerleşmiştir. Deyimler ve atasözleri bunun göstergesidir.
Atasözlerimiz ve değimlerimizle; Ekmek aslanın ağzında derken ”geçinmek için iş bulmak ve para kazanmanın zorluğunu anlatılır”,
Diğer taraftan” ekmek çarpsın” sözü ile “karşısındakini söylediği söze inandırmak için yapılan yemin. Ekmek üzerine yemin ediliyor, önemini düşünün”, kutsal kabul ettiğimizin göstergedir.
“Ekmek elden su gölden, Ekmeğinden etmek, Ekmek kapısı, Ekmek parası, Ekmeğinden olmak, Ekmeğine yağ sürmek, Ekmeğine kana doğramak, Ekmeğini taştan çıkarmak, Ekmeği ile oynamak, Kuru ekmeğe muhtaç olmak” diyerek ekmeğin zorunlu ve değerli olduğunu göstermektedir.
Her gün bakkaldan, marketten, fırından aldığımız ekmeğin üzerinde neden tek çizgi var, bu ne anlama geliyor acaba?
“Orhan Gazi Bursa'yı fethettikten sonra Uludağ'ın eteklerindeki fırıncıları denetler. Fırının birinde ekmeklerin üzerindeki üç çizgi dikkatini çeker. Fırıncıya ekmeklerin üzerinde neden 3 çizgi olduğunu sorar. Fırıncı , “Biz Hristiyan’ız. Yediğimiz ekmek Tanrı, oğul ve kutsal ruhu hatırlatsın diye ekmeklerin üzerine 3 çizgi çekeriz” der.
Orhan Gazi bu durumdan çok etkilenir ve bir ferman yayınlayarak “Bundan sonra bütün Müslüman fırıncılar, Allah'tan başka ilah olmadığına işaret etmek için ekmeğin üzerine bir çizgi çekilmesini buyurur." Ekmeye böyle anlam yüklenmiştir.
Dönem dönem ekmeğe hücum edildi, saldırıldı. Kilo yaptığı, ekmeği çok tüketenlerin ahmak olduğu, şekeri yükselttiği, insanları zehirlediği söylendi. Dünyada ekmek tüketiminde ilk sıralarda olduğumuz sürekli dile getirildi. Ekmek tüketiminden insanları vazgeçirilmeye çalıştılar.
Şunu söyleyebilirim. Katkıyla yapılan yiyecekler, doğallığından kopartılarak değiştirilen ürünler insana zararlıdır. Doğal olmayan hiçbir yiyecek insana faydalı değildir. Hatta gereğinden fazla tüketilen ürünler, yiyecek ve içecekler de vücuda zararlıdır.
Vücudun günlük ihtiyacından fazla tüketilen su bile insanı zehirlemektedir. Ekmek de böyledir diye düşünmekteyim. Yoksa vatandaşın ekmeği ile oynamayınız. İnsanımız işte çalışırken bile “ekmek parası” için çalıştığını söyler. Hep ekmek parası için çalışmıyor muyuz?
Organik, kimyasal maddelere maruz kalmamış ve genetiği değiştirilmemiş tahıllardan elde edilmiş doğal undan yapılmış ekmek tüketmenin zararlı olduğunu kim inkâr edebilir. Ekmek yemenin faydası yok demek insanımıza ihanettir.
Rusya Ukrayna savaşı nasıl tahıl krizine sebep oldu gördük. Tahıl koridoru açılmasa dünya açlıkla karşıya kalacaktı. Tahılın insanlık için önemli olduğu burada da ortaya çıktı. Unutmayın insanlar tahılla doymaktadır.
Ekmek soframızın baş tacıdır. Ona gereken ihtimamı göstermeliyiz. Ekmek israfı had safhaya çıkmış, ülkemizde günde tonlarca ekmek çöpe gidiyor. Buna insaf diyerek özen göstermek gerekir.