MUSA KIRANLI


Aile


Aile nedir sorusu çoğumuz için cevabı en kolay soru gibi görülmektedir. Öyle ya, daha gözümüzü dünyaya ilk açarken karşılaştığımız şey aile değil midir? içinde büyüdüğümüz yer, devamlı temasta olduğumuz insanlar ve nihayet günlük hayatımızın en büyük bölümünü adadığımız ortam aile değil midir? Şüphesiz bunların hepsi doğrudur. 

Evet; Aile denilince akla anne, baba ve çocuklardan oluşan toplumun en küçük yapı birimi” tanımı gelmektedir.

Aile, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.

Aile yaşamında önemli olan sevgi, saygı, güven sadakat, fedakârlık gibi aile değerleri, dinlerin de tavsiye ettiği ve aile hayatındaki önemini vurguladığı değerler olup sevgi, saygı, sabır, sadakat, sorumluluk ve hoşgörü değerlerinin aile bireylerinin bir arada yaşamasında önemli rol oynadığı bir gerçektir.

Aileyi ayakta tutacak olan sevgi, saygı, sadakat, samimiyet, sabır ve sohbet gibi manevi değerler, yaşatılıp hayat bulduğunda umulur ki o yuvaya selamet ve esenlik ulaşır.

Hepimizin bildiği kısa tanımlar yapıyor olsak da  bu tanımlar Aile sorusunun cevabını vermek ve aileyi, tarih içinden bugüne geldiği noktaya kadar anlamak için kafi değildir. Ayrıca aile, çok basit görünmesi ne rağmen öylesine karmaşık bir ilişkiler ve manalar yumağıdır ki, bu yumağı çözmek ve 'aile'nin ne olup ne olmadığını anlamaya çalışmak çok boyutlu bir incelemeyi gerektirmektedir.

Tartışmasız denebilir ki, aile hem kavram olarak hem de kurum olarak insanın tarihi kadar eskidir.

İnsanlığın tarihindeki gelişmelere paralel olarak aile de değişmiş ve bu değişmelere göre de farklı şekillerde tarif edilir olmuştur. Nitekim insanlığın ilk yaşama şekli olan kalabalıklar halinde yaşama (klan, totem, boy, aşiret vb.), adeta aileyi tarif eden "oluşumlar" şeklinde düşünülmüştür. Hatta ilk 'aile' olarak kabul edilen 'klan aile' de, klan tarifi ile aile tarifi aynıdır. (klan; birçok geleneksel toplumda bir örgütlenme aracı olarak kullanılan akraba grubu. Bir klana üyelik geleneksel olarak ortak bir atadan gelen köken açısından tanımlanır. Bu köken genellikle tek çizgili veya yalnızca erkek (patriklan) veya kadın (matriklan) soyundan türemiş.), (totem bir aile; klan , soy veya kabile gibi bir grup insanın amblemi olarak hizmet eden bir ruhsal varlık, kutsal nesne veya semboldür,)

Okuduğum bir Türk sosyal bilimler dergisinde ve DTP Türk aile yapısın konulu yazıdan alıntıdır; Toplumların değişme süreci içinde aşiret topluluklarından, yerleşik tarım toplumuna; ondan da ticaret ve sanayi toplumuna gelinceye kadar aile kavramı farklı mana ve muhtevalar kazanmışsa da, günümüz aile yapısı açısından denebilir ki, sadece bir önceki aile kavramı önem kazanmaktadır. Sanayileşmenin henüz tamamlanmadığı toplumlarda aile, kavram olarak 'geniş aile' şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Oldukça ilgi çekicidir ki, bu kavram asli yapı özellikleriyle bütün coğrafyalardaki bütün toplumlar için geçerli olmuştur. Nitekim İngiltere'den kıta Avrupa'sına, oradan Ortadoğu ve Uzak Asya'ya, Amerika'dan Afrika'ya aynı kavramlarla, aynı şekillerin ifade edilmek istendiğini görüyoruz. Geniş aile (bazen birleşik aile olarak da tarif edilmektedir) aynı hane içinde birden fazla karı-koca ve çocuklarıyla, evlenmemiş büyüklerin de bulunabileceği aile şeklidir. Geniş ailede devamlılık öylesine hakim bir özelliktir ki, ailenin kiminle başlayıp, kiminle bittiğini belirlemek oldukça zordur. Geniş aile veya birleşik ailede yaşlı-genç; eski-yeni birden fazla aile bir aradadır. Bu bir arada oluş sadece mekan beraberliğini ifade etmekle kalmaz, sosyal ve ekonomik anlamda da tek merkezli bir müşterekliği ifade eder. 

İnsanlık tarihi kadar eski, toplumsal bir birim olan “aile” kavramı, çeşitli formlar içine girerek yapısal ve biçimsel değişimler geçirse de 21.yy da da önemini korumuş ve biyolojik, sosyolojik, ekonomik, politik pek çok tartışmanın yapıldığı odak bir nokta olmuştur

Sonuç olarak şu bir gerçek ki Toplumun en küçük birimi olan aile, endüstrileşen dünyada giderek önemini arttırmaktadır. Aile, sadece ferdin temel ihtiyaçlarına cevap veren bir sosyal kurum değil, aynı zamanda sosyal gelişme içinde karmaşıklaşan hayatın getirdiği sıkıntıların da sığınağı durumundadır. 

Le Play'in, ‘’huzurlu toplum huzurlu aileden geçer’’ anlayışı bugün de değerini korumaktadır. Bu görüşün yanı sıra Erkal'ın yazdığı gibi ‘’güçlü aile, güçlü millet ve güçlü devletin de temelidir.’’

Bütün toplumların vazgeçilmez temel kurumu, toplumsal istikrarın ve kültürel sürekliliğin teminatı olan aile, aynı zamanda toplumun yenilenmesinin de itici gücüdür. Ailenin bu görevi başarabilmesi için devletin desteğine ihtiyacı vardır. Devletin aileye yardım etmesi hususu Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda açıkça ifade edilmiştir.

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte uygulamaya konulan bir dizi toplumsal reform içerisinde aileyi etkileyen en önemli gelişme, 4 ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunudur.

Aile ve evlilik

Birçok toplumda ailenin temelini evlilik oluşturur. Hemen hemen bütün ülkelerde ailenin kurulması ve aile birliğinin bozulması yasalarla düzenlenmiştir. Bugün birçok ülkede evlilikler tek eşlidir. Bu, evlilik bağının yalnızca bir erkek ile bir kadın arasında kurulabileceği anlamına gelir. Evlilik, bir erkek ve bir kadın ile kurulabileceği gibi, günümüzde eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ülkelerde iki kadın ya da iki erkek arasında da kurulabilir. Bu tür evliliklere monogami denir. Oysa bazı ülkelerde bir erkek birden çok kadınla, bir kadın birden çok erkekle evlenebilir. Çok eşli bu tür evliliklere poligami denir.

Bir erkeğin birden çok kadınla evliliğine polijini adı verilir. Bu tür evlilikte aynı evin içinde her kadının kendi çocuklarıyla birlikte oturduğu ayrı birimler oluşur. Bu geleneğe bazı Asya ve Afrika ülkelerinde, özellikle zenginler arasında yaygın olarak rastlanır. Buna karşılık bazı toplumlarda, örneğin Hindistan'daki Todalar ve Nayarlar arasında kadınların birden çok erkekle evlenmesi olağandır. Buna da poliandri denir.

Evlilik türleri ve evliliğin tanınması toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Modern toplumda resmi nikâhla ve dini nikâhla evliliğin yapıldığı görülmektedir. Evliliğin düğün ve törenlerle yapılması evlenen kişilerin evliliğinin toplum tarafından onaylandığını ve kabul edildiğini göstermektedir.

Aile yapısı zamana ve mekana göre değişiklik göstermektedir. Üyelerin sayıları ve aile içindeki rolleri de toplumdan topluma değişiklik göstermektedir. Kırsal bölgelerde kuşaklar arası etkileşimin fazla olduğu geniş aileler bulunmaktadır. Geniş aile anne, baba, çocuk, nine, dede, vb. aile bireylerinin bulunduğu kişilerden oluşmaktadır. Geleneksel ailede birden fazla kuşak bir arada yaşamlarını sürdürürler. Çekirdek aile ise anne, baba ve çocuktan oluşur. Günümüz de geleneksel aileden çıkıp çekirdek aileye geçen birçok insanın akrabalık ilişkilerinde zayıflama görülmektedir. Ayrıca, çekirdek aile sayısı arttıkça genç nüfusun endüstri merkezlerine göç etme oranı da artmıştır.

Aile türleri ve çeşitleri nelerdir diye merak ediyor olabilirsiniz. Aile tür ve çeşit olarak, Geniş aile, Dar aile, Çekirdek aile olarak üçe ayrılır. 

 

Geniş Aile

 

Antik çağlarda evrensel olan bu aile formu, Çin, Hindistan ve Japonya’da görülmektedir. Bugün bile köy ve kasabalarda yaşayan birçok insan, babalarının eşleri, bekâr kızları ve oğulları, oğullarının eşleri ve çocukları üzerinde tam yetkiye sahiptir. Roma İmparatorluğu, babanın aile üzerinde mutlak hâkimiyete sahip olduğunu göstermektedir. 

Eski Romalılar arasında tüm aile, en yüksek biçimini Latince “patria polestas”, yani “babanın egemenliği” olan babanın otoritesi altındaydı. 

Bu dönemde ailenin reisi olan baba, aile bireylerinin özel hayatını mutlu da edebilir, mutsuz da edebilir. Örneğin, oğlunuzla istediğiniz kızı evlendirebilir, kızınızı istediğiniz herhangi biriyle evlendirebilir ve hatta evli kızları ve oğullarını kocalarından ve karılarından ayırabilirsiniz. Çocuklarını başka bir aileye evlat edinebilir veya isterse satabilir.

 

Dar Aile 

 

Ortaçağda özellikle büyük şehirlerde büyük ataerkil ailelerin yerini daha küçük ailelere bırakmıştır. Bu aile karı koca, evlenmemiş çocuklar, anne veya baba ve akrabalardan oluşur. Bu dönemde ekonomik faktörler duygusal olanlardan daha önemlidir ve evlilikler sona erer. Bu aile tipine bir örnek, 15. yüzyılda İngiliz aristokrasisi ve toprak sahipleri gibi varlıklı sınıfların evlilikleridir. Evlilik öncelikle ticari bir sözleşmedir. T

Toplum, hiçbir kızın belirli bir süre kocasız kalmamasını talep etti. Belli bir yaştaki bir kızla evlenmek bir gelenek ve yasal bir zorunluluktu. Zengin olsun fakir olsun bir kadın evlendiğinde sadece ev işlerinden sorumluydu. Bu dönemde yetişkinlerin çocuklarına olan ilgileri oldukça resmi ve soğuktu. Çocukların kendi hakları yoktu. Çocuklar sadece nesneler gibi babalarının emirlerine itaat ederlerdi. Çocuklar babanızındı; Onları dilediği gibi kendisi için en uygun ve faydalı olan şekilde yetiştirir. Ancak aile, ebeveynler için bir müzakere meselesiydi. Kızlarını mümkün olan en yüksek fiyata satmak her ailenin talip olduğu bir durumdu. Kızların kiminle evlenmesi gerektiği konusunda kamuoyu yoktur.

Çekirdek / Ataerkil Aile 

Ekonomik koşullar ve sanayi devrimi, dar ailenin dönüşümüne ve modern çekirdek ailenin ortaya çıkmasına neden oldu. Büyük şehirlerdeki fabrikalarda ve diğer işyerlerinde kolaylıkla iş bulabilen gençlerin ekonomik bağımsızlık kazanmaları nedeniyle, ebeveynlerin çocuklar üzerindeki otoritesi giderek zayıflamaktadır. Sonuç olarak, gençler evlenmenin yanı sıra kendi eşlerini seçiyor ve ayrı evler inşa ediyorlardı. Modern çekirdek ailenin temel özellikleri şunlardır;

– Arkadaşlık temelinde hayat arkadaşı seçme özgürlüğü,

– Genç çiftlerin evlendikten sonra ikili ilişkilere girmemeleri,

– Karı koca eşitliğinin onaylanması;

— Bir ailede kocalar, eşler ve belli bir yaştaki çocuklar bir araya gelerek her konuyu tartışır ve bir karara varır.

Çağdaş toplumlarda, yeni evlenen çiftler genellikle baba evinden ayrılarak yeni bir evde yaşamaya başlarlar. Oysa bundan yüz, iki yüz yıl önce yeni evliler, damadın ya da gelinin ailesin yanında otururlardı. Anne, baba, kızlar, damatlar, oğullar, gelinler ve torunların aynı çatı altında yaşadığı böyle ailelere geniş aile deniyordu. Bu gelenek, tarıma dayalı geleneksel yapısını koruyan birçok toplumda bugün de sürmektedir.

Sanayileşmiş çağdaş toplumlarda, özellikle kentlerde geniş aileler yerini giderek küçük ailelere bırakmıştır. Anne, baba ve evlenmemiş çocuklardan oluşan bu küçük ailelere çekirdek aile denir. Çekirdek aile, yalnız birey sayısıyla değil yapısıyla da geniş aileden çok farklıdır. Çekirdek aile, kentlerdeki yaşam ve üretim koşullarına bağlı olarak doğmuştur. Kırsal kesimde aile, çoğu kez bütün bireylerin birlikte çalışıp birlikte ürettikleri ekonomik bir birimdir. Ama aile kentlerde bu özelliğini yitirir. Aile bireyleri, üretimin aile dışında yapılmasından dolayı, ev dışında çalışarak bağımsız hale gelirler. Bu durum, geniş ailedeki katı alt-üst ilişkilerini ortadan kaldırır ve ailede daha eşitlikçi ilişkilerin oluşmasını sağlar. Çocukların bilgi ve beceri edinmelerini, toplumla bütünleşmelerini sağlama işlevini üstlenen aile, bireyin geleceğinin bir parçasıdır.

 

Türkiye de aile yapısında incelemede ailelerin %60'nin çekirdek tipi aile, %19'unun ataerkil geniş aile, %13'ünün geçici geniş aile ve %8'inin parçalanmış eksik aile tipinde olduğu görülmektedir.

 

Kıymetli okurların genel olan bir gerçek ki uzun yazıları okumuyoruz. Başını ve sonunu okuyoruz. Onun için diyorum ki; Mutlu aile, aile bireyleri arasında hoşgörüye dayalı, saygı ve sevgi içeren, kuvvetli bir iletişimin ve etkileşimin olduğu ailedir

Ailenizde sevgi ve saygıyı teşvik edin. Sevdiklerinize sık sık sevginizi gösterin ve onları takdir edin. Sorunları İleriye Taşımayın: Aile içi anlaşmazlıklar yaşandığında, bu sorunları uzun süre boyunca taşımaktan kaçının. Sorunları çözüme kavuşturun ve geçmişi geride bırakın.

İletişim kurmak, birlikte zaman geçirmek, destekleyici olmak ve sevgi dolu bir ortam yaratmak, mutlu bir aile hayatı için atılacak adımlardır. Bu adımları atarak, ailenizin huzurlu ve mutlu bir yer olmasını sağlayabilirsiniz.

Mutlu kadın, Mutlu aile, Mutlu Toplum diyerek; şehit ve gazi annelerimiz, engelli annelerimiz, Varlıkları ile hayatı anlamlı kılan, aile ve toplumun ilham kaynağı tüm kadınlarımıza sağlıklı, mutlu günler diliyorum. 

                                                     

YAZARLAR

https://www.facebook.com/%C3%9Cnye-Kent-Ofset-106507792092593